- Orası yol değil, kanal. - Bak sen. Ben orayı demiryolu sanıyordum. | Open Subtitles | هذا ليس طريقاً , انها قناة كلا , انه خط سكة حديد |
- Orası benim hücrem. - Onun eski hücresiydi. | Open Subtitles | انه مدين ببعض المال ولا يستطيع الدفع فيقوم بالتمثيل |
- Orası da 4 mil ötede, pek fark etmiyor. - Burada bekleyelim de cadı bizi yakalasın mı? Geliyor çünkü. | Open Subtitles | ـ انه يبعد اربعة اميال من هنا ـ هل ننتظر هنا حتى قدوم الساحرة و تأخذك؟ |
- Orası kesin. - Özür dilerim ama dersi iyi anlamamışım. | Open Subtitles | ـ انه واضح ـ أنا آسف، لا أفهم حقاً |
- Hancock Park. - Orası zengin mahalle işte. | Open Subtitles | "هانكوك بارك" ـ انه احد الأحياء الأغنياء |
- Orası suç mahalli, ayrıca bu ne toksin ne virüs, ne de başka bir şey. | Open Subtitles | انه مسرح جريمة والسبب ليست السموم |
- Orası kapalı. | Open Subtitles | ـ انه خط احمر ـ اياً يكن |
- Orası on mil uzakta olmalı. | Open Subtitles | - لابد انه على بعد عشرة اميال من هنا |
- Ya burası? - Orası da açık. | Open Subtitles | اذن ماذا نظن انه حصل؟ |
- Orası erkekler tuvaleti. - Biliyorum. | Open Subtitles | انه حمام الرجال اعلم |
- Orası ne ki? - Eski bir metro dönüş yeri. | Open Subtitles | انه مستودع قديم تحت الارض |
- Orası çok ayrı bir dünya. | Open Subtitles | اعني انه عالم مختلف |
- Orası yolumun 10 km dışında. | Open Subtitles | انه يبعد ستة اميال عنّي |
- Orası kapandı sanıyordum. | Open Subtitles | ظنت انه قد اغلق |
- Orası gazoz fabrikası değilmiş. | Open Subtitles | - انه ليس بمصنع مشروبات غازية - |
- Ama demiştiniz ki... - Orası karanlık! | Open Subtitles | ... انت قلت بانك انه مظلم |
- Ama demiştiniz ki... - Orası karanlık! | Open Subtitles | ... انت قلت بانك انه مظلم |
- Orası çok iyi, baba. | Open Subtitles | - انه رائع يا أبي |
- Orası bizim gibi insanlar için değil. | Open Subtitles | - انه مكان ليس لأناس مثلنا - |
- Orası, Arkady Ulyanov'in mekânı. | Open Subtitles | - انه الفناء الخلفي لاركادي أوليانوف . |