Hiç bir önemi yok. Ben şu an burada olmadığıma göre. | Open Subtitles | هذا غير هام ، إذا اعتبرنا أننى غير متواجد هنا الآن |
şu an burada olduğunu ve ne yaşandığını bilen biri yok. | Open Subtitles | لا احد يعلم انك هنا الآن ولا احد يعلم ماذا حدث |
Hayır, şu an burada değil. İşe gitti. Kim arıyor? | Open Subtitles | لا, ليست هنا الآن, لقد ذهبت الى عملها, من المتصل ؟ |
Seninle konuşmuyorum Jack. Çünkü şu an burada değilsin. | Open Subtitles | لن اتحدث اليك يا جاك لانك غير موجود هنا الان |
Yanlış bir şey yok. Ama şu an burada olmamalıyım. | Open Subtitles | هناك شئ خطأ لكن لا أستطيع أن أكون هنا الأن |
Eğer daha az hoşlansaydım, şu an burada olmazdım. | Open Subtitles | فلو كنت أستمتع بها ولو بدرجة قليلة لما كنت هنا الآن |
Ben aslen Galler'denim ama, şu an burada yaşıyorum. | Open Subtitles | حَسناً أَنا مِنْ ويلز أصلا ًلَكنِّي عايش هنا الآن |
Önemli olan şey, şu an burada bulunmamız ve geleceğe bakıyor olmamız. | Open Subtitles | المهم هو أننا هنا الآن نتطلع الى المستقبل |
Eğer içinde kriptonit olsaydı, şu an burada olamayacaktım. | Open Subtitles | لو ظل الكريبتونيت موجوداً هناك ماكنت هنا الآن |
Sanırım, eğer şu an burada olsaydı muhtemelen ona şunu söylerdim: | Open Subtitles | لكني أعتقد أنه لو كان هنا الآن كنت لأخبره حتماً ان كل شيء نجح |
şu an burada değil, isterseniz mesajınızı telsizden iletebilirim. | Open Subtitles | ليس هنا الآن, إن أردتي يمكنني إرسال رسالة له عبر اللاسلكي |
şu an burada değil ve büyük ihtimalle bir süre de olmayacak. | Open Subtitles | حسناً،هو ليس هنا الآن. ومن المحتمل أنه ربما لن يكون فيالمنزللبعضالوقت. |
- Tamam. Ama şu an burada olmamalısın tamam mı? | Open Subtitles | لكن لا ينبغي أن تكون متواجداً هنا الآن حسناً |
Bir özel hayatın olsaydı beni takıntı haline getirmezdin. Biz de şu an burada olmazdık. | Open Subtitles | لو كانت لديك حياة شخصيّة لما جعلتني هاجسك، ولما كنّا هنا الآن |
Eğer Reid'in yanıda dursam şu an burada olurdu. | Open Subtitles | لو كنت احمي ظهره كما كان من المفروض, لكان هنا الآن |
Fakat eğer şu an burada olsaydı, aynı bizim gibi, senin yanında olurdu. | Open Subtitles | ولكنه لو كان هنا الان كان يقف إلى جانبك مثلما نفعل |
Pardon, şu an burada olmak, inanılmaz bir fırsat. | TED | عذراً، هذه فرصه رائعه وكل شئ ،أن أكون هنا الأن. |
Kutlama yapıyorlardı! Evet, ama bütün Kıllı Kabile Adamları şu an burada. | Open Subtitles | أجل، لكنّ ذوي الشعر الكثيف بأسرهم موجودين هُنا الآن. |
şu an burada değilim ama sinyal sesinden sonra mesaj bırakırsanız size dönerim. | Open Subtitles | أنا لست هنا حالياً , لكن إذا تركت رسالة بعد الطنين سأتصل بك لاحقاً |
Bu da şu an burada bulunan her birinizin gelişimsel bozukluk rahatsızlığı olan en az bir çocuk tanıdığı anlamına geliyor. | TED | والذي يعني أن كل واحد منكم هنا اليوم يعرف على الأقل طفلا واحدا يعاني من اضطراب النمو |
şu an burada değiller, ama sen ne yapıyorsun, Meg? | Open Subtitles | إنّهم ليسوا هنا حاليا لكن ماذا عنك ميغ ؟ |
Ama ben şu an burada yaşamıyorum. | Open Subtitles | لكني لا أعيش هُنا حالياً. |
Ama ayinimin gerçekleşmesi için şu an burada olmanız zorunluydu. | Open Subtitles | ولكن كان من الضروري أن يكون لك الآن هنا إذا طقوس بلدي نافذة المفعول. |
Siz, Führer'im, Adolf Hitler Eva Braun'u, şu an burada, karınız olarak kabul ediyor musunuz? | Open Subtitles | تقبل إيفا براون، الحاضرة هنا كزوجة لك؟ أجب بنعم |
O alkolik kaltağın kocasının şu an burada olduğunu ve eski kocasına sürtünmesini izlediğini düşünsene. | Open Subtitles | أتخيل لو كان زوجها موجود الآن ويشاهد تلك العاهرة السكيرة تضاجع زوجها السابق. |
Tabii beni şu an burada yere sermezsen şu anda, olay bu dostum. | Open Subtitles | لذا سأفعل كل ما بوسعي لتحقيق ذلك ما لم تضع حداً لي هنا والآن |
Kendisi şu an burada değil, o yüzden arkadaki koltuklara oturup beklemelisiniz. | Open Subtitles | وهو ليس موجود حالياً اذا يجب ان تجلسوا هناك |