- İşte bu yüzden erkek çocuklarım olduğu için seviniyorum. | Open Subtitles | وهذا هو السبب أنا سعيد لاني لديها أولاد. داني: |
- İşte bu yüzden MR kullanacağız. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أننا ستعمل استخدام آلة التصوير بالرنين المغناطيسي. |
- İşte bu yüzden burada yaşayamam. | Open Subtitles | لهذا السبب لا أستطيع أبداً العيش هنا |
- İşte bu yüzden konuşmuyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب لا أرغب بالتحدث |
- İşte bu yüzden nasıl çalıştığını anlamalıyız. | Open Subtitles | لهذا يجب أن نفهم طريقة عملها |
- İşte bu yüzden ne olduğunu anlamalıyız. | Open Subtitles | لهذا يجب أن نفهم كيف تعمل |
- İşte bu yüzden iş arkadaşlarınıza güvenip bilgi paylaşımı yapmalısınız. | Open Subtitles | و لهذا السبب يجب عليكم الثقة في زملائكم و تبادل المعلومات الخاصة بكم |
- İşte bu yüzden sonunda gevşettim. - Hadi ama. | Open Subtitles | - وهذا هو السبب في أنني السماح تصل في نهاية المطاف. |
- İşte bu yüzden bunu sen yapmalısın. | Open Subtitles | - وهذا هو السبب يجب عليك أن تفعل ذلك. |
- İşte bu yüzden onları durdurmamız gerek. | Open Subtitles | وهذا هو السبب لدينا لوقفها. |
- İşte bu yüzden hayatın sik gibi. | Open Subtitles | - وهذا هو السبب وراء اخفاقك |
- İşte bu yüzden. | Open Subtitles | وهذا هو السبب. |
- İşte bu yüzden istemiyorum. | Open Subtitles | - انظري , لهذا السبب لا أريد ! |
- İşte bu yüzden, beyefendileri yemekten sonra içkilerini içmeleri için buraya getirmelisin ve siz de o sırada mutfakta kahveleri hazırlamalısınız. | Open Subtitles | و لهذا يجب أنّ تشجعي ذانكَ النبيلان، ليتناولاشرابما بعدالعشاءهنا.. -بينما تعدّين القهوة بالمطبخ كالفتيات . |
- İşte bu yüzden yardım eden bir insanla çıkmam lazım. | Open Subtitles | - لهذا يجب علي مواعدة |
- İşte bu yüzden kaçmalıyız. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب علينا ان نهرب |
- İşte bu yüzden gitmeliyiz. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب أن نغادر |