Şanslısın ki sana şortu giydirebildim | Open Subtitles | أعتقد أنني يمكن أن أضعك في سروال دون النظر |
Evet şort. Mayo gibi, antrenman şortu gibi. Slip don değil. | Open Subtitles | صحيح ، سروال صغير ، مثل سروال السباحة سروال التَدْرِيب ، ليس سروال للعاهرات |
Geçen noel aldığım şortu giyiyor. - Yakışmış. - Tamam. | Open Subtitles | إنه يرتدي ذلك السروال القصير الذي أحضرته له في الكريسماس، يبدو جميلاً عليه |
Acaba bu şortu, senin sattığının üç katına sattığım için bana kızmış olabilir misin? | Open Subtitles | هل هناك احتمال أنك منزعجة لأنني بعت السروال القصير بـ3 أضعاف سعرك الأصلي؟ |
O altın renkli dar şortu giymek zorunda kaldığımı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين عندما كنتُ مضطرًا أن أرتدي هذه السراويل القصيرة الذهبيّة والضيّقة؟ |
Koşu şortu giymiş bir MILF'i gözetliyordum. - Takıma geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | كنتُ أتحدّث إليكِ وأتجسّس على تلك العاهرة بالتنورة القصيرة |
Jimnastik şortu içinde iyi görünmüyorum. Ne diyebilirim ki? | Open Subtitles | لا أبدو بمظهر جيد في شورت الرياضة ماذا عساي أن أقول؟ |
Buluştuğum çoğu adamlar da boks şortu giyiyor nasıl olsa. | Open Subtitles | لا عليك، معظم من ألتقي بهم يرتدون سراويل الملاكمة. |
Giydiği şortu gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت هذا الشورت الضيق الذي يرتديه ؟ |
Ne tarz bir Kızılderili bisiklet şortu giyer? | Open Subtitles | أيها المدرب، أي نوع من الهنود يرتدي سروال دراجات قصير؟ |
Ve Kent, doktor ayrıca senin de bundan sonra buraya gelirken bisikletçi şortu ve Jim McMahon forması giymeni söyledi. | Open Subtitles | لا, لا ,لا و كينت , ايضا الدكتور اخبرني انك انت الذي تعالجها وانت ترتدي سروال ضيق |
Arkadaşının şortu benim şortumu hareket ettirdi. | Open Subtitles | يعجبني سروال زميلتك القصير يشعرني بسروالي القصير |
Onunkine benzeyen bir şortu olan ve 4 parmağı olan birisiyle yattım. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد طارحتُ أحدًا الغرام لديه حمّالة سروال وأربعة أصابع. |
Demek istediğim, şortu göğsüne kadar çekmen gerekecek. | Open Subtitles | اقصد السروال القصير سيصل الى حلمتيك |
şortu seçiyorum. | Open Subtitles | أنا اختار السروال القصير. |
şortu seçiyorum! | Open Subtitles | اختار السروال القصير! |
Seninle konuşuyordum sadece. Koşu şortu giymiş bir MILF'i gözetliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أتحدّث إليكِ وأتجسّس على تلك العاهرة بالتنورة القصيرة |
Biraz biftek pişiririz, yanına biraz şarap koyarız sen o kısacık şortu giyersin, ben de seni salonda kovalarım. | Open Subtitles | سوف نأكل بعض شرائح اللحم سوف نصب قليلا من النبيذ سوف ترتدين تلك الملابس القصيرة وانا سوف الاحقك في غرفة المعيشة |
Cam'e bisiklet şortu giymemesini söyleyeceğim. | Open Subtitles | "إذًا ، أنا سأذهب إلى "كيم وأطلب منه أن يترك الملابس القصيرة |
Sonra kadın koşucuyu gördük. Gri şortu, siyah bisiklet pantolonu ve beyaz kolsuz bluzu vardı. | Open Subtitles | رأينا إمراة مهرولة كانت ترتدي شورت رمادي وبنطلون دراجات أسود وقميص أبيض |
Sörf şortu, çekici şortu. | Open Subtitles | شورت العمل، الشورت المثيرة للاهتمام |
"Anne'nin İç Çamaşırı şortu Gibi Yırtık Olabilir" | Open Subtitles | " سراويل الأم التحتية يمكن أن تكون بالية كالبنطال " |