Genç aşıkların delice bir şey yaptıkları ilk sefer olmazdı. | Open Subtitles | ربما تكون اول مرة يرتكب بها العشاق اليافعين شيئاً مجنوناً |
İşte böyle geceler boyu geçer aşıkların kafasından. | Open Subtitles | فانها ترتع ليلة وراء أخرى فى عقول العشاق |
Bu final yeniden yazılacak ve fahişe mihraceyi seçecek aşıkların gizli şarkısı da olmayacak. | Open Subtitles | بحيث تختار الغانية المهراجا وبدون أغنية العشاق السرية |
O kasvetli şehvaniyet nadanlarındır, aşıkların değil. | Open Subtitles | تلك الشهوانية المتجهمة التي تعود للجهلة وليس للعشاق. |
Şimdi hüzünlendiriyor. Ama savaştan önce aşıkların şarkısıymış. | Open Subtitles | انه شيء محزن الآن، لكن قبل الحرب كانت أغنية للعشاق |
Shakespeare şöyle demişti: aşıkların buluşmasında seyahat sona erer. | Open Subtitles | كما قال شكسبير "أن الرحلات تنتهي بلقاء الأحبة" |
Bu da aşıkların her ikisine de zevk verir. | Open Subtitles | وهذه هى الطريقة لكلا الحبيبين للاستمتاع ببعضهما |
Geç kalması inanılır gibi değil. Çünkü aşıkların hep acelesi vardır. | Open Subtitles | أتعجب أن يتأخر عن موعده العشاق دائماً يحضرون قبل ميعادهم |
Ayrıca der ki, "Her akıllı adamın bildiği gibi... aşıkların buluşmasında, yolculuklar sona erer." | Open Subtitles | وقال أيضا, الرحلات تنتهي في لقاءات العشاق وكل إبنٍ حكيم يعلم |
Ve deniz siler kumsaldan ayrılmış aşıkların ayak izlerini... | Open Subtitles | والبحر يمحي عن الرمال دعسات أقدام العشاق المفترقين |
aşıkların yeri sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان مكانا لالتقاء العشاق |
aşıkların korku dolu şarkılarını söyler kulaklarınızı şenlendiririm. | Open Subtitles | سأفتن أذنيك بأغاني مخاوف العشاق |
Doğru mu o söylediğim aşıkların yalnız olması gerektiği? | Open Subtitles | هل صحيح، كما قلتُ سابقا... أن على العشاق أن يكونوا وحيدين؟ |
Mösyö Zidler, bu son ... kızın hint prensini seçmesiyle... ve aşıkların gizli şarkısı olmadan tekrar ytazılacak. | Open Subtitles | السيد زيدلير، هذه النهاية سيعاد كتابتها ... بحيث تختار الغانية المهراجا وبدون أغنية العشاق السرية |
Yerel çocuklar burayı aşıkların yeri olarak kullanır. | Open Subtitles | أولاد محليين يستخدمون هذه البقعة كمكان للعشاق |
bu sadece ilk buluşmalarıydı eğer ki aşıkların buluşması bu kadar kolay olsaydı,bu kadar aşk hikayesi olmazdı madem ki birbirlerini o kadar çok seviyorlardı,peki sorun ne ? | Open Subtitles | كان هذا فقط اللقاء الأول لهما لو كان مقدرا للعشاق اللقاء بهذه السهولة ، فلن يكون هنالك وجودا لقصص الحب بما أنهما أحبا بعضهما لهذا الحد أين كانت المشكلة ؟ |
Oymacı kaleminle toprağı sürüp aşıkların derdine derman meyve veren ağaçlar yetiştirdin. | Open Subtitles | شققت التربة بإزميلك... و الشجرة بدأت تؤتي ثمارها، كأنها ترياق للعشاق. |
Konuşmak aptal aşıkların işidir Merlin. | Open Subtitles | كلام! الكلام للعشاق, مرلين |
Shakespeare demiş ki: "Yolculuklar aşıkların buluştuğu noktada sona erer." | Open Subtitles | كما قال شكسبير "أن الرحلات تنتهي بلقاء الأحبة" |
aşıkların Paris Rehberi. | Open Subtitles | دليل الأحبة الى باريس |
Yeni aşıkların mutluluğu için. | Open Subtitles | من اجل بهجة الحبيبين |