Muhtemelen sana acı çektirmek için uyguladığı cüretkar planın parçasıdır. | Open Subtitles | غالباً هذا جزء من خطّته الشديدة لجعلك تعانين. |
Muhtemelen sana acı çektirmek için uyguladığı cüretkar planın parçasıdır. | Open Subtitles | غالباً هذا جزء من خطّته الشديدة لجعلك تعانين. |
Bu vadiye sana acı çektirmek için geldim. | Open Subtitles | لقد جئت للوادي كي أجعلكِ تعانين. |
Cezalandırmak istiyorum, acı çektirmek istiyorum senin gibilere. | Open Subtitles | أريد معاقبتك فحسب، وأجعلك تعاني |
Seni cezalandırmak, sana acı çektirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد معاقبتك فحسب، وأجعلك تعاني |
Richards'ın yaptığı tek iş, acı çektirmek. Kendi amaçları doğrultusunda yapabileceği hiçbir şey yok. | Open Subtitles | كل ما يفعله هو التسبب فى الألم مستحيل عليها أن تتلاعب به |
Richards'ın yaptığı tek iş, acı çektirmek. | Open Subtitles | كل ما يفعله (ريتشاردز) هو التسبب فى الألم |
Sanırım biraz kıskançlık duydum ve sana acı çektirmek istedim. | Open Subtitles | أعتقد فحسب... أنّي شعرت بالغيرة قليلا... و أردت أن أجعلك تعانين... |
Gerçekten, senden nefret ettiğim ve acı çektirmek istediğim için mi ülkenin yarısını uçarak geldim ve seni doğuya süreceğim? | Open Subtitles | أتظنين حقاً أنني عبرت نصف البلاد كي أعيدك إلى الشرق لأنني (أكرهكِ) ! و أريدُ أن أشاهدكِ تعانين ؟ |