Gittiğim başka bir okulda, iki öğretmen yakındaki bir banka şubesine burs parasını çocukların hesabına yatırmaya gitmişti. | TED | ذهبت إلى مدرسة أخرى حيث ذهب اثنان من المعلمين إلى فرع بنك قريب لإيداع المال في حسابات خاصة بمنحة دراسية للأطفال. |
Ama San Francisco federal şubesine tekrar yönlendirilir. | Open Subtitles | ولكنها ستذهب كل هذا الطريق إلى فرع سان فرانسيسكو الفيدرالى |
Yerel bir NTAC şubesine gitmeleri için 12 saatleri olacak. | Open Subtitles | وسيكون لديهم جميعاً 12 ساعه للوصول الى فرع الامن الداخلي الطبي ثم سيتم تحويلهم |
Fortunato Brothers'taki Bowery şubesine gidip Paulo Vova'yı iste. | Open Subtitles | إذهب إلى فرع باوري لدى الإخوة فورتناتو واسأل عن باولو فوفا |
Site Dünya Savunma Cephesi'nin yakın zamanda kurulan San Fransisco şubesine ait. | Open Subtitles | الموقع ملك لقسم انشئ حديثا من جبهة الدفاع عن الارض |
Rodney King'i döver gibi dövdü beni. Niye polis şubesine şikayette bulunmadınız? | Open Subtitles | لماذا لم تصدر شكوى لقسم الشرطة ؟ |
Ev alıp banka şubesine ulaşıyorlar. | Open Subtitles | يجب ان يشتروا هذا المنزل ويمدوا فرع البنك |
Silahlı bazı kişilerin National Bank'ın Southtown şubesine girdiklerine dair onaylanmamış haberler alıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتلقى تقارير غير مؤكدة من المسلحين من فرع Southtown من البنك الوطني. |
New York federal şubesine gitmez | Open Subtitles | لن تذهب إلى فرع نيو يورك الفيدرالى |
Bulvardaki İlk Tasarruf Bankası şehir içi şubesine gideceksin ve tam olarak 10 milyon doları büyük banknotlarla çekeceksin. | Open Subtitles | سوف تذهب إلى فرع ميد من البنك بروفيدانس الأولى في شارع 6TH وسحب بالضبط 10 مليون $ في الفواتير الكبيرة. |
Susan G. Komen'in yerel şubesine gittim. | Open Subtitles | ذهبتُ مباشرةً إلى فرع "سوزان جي. كومين" المحلي |
Nora'yla, o Paris şubesine geçmeden önce Muhasebe Bölümü'nde tanıştık. | Open Subtitles | ،أنا و (نورا) تقابلنا في قسم الحسابات "قبل أن يتم نقلها إلى فرع "باريس |
Cenevre'ye biletin bu burada HSBC şubesine paranı yatıracaksın. | Open Subtitles | إليك تذكرة إلى (جنيف) HSBC حيث تقوم بوديعة في فرع لبنك |
Adanın imzaladığı anlaşma ile, tüm kaynaklar ve vatandaşlık hakları şirketin Kuzey Amerika şubesine devredildi. | Open Subtitles | فقد وقعت الجزيرة معاهدة تتنازل بموجبها عن جميع مواردها و مواطنيها إلى فرع الشركة الضخمة في (أمريكا الشمالية). |
Soruşturma sırasında Jack'in şubesine gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى فرع (جاك) أثناء تحقيقي الخاص |
Pekin şubesine gitti. | Open Subtitles | ترأس فرع بكين. |
Hırsızlık şubesine geçmeden önce Bronx'ta Ann Vescey emrinde çalışıyordun. | Open Subtitles | قبل إنتقالك لقسم السرقة كنت " في " برونكس " بقيادة " آن فيسي |
Dostunu trafik şubesine verdi. | Open Subtitles | نقلت أصدقائك لقسم المرور |