| Perry'nin duruşmasından önce... - ...yapacak çok işimiz var. | Open Subtitles | هنالك الكثير أمامنا لنفعله قبل محاكمة (بيري) |
| - Yapacak tek bir şey var. | Open Subtitles | ثمة شيء واحد لنفعله |
| - Yapacak daha önemli işlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا ما هو أهم لنفعله |
| - Yapacak çok işim var. | Open Subtitles | لقد حصلت للتو الكثير من العمل للقيام به. |
| - Yapacak çok iş var ve gemiyi tamir edecek sadece beş gönüllü var. | Open Subtitles | هناك الكثير للقيام به ولقد حصلت على خمسة متطوعين لمساعدتي في إصلاح السفينة |
| - Hayır, buna zamanım yok. - Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | ليس لديّ الوقت لهذا لدي أشياء لأفعلها |
| - Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | لديَّ أشياء لأفعلها |
| - Yapacak daha iyi bir şeyin var mı? | Open Subtitles | ألديك شيء أفضل لنفعله ؟ |
| - Yapacak işlerimiz var. | Open Subtitles | -حسناً ، إن لدينا عمل لنفعله |
| - Yapacak bir şey yok! | Open Subtitles | - لا يوجد شئ لنفعله |
| - Yapacak bir suru isimiz var. | Open Subtitles | -لدينا مليون شيء لنفعله |
| - Yapacak bir şey kalmadı. - Tom. | Open Subtitles | ـ لم يتبقى شيء لنفعله (ـ (توم |
| - Yapacak bir şey kalmadı. - Tom. | Open Subtitles | ـ لم يتبقى شيء لنفعله (ـ (توم |
| - Yapacak daha iyi bir işimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أي شيء أفضل للقيام به. |
| - Yapacak çok işimiz var. | Open Subtitles | لدينا الكثير من العمل للقيام به. |
| - Yapacak bir sürü işim var. | Open Subtitles | لدي الكثير من العمل للقيام به. |
| - Yapacak işlerinin olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت كان لديك العمل للقيام به. |
| - Yapacak işlerim var. | Open Subtitles | - لدي بعض الأشياء لأفعلها |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 