Şubat ayında oradalardı ve geçtiğimiz Şubat ayında çok kar yağdı | TED | كانوا هناك في فبراير، وقد أثلجت كثيرا في فبراير السنة الماضية. |
Derken, 2008 yılının Şubat ayında dedem vefat etti. | TED | ولكن في فبراير \ شباط من عام 2008 توفي جدي |
Gazetedeki editörlük görevimden ayrıldım. Aynı yılın Şubat ayında babamın vefatından sonra seyahate çıkmaya karar verdim. | TED | تركت وظيفتي كمحررة للصحيفة بعد أن توفي والدي في فبراير من تلك السنة، وقررت التجوال. |
Şimdiye kadar yapılmış en temel kanser klinik çalışmalarından birisi New England Journal of Medicine'de Şubat ayında yayınlandı, meme kanseri olan pre-menapozal dönemdeki kadınlarla çalıştılar. | TED | نشرت أحد التجارب السريرية الأساسية في السرطان في شهر فبراير في مجلة نيو انجلاند جورنال اوف ميديسن حيث اختاروا نساء أصيبوا بسرطان الثدي قبل انقطاع الطمث |
Fred'den bir mektup aldım. Şubat ayında dönecekmiş. | Open Subtitles | لقد تلقيت رساله منه، أنه سوف يخرج في شهر فبراير. |
Ve gezi geçen Şubat ayında başladı. | TED | بدأت الرحلة الاستكشافية في فبراير من العام المنصرم. |
Şubat ayında o kadar çok satış yaptım ki şirket, aynı anda iki plâket ve zam vermişti. | Open Subtitles | قمت بعمل جيد في فبراير الماضي لدرجة أن الشركاء منحوني لوحتان بدلا من زيادة في الاجر |
"Şubat ayında buz gibi otobüse binmem. Unut gitsin." | Open Subtitles | لن أتضاجع في الحافلة في فبراير تباً لهذا |
Şubat ayında Montroluxx'ten 4 milyon$ yaptım. | Open Subtitles | جنيت 4 مليون دولار من مونترولكس في فبراير |
Geçen yılın Şubat ayında kocanız Phillip Dunphy, civardaki otellerden birinde müstehcen ve gayriahlaki davranışlar sergilemesinden ötürü sorgulanmış. | Open Subtitles | في فبراير العام الفائت زوجك المسمى بـ فيل دانفي استجوب في فندق محلي بسبب التصرف الخليع والمشين |
Şubat ayında Kundakçılık'a katılmadan önce 2 yıl cinayet masasında çalıştım. | Open Subtitles | لقد كنت محققاً في جرائم القتل لسنتين قبل أن ألتحق في فبراير الماضي بوحدة الحريق العمد. |
Geçtiğimiz Şubat ayında kaybolan İç İşleri dedektifi. | Open Subtitles | محقّق الشّئون الدّاخليّة الذي اختفى في فبراير الماضي. |
Geçtiğimiz Şubat ayında, Baltimore'lu bir çocuk vardı. 14 yaşındaydı. | Open Subtitles | في فبراير الماضي، كان يوجد فتى من بالتيمور عمره أربعة عشرة سنة |
En son Şubat ayında adet görmüştüm ama sonra eylülde yine gördüm, doğum günümden hemen önce. | Open Subtitles | ولكن اخر مرة جائتني دورتي الشهرية في فبراير ولكن جائتني اخرى في سبتمبر قبل ميلادي |
Şubat ayında Alzheimer hastalığı başlangıcı teşhisi kondu. | Open Subtitles | في فبراير الماضي قد تم تشخصيي بمرض الزهايمر المبكر |
Geçtiğimiz Şubat ayında, regl üzerine bir video yayınladım ve bugün hâlâ dünyanın çeşitli yerlerinden mesajlar alıyorum. İnsanlar regl dönemleri hakkında sorular soruyorlar. | TED | في فبراير الماضي، أصدرتُ فيديو عن الحيض، وإلى هذا اليوم، ما زلت أتلقى رسائل من أشخاص حول العالم، يسألون عن دورتهم الشهرية. |
Fred'den bir mektup aldım. Şubat ayında dönecekmiş. | Open Subtitles | لقد تلقيت رساله منه أنه سوف يخرج في شهر فبراير |
Dele Şubat ayında unvanı kazanırken Carlos Elliott adındaki aciz rakibini yumruk yağmuruna tutmuştu. | Open Subtitles | عندما فاز ديلاي باللقب في شهر فبراير استطاع ان يهزم خصمه كارلوس اليوت |
Bir sayımda, hastaneye kabullerin Şubat ayında azaldığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | "الاحصاءات تقول أن المرضى يقلّون في شهر فبراير" |
Oğlu Şubat ayında Afganistan'da öldü ve öldükten sonra gümüş yıldızla onurlandırıldı. | Open Subtitles | الذي توفي في "افغانستان"في شهر فبراير و تم تقليده بعد وفاته وسام النجمة الفضية |
Sevgililer günü nedeniyle Şubat ayında çok meşgul oluyoruz. | Open Subtitles | نكون مشغولين فى فبراير جدا بسبب عيد الحب |