Akranlar bunu yapıyor ve şirketlerin yaptığı şirketler için yapması inanılmaz pahalı servisleri veriyorlar. | TED | الأقران يقدمون ويفعلون أشياء التي تعتبر مكلفة بشكل غير طبيعي بالنسبه للشركات لتفعله. |
Peki ne getiriyorlar? Muhteşem bir çeşitlilik getiriyorlar, şirketler için pahalı olan. Ve ne gerçekleştiriyor? | TED | ماذا يقدمون؟ انهم يقدمون التنوع الرائع, مكلف للشركات. وماذا يقدم ذلك؟ |
Bunlar genelde şirketler için çok iyi anlaşmalar, kodlarındaki zayıflıkları bulan hackerları ödüllendirmek için. | TED | وهي في الغالب اتفاقات مربحة للشركات تكافئهم لإبلاغهم عن منافذ الاختراق التي يكتشفونها في برمجياتهم. |
Büyümeye ihtiyacı olan şirketler için... varlıklı insanların paralarıyla yatırım yapıyorum. | Open Subtitles | أنا استثمر أموال الأثرياء في شركات التي تحتاج إلى رأس مال كي تكبر |
Milyonlar söz konusu değilse büyük şirketler için bu para hiçbir şey değil biliyorum ama burada 50 bin gibi bir para her şeyi değiştirebilir. | Open Subtitles | أنا أخبرك أنك تعتقد أن في شركات القانون الماللايُشكلفارقاًإنلم يكنبالملايين،ولكن.. هنا، 50000 دولار تشكل كل الفارق الموجود في العالم. |
Ama ondan daha iyi bir haberse, bu teknolojinin artık sadece cebi dolu şirketler için saklı olmaması. | TED | ولكن، تعلمون، الأخبار الأفضل هي أن هذه التكنولوجيا لم تعد محجوزة للشركات الغنية. |
Şirketim çeşitli şirketler için stratejik risk yönetimi hizmeti sunuyor. | Open Subtitles | شركتي تتخصص بإدارة المخاطر الاستراتيجية للشركات حول المدينة |
Bu nedenle, finansal olarak istikrarlı bir grup insana sahip olmak, ...şirketler için eşsiz bir fırsattır. | Open Subtitles | من هنا يصبح سلعة رخيصة لذا انه لشيء عظيم للشركات ان يكون لديها عدد كبير من الناس |
René, montaj odasında büyük şirketler için reklam yaparken bakış açını biraz yitirmiş olmalısın herhalde. | Open Subtitles | لقد كنت على معرفة بوالدك ربما في غرفة التحكم تقوم بالدعايات للشركات الكبيرة |
Evet, büyük şirketler için sistemler. | Open Subtitles | نعم ، أنظمة الحماية للشركات الكبيرة |
şirketler için de yararlıdır. | TED | وهذا جيد بالنسبة للشركات. |
İlk kez, ICO'lar yeni şirketler için risk sermayesinin topladığından daha çok para toplamışlardı. | TED | للمرة الأولى، جمعتْ (آي سي أوز) الأموال للشركات الناشئة بما يفوق رأس المال المُجازف. |
Şimdi bir mimar olarak, parçadan bütüne ilişkisi şu an için tek düşündüğüm şey, fakat ürün dizaynı açısından, şirketler için daha büyük sorun haline geliyor. | TED | كمهندس معماري ، علاقات الجزء بالكل -- هي كل ما أفكر فيه ، ولكن من حيث تصميم المنتجات أصبحت هذه العلاقات مشكلة متزايدة للشركات. |
Büyük şirketler için, itibar riski, daha da önemlisi, onlar emtianın fiyatını umursamıyorlar. | TED | للشركات الكبيرة، إنه خطر السمعة، ولكن بشكل أكثر أهمية، هم لا يهتمون ما هو ثمن السلعة (كونهم مستعدين للدفع أكثر للمواد الخام). |