Ofisten gelir gelmez ödeyeceğim. - Beyaz gömleği de ütüleyin. | Open Subtitles | . سوف أقوم تبديل ملابسي عندما أعود من العمل . وقميصي الأبيض أيضاً |
- Beyaz Saray'ın çevre koruma ajansını enerji hatlarının kansere yol açabileceğiyle ilgili raporunu hasır altı etmesi bence şüphe uyandırıcı. | Open Subtitles | أعتقد أنه مثير للشك أن يرفض البيت الأبيض تقرير وكالة حماية البيئة يفيد بأن خطوط الكهرباء على الأرجح تسبب السرطان |
- Evet, efendim. - Beyaz ceket ve siyah kravat lazım. | Open Subtitles | نعم،سيدي لذا سأحتاج لجاكت أبيض وربطة عنق سوداء |
- Beyaz adam hep ensende soluyor ama ne yaparsın işte. | Open Subtitles | تعرف, هناك رجل أبيض دوما ينتقد تصرفاتنا لكن ما الجديد في ذلك؟ |
- Beyaz kadın. Beyaz giysi. Kan içinde. | Open Subtitles | قوقازية فى اواخر العشرينات ترتدى ملابس بيضاء ومغطاه بالدم تماماً |
- Beyaz kayanın oradaki üç evi biliyor musunuz? | Open Subtitles | أنت تعلم الثلاث منازل الموجوده عند الصخور البيضاء |
- Yine de dekor. - Beyaz şarap mı? | Open Subtitles | لازال للزينة هل هذا نبيذ ابيض ؟ |
- Beyaz şarabı lale bardakta... | Open Subtitles | كان يشرب النبيذ الأبيض في كأس من الزجاج الخزامي |
- Anlıyorum. - Beyaz Saray olağanüstü hal ilan et diyor. | Open Subtitles | من الفندق ومن البيت الأبيض وهم يضغطون على |
- Beyaz Saray sığınağına gizlice patlayıcı madde soktuğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | ...يعتقدون أنه قام بإدخال شىء متفجر إلى مخبأ البيت الأبيض |
- "Beyaz Saray güvenlik hakkında konuşmuyor, vıdı vıdı." | Open Subtitles | البيت الأبيض لا يعلق على المسائل الأمنية ، الخ ، الخ ، الخ |
- Beyaz Saray'da. - Bakan Yardımcısı kim? | Open Subtitles | ـ إنه في البيت الأبيض ـ مَن هو النائب الثاني؟ |
Hayır, sakın söyleme. Birisi sana siyah - Beyaz balo olduğunu söylemeyi unuttu mu? | Open Subtitles | لا , لا تخبريني أحدهم نسي أن يخبركِ أن هذا حدث أبيض و اسود؟ |
- Hayır, kuzeni Ralph. - Beyaz biri gibi mi gözüküyorum? | Open Subtitles | لا، إبن عمه رالف - هل أبدو لك كرجل أبيض ؟ |
- O pembe şaraptan var mı? - Beyaz şarabım var. | Open Subtitles | هل لديك أي من النبيذ الوردي لدي نبيذ أبيض |
- Beyaz bir çocuğa sattım. - Sahi mi? | Open Subtitles | ـ لقد بعتهُ لفتى أبيض ـ أأنت جاد, بكم بعتهُ؟ |
- Hangi ev? - Beyaz olan. Şu kiliseye benzeyen. | Open Subtitles | انها بيضاء و تبدو مثل الكنيسة و لديها سقف كبير مستدير |
- Hangi ev? - Beyaz olan. Şu kiliseye benzeyen. | Open Subtitles | انها بيضاء و تبدو مثل الكنيسة و لديها سقف كبير مستدير |
- Beyaz kadın da öyle hissediyordur. | Open Subtitles | حسناً، وأنا متأكد بأن تلك المرأة البيضاء تكنّ الإحساس ذاته، وتشعر بأنها كذلك |
- Beyaz hücre sayısı normal. - Enfeksiyon yok. | Open Subtitles | لقد كان عدد خلايا الدم البيضاء طبيعياً لا يوجد عدوي |
- Beyaz bir adam vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك هذا الرجل رجل ابيض |
- Beyaz Saray'a girmenize yardım edemezsem işimden olurum. | Open Subtitles | اذا لم اساعدك فى دخول البيت الابيض فأنا عاطله عن العمل اذاً |
- Beyaz aldım. Her renge uyar dedim. | Open Subtitles | ، لقد اخترت لوناً أبيضاً يتماشى مع أي شيء |
- Beyaz Saray Durum Odası'na götürüyoruz sizi. | Open Subtitles | نحن سَنَأْخذُك إلى غرفة عمليات البيت الأبيضِ. |