"şimdi onu" - ترجمة من تركي إلى عربي

• به الآن
• عليه الآن
• الآن سوف
• الآن يجب
• بها الآن
• يمكنني الآن
• عليها الآن
• سوف نجعله أفضل
• والآن أريدك

Eğer Şimdi onu yakalamazsak, bundan sonra bu fırsatı asla bulamayız.
. إذا لم نلحق به الآن ، فلا نستطيع اللحاق به ثانية

Şimdi onu arayacağım ve Houston'a gitmeyeceğimi söyleyeceğim.
انا سأعاود الاتصال به الآن و سأخبرُه بأني لن اذهب إلى "هوستن"

Tamam, Şimdi onu yakaladın. Onun dünyanın tepesine doğru bir yolculuğa çıakrt.
حسناً حصلت عليه الآن خذه في جولة إلى قمة العالم

Şimdi onu ailemin beni cezalandırdığı gibi cezalandıracağım.
لذا ، الآن سوف أعاقبه بالطريقة التي يعاقبني بها أبواي

Şimdi onu endişelendirecek bir şeyler düşünmeliyiz.
الآن يجب علينا التفكير فى شيئاً ما يجعله يقلق

Şimdi onu nasıl anlata anlata bitiremediğini duysa koltukları kabarırdı.
كان بالتأكيد سيشعر بالإطراء إذا سمع الطريقة التى تتحدث عنه بها الآن

Şimdi onu sinemaya beysbol oyununa götürüyorum.
يمكنني الآن اصطحابه للسينما. و مباريات "البيسبول".

Annemizi hiçbir zaman tanımadım, ama sanırım Şimdi onu tanıyorum.
لمْ أعرف والدتنا إطلاقاً لكنّي أتخيّل أنّي أتعرّف عليها الآن

Fakat Şimdi onu düzleştireceğiz, öyle değil mi Forrest?
لكننا سوف نجعله أفضل ، أليس كذلك , (فورست) ؟

Şimdi onu, buraya gelip yavaşça bunun içine bırakmanı istiyorum.
والآن أريدك ببطء أن تحضر هذا الإناء وترميه هنا

Şimdi onu nasıl yakalayacağız?
كيف من المفترض أنْ نمسك به الآن ؟

Tamam. Öyleyse hemen Şimdi onu ara.
حسناً، أتصلى به، أتصلى به الآن.

Şimdi onu ne yapacaksınız, efendim?
ماذا ستفعل به الآن يا سيدى ؟

Ama oğlunuzu bulmamız gerekiyor, Şimdi onu bulmalıyız.
ولكننا نحتاج للعثور على إبنكما نحتاج للعثور عليه الآن

Şimdi onu yakalaması gerekiyor, ama köpekbalıkları oldukça ürkektir.
ولكن عليه الآن الامساك به، وأسماك القرش معروفة بأنَّها لعوبة

Hep nefret ederim. Şimdi onu söylemesi için her şeyimi veririm.
كنت دائماً أكره ذلك ولكن الآن سوف أفعل أي شئ لكي أسمعه يقولها ثانية

Şimdi onu atacaklar. Arkadaşı olmayacak.
الآن سوف تصبح منبوذة لن يكون لديها أية صديقات..

Kötü bir mola verdin fakat parayı alan sendin, ve Şimdi onu bana geri vereceksin.
ولديك وقت سيء ولكنك استعرت بعض المال و الآن يجب ان تعيده لي

Bayan Winston benim annemdi, ve Şimdi onu düşünmek istemiyorum.
سيده ينستون هي أمي , وأنا لا أريد أن افكر بها الآن.

Şimdi onu düşündüğümde, bir rüyanın gerçekleştiği an aklıma geliyor.
عندما أفكر بها الآن , أفكر بذلك الوقت عندما أصبح الحلم حقيقه

Şimdi onu çok net bir şekilde duyabiliyorum.
يمكنني الآن أن أسمع بوضوح

Şimdi onu kurtarabilirim.
يمكنني الآن تحريرها.

Ve Şimdi onu bulma şansımız sıfırlandı... çünkü emirleri yerine getirmedin.
وفرصنا في العثور عليها الآن لا شيء ... لأنك لم تقم باتباع الأوامر

Şimdi onu geri istiyorum.
والآن أريدك أن تعيدها.