"ağlamıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يبكي
• تبكي

Bu yüzden metal müzik dinlediğinde ağlamıyor.
نعم , لذلك لا يبكي عندما يسمع موسيقى تسبب الصداع

"Bak" derler, "bizimkisi en tatlı olanı. Hiç ağlamıyor bile."
فقالا " انظر، طفلنا هو الأجمل إنه لا يبكي حتى"

Bu sadece bir protokol değil. Adam ağlamıyor.
هذا ليس بروتوكلاً فحسب لا يصحُ للرجل أن يبكي

Ama en azından kendini eve kapatıp ağlamıyor. Oldukça ilerleme var.
علي الأقل أنها لا تبكي هذه هي الدفعة للأمام

Arabada ağlıyordu, ve şimdi artık ağlamıyor. Bakmaya korkuyorum.
كانت تبكي في السيارة والآن هي لا تبكي أبداً.

Tanrı bu çürümüşlüğün karşısında ağlamıyor mu?
ألا يبكي الرب على هذه المهانة؟

ağlamıyor ve de palyaço olarak tanınmıyor.
انه لا يبكي و ليس معروفا بالتهريج أيضا

ağlamıyor ama uyanık.
الممرضة. إنه لا يبكي لكنه مستيقظ

Acı çekenler için, kimse ağlamıyor, artık.
لا أحد يبكي على الضحايا

Hey, ağlamıyor!
ما هذا إنه لا يبكي ؟

O adam gerçekten ağlamıyor.
هذا الرجل لا يبكي حقا

Neden ağlamıyor?
لماذا هو لا يبكي ؟

Baba, bebek ağlamıyor.
بابا الطفل لا يبكي

ağlamıyor. ağlamıyor.
انة لا يبكي انة لا يبكي

- Hoşuna gitti, ağlamıyor.
إنها تعجبه. إنه لا يبكي.

Madem bu kadar büyük bir tehlike altındayız, o neden ağlamıyor?
حسناً, إذا كنا في خطر محتم, فلماذا لا تبكي هي؟

Güzel kızımın önünde dururken ki aslında ağlasa da hepimiz ağlamıyor gibi davranarak harika bir iş çıkarıyoruz sizlere hatırlatmak istedim ki birçok kişi beni idealist ve aptal olmakla suçladı bizler tek kelimeyle kendimizi adadık ve şimdi de büyümeye başlıyoruz.
شكراً لكم وكما اقف امام ابنتي الجميلة وما نفعله هو عمل رائع جداً وهو التظاهر بأنها لا تبكي بينما هي تبكي فعلاً

Yanımda Koreli bir kadın duruyor ve tıpkı benim bağırmadığım gibi o da ağlamıyor.
يوجد أمرأه كورية تقف بجانبي وهي لا تبكي كما أنني لا أصرخ

- Şimdi de ağlamak istiyorsun çünkü sen sürekli ağladığın için o ağlamıyor.
لإنها لن تبكي لإنك دائما تبكي وانت فقط تعرف ذلك

Bacağım ağlamıyor Betty, ağrıyor.
ربما يكون عاطفيا اكثر من جسميا ساقي لا تبكي بيتي" انها تؤلمني "

- Bebeğim hâlâ ağlamıyor.
الطفلة لا تبكي ضغط الدم 58 على 32