| Lobideki misafir odasında sabah 6'dan 10'a kadar, ücretsiz açık büfe kahvaltımız var. | Open Subtitles | نقدم من السادسة إلى العاشرة بوفيه إفطار مجاني بغرفة المجاملات عند نهاية الردهة |
| Diğer taraftan, doğrusu açık büfe gibi, algoritmaların belirlediği söylentiler, fikirler, duygular... | TED | وعلى الآخر، لدينا بصراحة بوفيه مفتوح من الإشاعات، والآراء، والمشاعر. يجري تضخيمها من خلال خوارزميات. |
| Senin buradaki açık büfe'ni kapatmak istemezdim ama... | Open Subtitles | انا لا اريد انا اهبط من عزيمك حيال بوفيه الطعام هذا |
| açık büfe... | Open Subtitles | يا رفاق، لديّ كلمتين لتقدّم فرصة مُناسبة لكما في غضون ذلك، "بار مفتوح". |
| açık büfe ama size tavuğumuzu öneririz. | Open Subtitles | إنها قائمة مفتوحة ؛ لكننا نفضل الدجاج |
| Aç öğrenci yığınına açık büfe ha? | Open Subtitles | البار المفتوح على ميزانية طلابنا الفقيره؟ |
| Güzel bir açık büfe olsun, Kanepeler, salata-- | Open Subtitles | سنقيم حفلة بوفيه جميلة بعضا من الخضرة ، سلطة الباستا |
| Hanımlar, onurlu bir şey yapmak istiyoruz, açık büfe gözleme dahil kahvaltı bize ait. | Open Subtitles | سيداتي , نحن نريد القيام بأمر مشرف لذاالفطورعلينا, مع بوفيه من كعك الوافل, |
| Herkes iyi vakit geçiriyor gibi. açık büfe var. | Open Subtitles | يبدو ان كل شخص يقضى وقتاً جميلاً هناك بوفيه مفتوح |
| Aaaa, 6'ya kadar açık büfe varmış tavuk kanadı and tofu | Open Subtitles | هناك بوفيه مفتوح في السادسة أجنحة دجاج و " توفو " |
| Yemek "alakart" mı olucak, "açık" büfe mi? Fotoğrafçı lazım, videocu lazım, bir de çiçek düzenleyici. | Open Subtitles | هل سيكون عشاء أم بوفيه مفتوح، ثم هل ستؤجرين مصور ومسجل فيديو، ثم بائع الزهور. |
| Yılan başlı yırtıcı bir balık için bu kuruyan gölet bir çeşit açık büfe gibidir. | Open Subtitles | بالنسبة لسمكة أفعوانية الرأس الشرسة، بركة المياه المنحسرة هذه كأنها بوفيه روسي تخدم فيه نفسك بنفسك |
| Ben ücretsiz açık büfe kahvaltıyı tercih ederim. Her zaman, her yerde. | Open Subtitles | ولكني سأقبل بأن آكل من بوفيه الإفطـار المجـاني في أي وقت ، وأي مكـان |
| açık büfe için mideyi doldurmuyorduk. | Open Subtitles | لأننا كنّا نجوع أنفسنا من أجل بوفيه الكازينو |
| Geri kalan herkes, hatta "Bay Yalnız Çocuk" bile açık büfe kahvaltı için buraya geliyor. | Open Subtitles | والجميع قادم إلى هنا، بمن فيهم الفتى الوحيد من أجل بوفيه الإفطار |
| Olmaz mı? Alkol, uyuşturucu ve sikiş için açık büfe. | Open Subtitles | أجل سيكون هناك بوفيه للمخدرات والكحول والمضاجعة |
| açık büfe bar varmış. Hemen dönerim. | Open Subtitles | اووه , بار مفتوح , سأعود لا حقا |
| Bu kadar yeter. Üzerinde bizim adımızın yazılı olduğu açık büfe bar gördüm. | Open Subtitles | هذا يكفى،أرى بار مفتوح و اسمائنا عليه. |
| açık büfe ama size tavuğumuzu öneririz. | Open Subtitles | لدينا قائمة مفتوحة ؛ لكننا نفضل الدجاج |
| Bence akşam yemeğini açık büfe yapmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد بأنه علينا أن نعد نوعاً من العشاء المفتوح |
| Ayrıca evimin yanındaki striptiz kulübünü keşfettiğimden beri "Star Trek" izlemedim ben. açık büfe var. | Open Subtitles | منذ إكتشفت ناد التعري قرب شقتي به بوفية مجاني |
| açık büfe, güzel yemekler, birkaç tatlı kız bile gelebilir. | Open Subtitles | حانة مفتوحة, مأكولات طيبة ربما سيكون هناك عدة جميلات |