ويكيبيديا

    "acılı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحار
        
    • الحارة
        
    • مؤلم
        
    • حارة
        
    • مؤلمة
        
    • مؤلماً
        
    • حار
        
    • المؤلمة
        
    • ألماً
        
    • الحزينة
        
    • المؤلم
        
    • مؤلما
        
    • التورتيلا
        
    • إيلاما
        
    • إيلاماً
        
    Çift pizza burger, peynirli acılı patates ve büyük çikolatalı milkshake istiyorum. Open Subtitles هل لي بـ2 بيتزا بيرجر بالفلفل الحار مع الجبن ومشروب الشوكولاته الكبيرة؟
    Yani babam diyor ki, acılı peynirli patates kızartmanız enfesmiş. Open Subtitles أعني ، أبي يقول أن مقليات الجبنة الحارة لديكم رائعة
    Parçalanmış bir dizle götürebilirsin. acılı olur, ama imkansız değil. Open Subtitles اصابتك بكسر مؤلم فى الركبة لن تمنعك من الذهاب بنا الى الوادى
    Umarım biraz acılı sosun vardır çünkü bu tavukla bok gibi olurdu. Open Subtitles أتمنى انه عندكم شطيطه حارة مره, 'لأنها را تضبط مع ذا البروست.
    Bir genç kız için çok korkunç ve acılı bir ölüm şekli. Open Subtitles قد تكون هذه طريقة مروعة مؤلمة لفتاة شابة أن تلقى حتفها بها.
    Düşünüyordum da, bu gece gösteriye gitmeden önce yolda bir şeyler atıştırabilir ya da oraya vardığımızda, acılı sosislerden yiyebiliriz. Open Subtitles كنت أفكر إما أن نغير في الطريق إلى الحفلة هذه الليلة أو يمكن أن نأكل السجق بالفلفل الحار في الصالة
    Belki onun için acılı fasulye pişirir ya da kristal küresini çıkartır. Open Subtitles "تانا " ؟ ربما ستطهو له الطعام الحار أو تخرج الكرة البللورية
    Söylemem gerekir ki beni şişmanlatan keşke senin acılı fasulyeler olsa. Open Subtitles يجب أن أقول ، ليتنى أصبحت بدينا بسبب طهوك الحار
    O, Madam Indira'nun evde hazırlanmış acılı Bombay sosumu? Open Subtitles أتلك صلصة مدام مادرز الحارة التي تصنع محلياً في بومبي ؟
    Haklısın. Özür dilerim. Eko 3'den Carlos acılı Sosis'e. Open Subtitles حسنا ، آسف من ايكو 3 الى نقانق كارلوس الحارة
    Yatmadan önce yine o acılı peynir cipslerinden mi yedin? Open Subtitles هل تناولتِ الجبنة المقلية الحارة مجدداً قبل أن تنامي؟
    Bir adamı buradan ve buradan vur, yavaş ve acılı bir şekilde ölür. Open Subtitles اضرب الشخص هنا أو هنا وسيموت بشكل بطيئ و مؤلم
    Bunun ortakyaşam için çok zor ve acılı bir süreç olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أن الإنتزاع مؤلم بشكل لا يطاق للسمبيوت
    Yabanclılar renkli yol hikayelerim karşılığında bana acılı fasulye yemeği ikram edeceklerdir. Open Subtitles الغرباء سَيَعْرضونَ فقط ني قدور حارة مِنْ الفاصولياءِ كبديل للقصصِ الملوّنةِ مِنْ الطريقِ.
    Bira, kafaya dikişler, cips, acılı tavuk kanat. Müzik setinde rock müzik çalacak. Open Subtitles البيرة ، طلقات ، رقائق بطاطس ، أجنحة حارة ، صخرة ملعب في المسجلة
    Onu ilk gördüğümde, taze yaralarının geçmesi için acılı bir fizyoterapiye gidiyordu. TED عند أول لقاء لنا، كان يخضع لعلاجات ترويض طبي مؤلمة لكي يتعافى من جراحه الجديدة.
    Siz gittiğinizden beri zaman acılı bölümler halinde geçti. Open Subtitles منذ رحيلك، أصبح الوقت موزعاً بين الأحداث مؤلمة
    Yani diyoruz ki, uzun, yavaş ve acılı bir ölüm olan çimentonun derisini yakmasının devam etmesini tercih ederiz. Open Subtitles لذا تقولون أنه من الأفضل أن نراه يموت موتاً بطيئاً و مؤلماً بينما الألكاين في الأسمنت يتابع حرق جلده؟
    - Babanız yanık seviyor. Güzel, sıcak ve acılı. Open Subtitles لا، لا.أبّىُ يحبة بهذه الطريقة يَحْبُّه حار و كثير التوابل
    Para hikayeni ve para geçmişinin acılı yanlarını ortaya çıkaracaksan uyuşmuş olmamalısın. TED من أجل الكشف عن الأجزاء المؤلمة من قصصكم المالية وتاريخكم المالي، لا يمكنكم أن تُخَدَّروا
    Demek hastanın evden çıkmak istemediğini düşünüyorsun çünkü evden çıkmak acıya sebep oluyor bu yüzden evde kalmayı daha acılı hâle getirmeliyiz. Open Subtitles إذاً فبما أنّك تظنّ المريض لن يغادر لأنّ المغادرة تسبّب له ألماً فأنتَ تريد أن تجعل بقاءه في منزله أكثر ألماً
    acılı dul olup, girdiğim her mekânın havasını bozmak istemiyorum. Open Subtitles لم أقصد أن أكون الأرملة الحزينة ولم أقصد تخريب أوقاتكم.
    acılı ölümden korkmayan biri için eşsiz tatta bir yiyecek. Open Subtitles انها تحلية نادرة للرجل الذى لا يخشى الموت المؤلم
    Onun için acılı olacak olsa da, sonrasında Manox'un kendisine iyi davranacağını biliyordu. Open Subtitles على الرغم من أنه سيكون مؤلما لها بحجة أنها تعلم أنه سيكون طيبا معها بعد ذلك
    - Gail, içinde acılı cips ve şampanya vardı. Open Subtitles يا (غايل)، لقد كان رقائق التورتيلا ونبيذ!
    Afyon yemenin en acılı ölüm olduğu söylenir. Open Subtitles يقال أن أكل الأفيوم هو أكثر الطرق إيلاما في الموت
    Kendi kahrolası dokunu kullanacak olursak iyileşme süreci daha acılı ve uzun olacaktır. Open Subtitles حسناً، استعمال نسيجكَ أنت سيتطلّب فترةً أطول و أكثر إيلاماً للتعافي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد