Bilirsin, insanlar orta bir sorun yokken ağlamaz. | Open Subtitles | جميع الأشخاص اللذين أعرفهم يبكون دون سبب |
Erkekler ağlamaz ve sen ağladığında... o çok eğleniyor, güven bana. | Open Subtitles | الأولاد لا يبكون بينما أنتِ.. إنه يحضر حفلة, ثقي بي. |
Ağlamak yok. Akıllı kızlar ağlamaz, bebekler ağlar. | Open Subtitles | لا تبكِ, الفتيات الصغيرات لا يبكين, الأطفال هم من يبكوا |
- Hayır, büyük kızlar ağlamaz. | Open Subtitles | كلا, الفتيات الكبيرات لا يبكين. |
Ve insan bu durumda ağlamaz." | Open Subtitles | أن هذه الجنازة هي جنازتي أنا والمرء لا يبكي في هذه الحالة |
Dang uyanırsa evde kimse olmayacak. ağlamaz mı sonra? | Open Subtitles | إذا استيقظ ذانغ ولم يجد أحدا هناك ألن يبكي |
Biliyorum katiller ağlamaz kurbanlarıyla empati kurmaz | Open Subtitles | أعرف أنهم لا يبكون أيضاً. لا يتعاطفون تجاه ضحاياهم. |
Küçük Savaşçı asla gözyaşı görmemeli, Apache ağlamaz. | Open Subtitles | ، المحارب الصغير لا يجب أن يرى الدموع الأباتشي" لا يبكون" |
ağlıyormusun? Erkekler ağlamaz. | Open Subtitles | ما هذة الدموع والبكاء الرجال لا يبكون |
Büyük kızlar ağlamaz'ı söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أغني، بنات الكبار لا يبكون |
Çünkü artık bir erkeksin ve gerçek erkekler ağlamaz. | Open Subtitles | لأنكِ رجل الآن و الرجال لا يبكون |
Benim annem, senin annen Cadılar ağlamaz | Open Subtitles | أمي، أمك الساحرات قطعا لا يبكون |
Büyük kızlar ağlamaz Belki | Open Subtitles | الفتيات الكبيرات لا يبكين ربما |
Bu sadece bir bahane Büyük kızlar ağlamaz | Open Subtitles | ذلك مجرد عذر الفتيات الكبيرات لا يبكين |
* ağlamaz koca kızlar * | Open Subtitles | * والفتيات الناضجات لا يبكين * |
* ağlamaz koca kızlar * | Open Subtitles | * والفتيات الناضجات لا يبكين * |
Büyük kızlar ağlamaz | Open Subtitles | الفتيات الكبيرات لا يبكين |
Öyle değiller biliyorum ama bu klasik "erkek adam ağlamaz" saçmalığı gibi değildi. | Open Subtitles | لا، هم ليسو كذلك لكن هذا لم يكن يتعلق برجل طببعي قوي ولا يبكي |
Antrenörümle bunu konuşuyorduk. Bunun hayatımın yeni bir parçası olacağından bahsediyorduk. Bebeğim tribünlerde olacak. Umarım çok ağlamaz, benim için tezahürat yapar. | TED | كنت أتحدّث مع مدرّبي حول هذا الأمر، وكنا نتحدّث حول أن هذا الأمر هو جزءٌ جديد من حياتي، وسيكون طفلي في المدرجات يهتف لي كما آمل، ولا يبكي كثيراً. |
Şimdi ağlamayı bırak. Babalar asla ağlamaz. | Open Subtitles | الآن توقف عن البكاء الأب لا يبكي |
Genellikle, karısının ve çocuklarının önünde ağlamaz. | Open Subtitles | هوعادة لا يبكي أمام زوجته وأطفاله |