Bildiğim Aaron'un birinci dereceden cinayete kalkışmış olmadığı. | Open Subtitles | ما أعرفه أن "آرون" لم يرتكب جريمة قتل من الدرجة الأولى |
Aaron'un, Cyrus'un oğlu olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اصدق ان آرون هو ابن سايروس |
İki çılgın gencin birbirine vurduğunu, ve sonra Aaron'un platformdan düştüğünü. | Open Subtitles | مراهقان اثنان يكيلان اللكمات بحماقة لبعضهما ثم تعثر "آرون" من على المنصة |
Dışarıdaki Aaron'un arabası mı? | Open Subtitles | هل هذه سيارة هارون التي بالخارج ؟ |
Aaron'un ruhu da böyle işte. Siyah. Tıpkı teni gibi. | Open Subtitles | وستسوَدّ روح هارون |
Aaron'un ölümcül bir tehlikede olduğuna dair, piyanoda sıkışıyor, denizde sürükleniyor ve uçan bir güvercin. | Open Subtitles | مواقف متعججة ل(هارون) في خطر محبوس في بيانو بين الأمواج في البحر و هناك حمامة و (كلاير) و والدتي يرتديان زي الملائكة |
Kanae şehre dönüyor, kiralık evinin kayıtlarına bakıyor Aaron'un Miko'yu öldürdüğünü görüyor. | Open Subtitles | ،إذاً عاد (كاناي) إلى المدينة ،تفقد تصوير مستأجره (شهد قتل (آرون) لـ(ميكو |
Aaron'un Franklin'i tanıdığını nereden çıkardın? | Open Subtitles | آرون لا يعرف أي فرانكلين |
Aaron'un stüdyosunda görmüştüm seni. | Open Subtitles | حسنا , لاحظتك من استديو آرون |
Aaron'un da seninle takılmasının tek nedeni başka bir okuldan olması. | Open Subtitles | والسبب الوحيد الذي يتسكع "آرون" معك |
Aaron'un evinin önündeyim. Onunla yüzleşmeliyim, Kit. | Open Subtitles | أنا خارج منزل "آرون"، يجب أن أواجهه |
Tabi Aaron'un onu kontrol edeceğini düşünmüyorsan. | Open Subtitles | مالم تعتقد أن (آرون) يستطيع السيطرة عليه |
Wes, Aaron'un aileye en yakın olarak gördüğü kişiydi. | Open Subtitles | لم يستحقّ ذلك. (وِس) كان أقرب شخص لـ (آرون) يمثّل عائلة له. |
Charlie çadırımın yanına geldi ve Aaron'un vaftiz edilmesi gerektiğini söyledi çünkü tehlikedeymiş. | Open Subtitles | لقد جاء (تشارلي) لخيمتي سابقاً و أخبرني أنه يجب تعميد (هارون) و أنه في خطر |
Ve Aaron'un bifteği istediğini biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعرف هارون يريد ستيكه. |
Aaron'un ölümünün Ulusal Güvenlik'le ne ilgisi var? | Open Subtitles | ماذا يعني شأنُ موت (هارون) مع علاقة بالأمن الوطني؟ |
Ya da Aaron'un dediği gibi çirkin tişört havası. | Open Subtitles | أو في حالة (هارون)، حالة طقس باردة ببشاعة. هل أنا محق؟ |
Aaron'un parasını çaldım. | Open Subtitles | "لقد أحضرته من "هارون |
Aaron'un için bu sabah bez yaptım. | Open Subtitles | لقد صنعت ل(هارون) بعض الحفاضات |
Aaron'un endişelendiğini biliyorum. | Open Subtitles | أَعرف (هارون) قلق |