ويكيبيديا

    "ağır ağır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ببطء
        
    • ببطئ
        
    • أمشي بتمهل
        
    Elektrikçiye söyleyeyim de sana ağır ağır versin. Open Subtitles سأخبر الكهربائي لإعطائه إليك ببطء وسهل , رجل حكيم
    Bu zekice plan, siperlerden çıkıp, düşmana doğru ağır ağır ilerlememizi içeriyor, değil mi efendim? Open Subtitles وهل ستضم هذه الاستراتيجية العبقرية، الصعود خروجاً من الخنادق والسير ببطء باتجاه العدو, سيدي؟
    ağır ağır başladı. Neler olduğunu anlayamamıştım. Open Subtitles بدات ببطء شديد ، أنا لم أدرك الذي كان يحدث
    Sonra da bütün malzemeleri ağır ağır kaynatıyorum. Open Subtitles ل24 ساعة على الأقل قَبْلَ أَنْ أُحرّكُه إلى الفلفل الحارِ ثمّ تَركتُه يَغْلي ببطئ.
    Sonra da bütün malzemeleri ağır ağır kaynatıyorum. Open Subtitles ل24 ساعة على الأقل قَبْلَ أَنْ أُحرّكُه إلى الفلفل الحارِ ثمّ تَركتُه يَغْلي ببطئ.
    Bir ipek lifi kayaya sabitlerler liflerden oluşan ağ boyunca tavanda ağır ağır ilerlerler. Open Subtitles يثبّتون خيطاً حريريّاً للصخر ويتقدّمون ببطء على السقف على طول شبكة خيوط.
    İki yıl süpermarkette çalıştım ve ve ağır ağır olmasına rağmen sanki hayatım iki kat hızlı geçiyor. Open Subtitles ..عملت فى السوق المركزى لمدة عامين و بالرغم من ذلك يحدث ببطء أشعر أن حياتى تدق لمدة ثانية فى الزمن
    Bateristin annesine ağır ağır çakmayı düşünen ben değilim ama! Open Subtitles مهلا، لست الشخص الذي يحاول الحصول على أم الطبال ببطء لا تحاكمني
    Cevizle meşe üzerinde ağır ağır pişmiştir. Yerel yemekler. Open Subtitles مطهو ببطء على خشب الجوز والبلوط طبق محلّي
    ağır ağır iyileşiyormuş ama en azından iyileşiyormuş. Open Subtitles كان مقرر لها جراحة عظيمة, كانت تتعافى ببطء
    Ana yollar boyunca alenen ağır ağır yol alarak vardığımız her çiftlikte, köyde ve mezrada durduk. Open Subtitles سافرنا ببطء عبر الطرق الرئيسيه وتوقفنا في كل مكان وقريه صادفتنا
    Bu uzun kuyruk, ağır ağır ilerleyen bu sıra, özgürlüğe doğru ağır ağır ilerlediğimizi gösteriyor. Open Subtitles هذا الطابور الطويل من الرجال الذي يسير ببطء هناك هذا السير البطيء نحو الحرية
    Dudaklarında bir ölünün gülümsemesiyle, ağır ağır hareket ediyordu. Open Subtitles تتحرك ببطء بابستامة صفراء على وجهها
    Sakin ve ağır ağır yaklaş, yabancı. Open Subtitles اقتـرب ببطء وبتروّي أيّهـا الغريب
    Ve kızı, annesinin ağır ağır ölüşünü izleyecek. Open Subtitles والفتاة عليها أن تشاهد أمها تموت ببطء
    ağır ağır dizildik isteksizce salonda. Open Subtitles تقدمنا ببطء و بفتور الي داخل القاعة
    O ağır ağır ilerleyen bu trenin yanında durur- fakat ekranın büyüsünü seyretmeye dalmış olan seyirciye dönüşmüş gibidir. Open Subtitles أن الواقع قد تحول إلى شخص يقف بالقرب من قطار يمر أمامه ببطئ فيتحول الواقع إلى مُشاهد يراقب سحر شاشة العرض
    Aynı şekilde, bir fırtına ve afet bize ağır ağır yaklaşır, ...biz idrak ettiğimizde de, biraz geç kalınmıştır. Open Subtitles وهكذا تحدث الكوارث تبدء ببطئ وبعد مرور الوقت نراها سريعة
    Bu arada yerimde olsalar onu ağır ağır öldürecek adamlar da tanıyorum. Open Subtitles بالمناسبة، أنني أعرف أشخاصاً يمكنهم يقضوا عليه ببطئ
    Bu ışık parçacıkları yüzeye, güneş ışığı olarak görüldükleri yere doğru ağır ağır ilerlerler. Open Subtitles جسيمات الضوء هذه تشق طريقها ببطئ الى السطح حتى نراها على شكل أشعة الشمس
    Adeta ağır ağır başka birine dönüşüyor gibiydi. Open Subtitles بدا الأمر وكأنه يتحول ببطئ إلى شخص آخر
    - ağır ağır yürümek istiyorum. - Sallana sallana. Open Subtitles أمشي بتمهل أمشي الهُوينى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد