Daha iyisi, madenciler açık saçık Fransız kartpostalı bırakmışlar. | Open Subtitles | بل أفضل، المنقّبين تركوا بطاقات بريديّة فرنسيّة بذيئة |
- açık saçık jestler yapıyor. | Open Subtitles | يلعق الزجاج و يعمل إشارات بذيئة بيديه |
Eğer açık saçık değilse. | Open Subtitles | -إن لم تكن بذيئة |
Hayır. Seninle artık böyle açık saçık, gizli flört etmeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | لا، لن أقبلَ بالتحرّش البذيء السرّي منك بعد الآن |
Geçen hafta her gün telefonda açık saçık konuştuğun kadın. | Open Subtitles | المرأة التى كنت تكلمها كلاما قذرا في الهاتف كل يوم الأسبوع الماضي |
"Madame Bovary"de çok az açık saçık bölüm var ama o kadar da kötü değil. | Open Subtitles | يحوي (مدام بوفاري) بضعة مقاطع غير محتشمة ولكنه ليس بذلك السوء |
Eğer açık saçık değilse. | Open Subtitles | -إن لم تكن بذيئة |
Benimle olduğunu herkes bilsin istiyorsan, ancak o zaman açık saçık flörtümüz olabilir. | Open Subtitles | لقد أخبرتُك، إن أردتَ إشهار علاقتي علاقتنا، فحينها سأقبل بالتحرّش البذيء العلنيّ |
Geçen hafta her gün telefonda açık saçık konuştuğun kadın. | Open Subtitles | المرأة التى كنت تكلمها كلاما قذرا في الهاتف كل يوم الأسبوع الماضي |
Kocanız açık saçık resimleri Şeyh Nasser'a gönderdiğini biliyordu. | Open Subtitles | علم زوجك أنك كنت ترسلين صوراً غير محتشمة للشيخ (ناصر) |