Biliyorum Joana. acı çektin ama bu seni daha güçlü kıldı. | Open Subtitles | أعرف يا جوانا ، لقد عانيت لكن هذا قد زادك قوة |
Acı çekmenin ruha iyi geldiğine inanan bir kadının çocuğuydun ve sen de acı çektin. | Open Subtitles | لقد وُلدت لأمرأة كانت تعتقد أن المعاناة جيدة للروح , لذا فقد عانيت |
O kadar suçtan kaçarak çok acı çektin, dinlen artık. | Open Subtitles | استرح فقد عانيت للغايه بالهروب بعد ارتكابك لجريمتك |
En çok sen onun elinden acı çektin. | Open Subtitles | إنّك عانيت على يديه أكثر من الجميع، كما أنّنا لن نقتله |
Sanırım yeterince acı çektin artık. | Open Subtitles | حسنا، اعتقد بانك عانيتي بما فيه الكفاية. |
Ne zaman hazır olursan. Yeterince acı çektin. | Open Subtitles | عندما تكون مستعداً لقد عانيت بما فيه الكفاية |
*Acı çektin ama savaşabilirdin. | Open Subtitles | ،إنك عانيت ولكنك تستطيع الكفاح |
- En son ne zaman acı çektin? | Open Subtitles | حقاً ومتى كانت آخر مرة انت عانيت فيها ؟ |
Doktorlar tam olarak ne kanseri olduğunu tespit edemedi ama acı çektin. | Open Subtitles | لم يستطع الأطباء تحديد نوعه عانيت |
Sana yardım etmek istiyorum. Çok fazla acı çektin. | Open Subtitles | أريد مساعدتك فقد عانيت ما فيه الكفاية |
Çok acı çektin mi? | Open Subtitles | هل عانيت كثيراً ؟ |
Ernest, yeterince acı çektin. | Open Subtitles | إرنست عانيت ما فيه الكفاية |
Yeterince acı çektin. | Open Subtitles | لقد عانيت بما فيه الكفاية |
Benim için çok acı çektin. | Open Subtitles | عانيت كثيراً لأجلي. |
"Tamam Herkül, sen yeterince acı çektin ve o kadar büyüksün ki seni de bir tanrı yapacağım." der. | Open Subtitles | (حسناً يا (هرقل لقد عانيت كفاية كم كنت عظيماً ولذلك فسوف أجعلك إله |
Çok acı çektin. | Open Subtitles | لقد عانيت بما يكفي |
Bence yeterince acı çektin. | Open Subtitles | اظن أنك عانيت بما فيه الكفاية |
Yeterince acı çektin. | Open Subtitles | أنت عانيت ألم بما يكفي |
Sanırım yeterince acı çektin. | Open Subtitles | أظنّك عانيت كفاية. |
Çok fazla acı çektin. | Open Subtitles | لقد عانيت بقسوة. |
Bu kadar aciz olduğundan acı çektin. | Open Subtitles | لقد عانيتي لأنكِ كنتِ ضعيفة! |