ويكيبيديا

    "- john" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جون
        
    • يوحنا
        
    - John Henry, 61 yazından beri pek çok badirenin içinde bulunduk. Open Subtitles جون هنري، نحن تعاملنا مع كثير من المشاكل الصعبة منذ صيف 61
    - Odamda, çantamda. - John, hayatım hadi bir koşu getir. Open Subtitles كن لطيفاً و أحضرهم من فضلك جون بالطبع سأكون مسروراً
    - John Henry, bu kadar yolu geldikten sonra en azından bir merhaba diyebilirsin. Open Subtitles جون هنري، أقل ما يمكنك القيام به بعد قطعي كل هذا الطريق هو ان تقول مرحبا
    - John Henry, buraya dört mil uzaklıkta kapalı bir vadi var. Open Subtitles جون هنري، ان هناك وادي نحو أربعة أميال من هنا
    - California'dan, John Triplette. - John Triple? Open Subtitles ـ جون تريبليت من كاليفورنيا ـ جون تريبل؟
    .. - John, buraya gelsen iyi olur. Vali sahile iniyor. Open Subtitles جون من الأفضل أن تهبط إلى هنا فالحاكمقدنزلعلى الشاطىء.
    - Anne, gidecek bir yerimiz yok. - John'la Fanny yakında burada olur. Open Subtitles ـ ماما ليس لدينا اي مكان آخر للذهاب إليه ـ جون وفاني سوف يكونان هنا قريباً
    - Geçtiğinizi gördük. - John'a arabayı hazırlatmasını söyledim. - Hiç kaçırmaz. Open Subtitles ــ لقد رأيناكم تمرون ــ لم أستطع أن أنتظركم تأتون إلينا، جعلت جون ينادي العربة
    - John beni bayrak direğine asınca, nöbetçi öğrenci beremle birlikte avluya düşmüştür. Open Subtitles ربما سَقطَ إلى الساحةِ سويّة مع قلنسوةِ مراقبِ قاعتِي عندما جون علّقَني مِنْ ساريةِ العلم.
    - John Carpenter'ın The Thing'i. Open Subtitles المخرج جون كاربتنر يمكنه أخرج اكثر من فيلم
    - John ne dediğimi biliyorsun. Ayrıca erken kalkıp yürüyüşe çıkaracağını söylemiştin. Open Subtitles جون, أنت تعرف ما أقصد أيضا أخبرتك أن تستيقظ مبكراً
    - Lütfen, biri beni... - John, iyi misin? Open Subtitles ـ أرجوكم فليخرجني أحدكم ـ جون أأنت بخير؟
    - John, bu çok büyük bir fırsat - Benden nasıl haberdar olmuşlar? Open Subtitles ـ جون هذه فرصة جيدة ـ كيف يعلمون عني حتى؟
    - Öyleyse daha iyi bir hamleleri olmalı. - John... Open Subtitles سيكون عليهم أن يقدموا أفضل من هذا - "جون" -
    - John, gerçekten görüşmemiz lazım. - Emma ile tanıştın mı? Open Subtitles جون , أنا أريد التحدث معك هل قابلت أيما؟
    - John, iyi misin? - Lütfen beni götürme. Open Subtitles جون, هل أنت على ما يرام من فضلك لا تجعلنى أذهب
    - John, bırak evine götüreyim. - Gidemem. Open Subtitles جون , دعنا نعود الى المنزل لا أستطيع العوده الى المنزل
    - John McGill adına kayıt yok. - Benny McGill. Open Subtitles لا يوجد جون ماكجيل في الموقوفين بيني ماكجيل
    - John Cameron. en azından biz öyle olduğunu sanıyoruz. Open Subtitles جون كاميرون على الاقل هذا اللذي نعتقد انه هو
    Orası harika bir şirket! Biz de onların bir yazı tahtası var, senelerdir dayanıyor! - John Deer'ı seviyoruz! Open Subtitles هذا مذهل، لدينا جرّارة من الشركة لقد دامت معنا لسنوات لذا نحن نحب جون دير
    - John. - Danyal'ın kitabı bu olayı bildiriyor. Open Subtitles يوحنا - سفر دانيال يتنبأ بهذه اللحظة -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد