ويكيبيديا

    "şu anlama geliyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعني أن
        
    • ما يعنيه ذلك هو
        
    • ما يعنيه هو أنه
        
    Ve bu şu anlama geliyor; artık vücudunuz daha fazla stresle başa çıkabilir ve kendini daha çabuk iyileştirebilir. TED للمرونة الجسدية، مما يعني أن جسمك يمكن أن يتحمل المزيد من الضغط، ويشفي نفسه بشكل أسرع
    Bu şu anlama geliyor: tüm bu ihtiyarlar azınlıktaki gençlerin sırtında bir yük, ve her ihtiyar bireysel olarak daha az değere sahip. TED وذلك يعني أن كل هؤلاء المسنين هم يمثلون في الأكثرية عبء على الشباب، وأن كل شخص متقدم في العمر لديه قيمة أقل.
    Bu şu anlama geliyor, katidid erkekleri bu çiftleşme hediyesini vermek konusunda aşırı seçici davranıyorlar. TED ولذلك هذا يعني أن تكون الذكور انتقائية للغاية بشأن من تعطيه هذه الهدايا.
    buda şu anlama geliyor denizde yaşayan tüm organizmalar bir zamanlar karbondioksit seviyesinin şimdikinden daha düşük olduğu okyanusta evrimleştiler. TED الآن ، ما يعنيه ذلك هو هو أن جميع الكائنات العضوية الحية التي تعيش في البحار قد تطورت من هذا المحيط الكيميائي، مع مستويات ثاني أكسيد الكربون أقل مما هي عليه اليوم.
    Ve siz bunu düşünürken, bu şu anlama geliyor: Potansiyel olarak bir organizmanın tam bir kopyasını onun herhangi bir hücresini kullanarak yeniden oluşturabilirsiniz. TED وحينما تفكر في ذلك ما يعنيه هو أنه من المحتمل أن تتمكن من إعادة بناء نسخة كاملة من أي كائن من أصل أي خلية من خلاياه
    Şimdi, bu şu anlama geliyor: hayvanlarımız, tüm ülkede dolaşmakta özgürler. TED حاليا، هذا يعني أن الحيوانات حُرة في التجول في بلادنا.
    Bu şu anlama geliyor Afrikalılar bu mutasyonel çeşitliliği daha uzun zamandır gerçekleştiriyorlar. TED هذا يعني أن الأفارقة قد جمعوا هذا التنوع الطفري منذ زمن
    Bu, şu anlama geliyor eğer ölüm eyleme geçerse, biz de geçebiliriz. Open Subtitles إذاً هذا يعني أن الموت هو مثل الفعل حتى يستطيع الفوز
    Bu, şu anlama geliyor eğer ölüm eyleme geçerse, biz de geçebiliriz. Open Subtitles إذاً هذا يعني أن الموت هو مثل الفعل حتى يستطيع الفوز
    Bu da şu anlama geliyor ki, sınırın güney tarafındaki adamımızın başı Meksika polisiyle belâda olabilir. Open Subtitles والذي يعني أن صديقنا في الحدود الجنوبية ربما في قبضة الإتحاد المكسيكي الان
    Tamam, şimdi burada hissettiğimiz şey +1 duygusal dayanıklılık. Bu şu anlama geliyor, merak veya aşk gibi yavru hayvanlara baktığımızda ya da en çok ihtiyacımız olduğunda hissettiğimiz pozitif duyguları etkili bir biçimde yönlendirebilme becerisine sahipsiniz. TED حسناً، ماشعرنا به حالياً هو مرونة عاطفية إضافية والذي يعني أن لديكم القدرة لإثارة عواطف ايجابية قوية كالفضول والحب وهو ما نشعر به عند رؤية أطفال الحيوانات عندما نحتاجها أكثر.
    şu anlama geliyor; düşünceler zihinde oluşacaktır ve onları zihninden dışarı çıkarmalısın. TED وهذا يعني أن الأفكار سوف تأتي لعقلك وما أنت بحاجة إليه هو أن تجعل هذه الأفكار تخرج من دماغك .
    Bu şu anlama geliyor: Bu odada 50 - 60 yaşından genç olanlar, bu paradoksların nasıl çözüldüğünü görecekler, 60 yaşından büyükler ise görmeyebilirler, ama çocukları ve torunları kesinlikle görecek. TED و هذا يعني أن كل الحضور في القاعة دون الـ 50 سنة او الـ 60 سنة سيعيشون تلك المفارقات, و ربما لن يعيش ذلك من فوق الستين و لكن أولادنا وأحفادنا من المؤكد انهم سيفعلوا.
    Bütün bunlar şu anlama geliyor: Acı uzmanları, fizyoterapistler, klinik psikologları, hemşireler ve diğer sağlık mensuplarını içeren çok yönlü yaklaşım, acı tedavisinde genellikle en etkili olandır. TED وهذا كله يعني أن أسلوبا متشعبا في معالجة الألم، يشمل أخصائيي الألم، والعلاج الطبيعي، وعلم النفس العلاجي، والممرضين ومتخصصي رعاية صحية آخرين، يكون غالبا الأكثر فاعلية.
    Bu problem genelde altyapı, soğutma, depolama pastörize etme gibi gereksinimlerin eksikliğiyle ilişkilendirilebilir. Bu şu anlama geliyor. Üretimin dokuzda biri daha çiftlikleri terk etmeden ziyan oluyor. TED هذه مشكلة ترتبط بشكل أساسي بالزراعة في العالم النامي، سواء كانت افتقارا للبنية التحتية، أو التبريد، أو التعقيم، مخازن الحبوب، أو حتى صناديق الفواكه الأساسية، ما يعني أن الغذاء يذهب للنفايات حتى قبل أن يخرج من الحقول.
    Bu, şu anlama geliyor; polis, şifresi olan bir iPhone'a el koyarsa, ondan herhangi bir veriyi almakta zorlanacaktır, eğer yapabilirlerse. TED ما يعنيه ذلك هو أنه عندما تصادر الشرطة جهاز iPhone يمتلك كلمة مرور، سيكون من الصعوبة عليهم الحصول على أي بيانات من الجهاز، إن كان بإمكانهم ذلك.
    Çünkü esas itibariyle şu anlama geliyor: Pluripotent (ç.n. canlıyı oluşturan hücre ve dokulara dönüşebilen ama tek başına organizma üretemeyen) kök hücre olan bir hücreyi alıp -- dağın tepesindeki bir kayakçı gibi, ve bu iki kayakçı iki pluripotent kök hücre oluyor, 4, 8, 16 ve 16 bölünmeden sonra o kadar kalabalıklaşıyor ki hücrelerin farklılaşması gerekiyor. TED لأنه في الجوهر ما يعنيه هو أنه يمكنك أن تأخذ خلية، عبارة عن خلية جذعية محفزة، ويمكن تشبيهها بمتزلج على قمة جبل، وهذين المتزلجين يصبحان خليتين جذعيتين محفزتين، أربعة، ثمانية، 16، ومن ثم تصبح مزدحمة جدا بعد 16 انقساما لدرجة أن هذه الخلايا يجب أن تتمايز.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد