Ama bu benim hayatım. Şimdi Şikayet etmeyi bırak ve yemeğini ye. | Open Subtitles | الآن توقف عن التذمر وتمتع بوجبتك اللعينة. |
- Kemer çok sıkı. Şikayet etmeyi bırak ve söz verdiğin şeyi ver bakalım! | Open Subtitles | توقف عن التذمر مثل العاهرات وأعطني ما وعدتني به |
Yemek ve dostluklar için şükürler olsun, ve bugünkü yağmur için de, belki Adam kuraklıktan Şikayet etmeyi bırakır. | Open Subtitles | شكرا على الطعام وعلى الاصدقاء وشكراً على المطر اليوم ليتوقف آدم عن التذمر بشأن الجفاف |
Üç saat içinde tasarıyı kabul ettirdim. Şikayet etmeyi kes! | Open Subtitles | لقدد نجح الإعلان في غضون ثلاث ساعات توقفي عن الشكوى |
Eyalet sınırlarını aşana dek koltuk hakkında Şikayet etmeyi bırakmanız lazım. | Open Subtitles | ما أن تعبر حدود الولاية تكف عن الشكوى بخصوص المقعد الأمامي |
Tamam, Şikayet etmeyi kesin. Bir dahaki sefere birine para ödersiniz. | Open Subtitles | حسناً توقف عن الشكوى في المرة القادمة ادفع لعامل |
Şikâyet etmeyi kes. | Open Subtitles | توقّفي عن التذمّر. |
Beleş yiyecekten Şikayet etmeyi sevmiyorum, ama bu sosislinin tadı... hayvanat bahçesi gibi. | Open Subtitles | لا أحب التذمر بشأن الطعام المجاني لكن مذاق الهوت دوغ.. مقرف |
Şu andan itibaren, Şikayet etmeyi bırakıp dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye odaklanacağım. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سأتوقف عن التذمر وأعمل جاهداً على أن يكون العالم مكاناً أفضل روسيه واحده في الوقت الواحد |
Madem minnettarsın ne kadar çok çalıştığın hakkında Şikayet etmeyi bırak da zamanını nasıl kullanacağını öğren benimle çalışmaya devam etmeyi düşünüyorsan bundan sonra izin diye bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لو كنتِ ممتنة لا توقفتي عن التذمر حول كم من العمل تقومين به وتجدين طريقة ما لإدارة وقتك ولكن حين يصل الأمر ليوم راحة هذا لن يحدث |
- Ah. Ah. - Şikayet etmeyi kes. | Open Subtitles | توقف عن التذمر. |
Tamam, lütfen, herkes Şikayet etmeyi kessin. | Open Subtitles | حسناً، ليكف الجميع عن التذمر. |
Şikayet etmeyi bırak artık. | Open Subtitles | لذا توفق عن التذمر |
Ama Şikayet etmeyi bırak. Gidiyorsun işte. | Open Subtitles | ولكن توقف عن التذمر. |
Bir şeyler yolunda gitmiyorsa hayallerin gerçekleşene kadar Şikayet etmeyi sürdürün. | Open Subtitles | إن لم تسر الأمور وفقاً لما تريد لا تكف عن الشكوى حتى تتحقق أحلامك |
Sanırım ailem hakkında bu kadar çok Şikayet etmeyi bırakacağım | Open Subtitles | أظنني سأتوقف عن الشكوى كثيرًا من والديْنا |
Tanrım, bunun hakkında Şikayet etmeyi keser misin? | Open Subtitles | يا إلهي . هل يمكنك أن تكف عن الشكوى حول هذا الموضوع؟ |
Elsie'yi getirdiğin için teşekkürler. En azından Şikayet etmeyi kesti. | Open Subtitles | لكن شكراً لك على جلبها على الأقل هو توقف عن الشكوى |
Şükran Günü yılda bir kez Şikayet etmeyi bırakıp şükretmemiz gereken tek gün! | Open Subtitles | عيد الشكر.. اليوم الوحيد في السنة الذي يفترض منا أن نتوقف عن الشكوى والنزاع |
Bagajdan soğuk bir bira kap ve Şikayet etmeyi kes. | Open Subtitles | أذهب و ألتقط زجاجة باردة من صندوق السيارة و توقف عن الشكوى |
Nedenmiş o? Şikâyet etmeyi bırak çocuk. | Open Subtitles | -كفّ عن التذمّر يا فتى . |