Leith ile en son konuşmamda sana abayı yakmış gibiydi. | Open Subtitles | اخر مره تحدثت فيها لـ ليث لقد بدا . مغرم جدا بككِ |
Çünkü kız arkadaşım Bayan'a abayı yaktım ve bu da benim abayı yakmış sesim. | Open Subtitles | لأني مغرم مع حبيبتي (ليدي) وهذا صوت غرامي |
Evet. Bu arada sorduğun sorunun cevabı: Mary akıllı, oldukça çekici ve ben de biraz abayı yakmış durumdayım. | Open Subtitles | أجل، و لكي أجيب على سؤالك، فإن (ماري) ذكية و جذابة، و انا مغرم جداً. |
Bana öyle abayı yakmış ki farkında bile değil. | Open Subtitles | إنها مغرمة بي ولا تدرك هذا حتى |
Anlaşılan Jessi, Kyle'a hepten abayı yakmış. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي الأمر أكثر من ذلك لأن (جيسي) مغرمة بـ (كايل) |
Demek köylümüz hayatını mahvetmeye çalışan şeytani kralın kızına abayı yakmış. | Open Subtitles | إذن الفتى الفقير يعشق ابنة الملك الشرير الذي يريد تدمير حياته؟ |
Akla yatkın. İtalyan Viviane'e abayı yakmış. Adam Mario'nun dostu. | Open Subtitles | "والرجل الإيطالى يعشق "فيفيان "أنه صديق "ماريو |
Birileri abayı yakmış galiba. | Open Subtitles | يبدو وأن أحداً لديه إعجاب قليلاً |
Bu arada Alexanderplatz beri, Honecker Cosima'ya abayı yakmış. | Open Subtitles | على فكرة منذ (ميدان ألكسندر) الرئيس (هونكر) مغرم بـ(كوزيما) |
- Demek istediğim o abayı yakmış. | Open Subtitles | - أعني أنه مغرم |
Eğer Glenn Frey'e abayı yakmış olmasaydın... | Open Subtitles | ... مغرم ب جلين فراى |
abayı yakmış bir vaziyette. | Open Subtitles | لأنه مغرم |
Tamamen abayı yakmış. | Open Subtitles | مغرم للغاية |
abayı yakmış! | Open Subtitles | مغرم! |
Kız ona fena abayı yakmış. | Open Subtitles | إنها مغرمة به. |
Çünkü kız sana abayı yakmış. | Open Subtitles | لأنها مغرمة. |
Ayrıca Evan, Chloe'ye abayı yakmış durumda. | Open Subtitles | ولأن (إيفين) يعشق (كلوي) |
Tabii ki, biraz abayı yakmış. Evet. | Open Subtitles | لديه إعجاب بي ، هذا رائع - أجل - |