Dürüst olmak gerekirse, çevreci bakış açısıyla, karides çiftlikleri doğaya son derece zararlı. | TED | مزارع الجمبري هي آفة على الأرض ، بصراحة ، من وجهة نظر بيئية. |
Kişisel fikir beyan edemeyeceğinizi biliyorum, fakat klinik bir bakış açısıyla, | Open Subtitles | اعلم انك لست هنا لتحكمي علينا ولكن من وجهة نظر طبية |
Ben de size söylüyorum, besin bakış açısıyla baktığımızda bilgi bir üretim meselesi değildir, aşırı besin yüklemesinden asla bahsedilmez. | TED | وأنا أقول لكم ان المعلومات، إذا نظر إليها من وجهة نظر كالغذاء، ليست بتاتاً مسألة انتاجية ؛ لن تتحدث عنها كغذاء زائد |
Bu iniş açısıyla direkt olarak yağmur bulutlarına doğru ilerliyoruz. | Open Subtitles | في هذه زاوية الهبوط نحن برأس مباشرة لبعض الغيوم العاصفة |
Buraya tamamen farklı bir bakış açısıyla gelmiştim. Ve tamamen yanıldığım kanıtlandı. | Open Subtitles | لقد جئت إلى هنا و نظرت من زاوية مختلقة تماماً, و أثبت خطأً لا ريب فيه |
Ama larvaların bakış açısıyla, Her türlü karlı bir sonuç. | Open Subtitles | ولكنّ من منظور عالم الحشرات فهو مستفيد في كلا الحالتين |
Birçok farklı bakış açısıyla konuya yaklaşabilirsin. Ekonomik, sosyolojik, politik... | Open Subtitles | هناك الكثير من وجهات النظر يمكن إعتبارها ... إقتصادي، إجتماعي، سياسي |
Ne diyebiliriz? O yüzden ben belki biraz farklı bir bakış açısıyla yaklaşarak bu duruma nasıl daha farklı bir şekilde bakabileceğimizi anlatacağım. | TED | أود أن أعطي وجهة نظر مختلفة عن كيف يمكننا النظر إلى هذه الأمور بطريقة مختلفة بعض الشيء |
Ayrıca genellikle bir adım geri çekilip yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım. | TED | ومن ثم تحتاجُون إلى الرجوع خطوة إلى الخلف والنظر إلى أعمالكم من وجهة نظر القارئ. |
Biyoloji bakış açısıyla bizler petri kabındaki tek hücreliden temel olarak farklı değiliz. | TED | الآن، من وجهة نظر علم الأحياء، لا نختلف أنا وأنتم جوهريًا عن الأوليات في الطبق البتري. |
Bu soruya başka bir bakış açısıyla bakıyorum. Beyin sarsıntılarını nasıl önleyebileceğimizi öğrenmek istiyorum. | TED | لذلك، أنظر للسؤال من خلال وجهة نظر مختلفة بعض الشيء، وأود أن أعرف، كيف بوسعنا أن نحمي من ارتجاج المخ؟ |
Anladım ki, fotoğraf haberciliği, kendine özgü bakış açısıyla haberleri duyurma yeteneğine sahip. | TED | وفهمت أن التصوير الوثائقي لديه القدرة على ترجمة الأحداث من وجهة نظرها |
Bu nedenle tamamen son kullanıcının bakış açısıyla bakmamız gerekti. | TED | لذلك كان لا بد من النظر فيها تماماً من وجهة نظر المستخدم. |
Bu aynı zamanda ışığın açısıyla tespit edilebilir mi? | Open Subtitles | و يمكن أيضاً أن تتضح من خلال زاوية الضوء |
Kemikteki çentiği, yaraya sebep olan bıçak açısıyla eşledim. | Open Subtitles | طابقتُ الشق على العظم مع زاوية الشفرة التي أحدثت الجرح. |
Çünkü bir paralelkenarın dar açısıyla geniş açısının toplamı 180 derecedir ve bunlara tamamlayıcı açılar denir. | Open Subtitles | لأن زاوية من منفرجة وحادة من متوازي الأضلاع تتوافق إلى 180 درجة وتعرف بالزوايا التكميلية |
Artık olaya farklı bir bakış açısıyla bakıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أنظر لها ، من زاوية أخرى |
Dolayısıyla, genomik bir bakış açısıyla "hepimiz Afrikalıyız" demekten hoşlanıyorum. | TED | ما أحاول قوله هو أننا ومن منظور الجينوم نحن جميعاً أفارقة |
Böylece evrensel bir bakış açısıyla, zihinsel hastalık hakkında bazı şaşırtıcı şeyler keşfedebiliyoruz. | TED | الآن عندما نقوم بذلك، يمكننا اكتشاف بعض الأشياء المذهلة حول المرض النفسي من منظور عالمي. |
Bu yüzden beş duyu konusundaki bakış açısıyla hayatımda farklı tecrübeler edinmeye karar verdim. | TED | وقررت أن أقيّم عدة تجارب قمت بها في حياتي من خلال منظور الحواس الخمسة. |
"Nirvana'ya doğru söz ve doğru bakış açısıyla ulaşılabilir." | Open Subtitles | السعادة القصوى) هي التوصل إلى وجهات)" "النظر الصحيحة والخطاب الصحيح |
Fakat öncesinde, bu sırlar uzaylıları daha geniş bir bakış açısıyla aramak için yolculuğumuza devam etmeye değer. | Open Subtitles | لكن إلى أن يحين ذلك يستحق الأمر أن نكمل رحلتنا هذه للبحث عن الفضائيين . بمنظور أوسع |