ويكيبيديا

    "aciz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عاجز
        
    • عاجزة
        
    • ضعيف
        
    • ضعيفة
        
    • بالعجز
        
    • العجز
        
    • الضعف
        
    • الضعيف
        
    • المتواضع
        
    • غير قادرة
        
    • ضعفاء
        
    • غير قادر
        
    • غير قادرين
        
    • ضعيفًا
        
    • عاجزاً
        
    Daedalus, oğlunun vahim kaderini değiştirmekten aciz bir şekilde, göklere doğru yükselmesini, korku içinde izledi. TED كان دايدالوس يشاهد مفزوعًا، بينما إيكاروس يعلو أعلى وأعلى، وهو عاجز عن تغيير مصير ابنه الوخيم.
    Bu durumda polis gücümüzün aciz kaldığı gerçeğini kabul etmeliyiz! Open Subtitles علينا أَنْ نُواجهَ الحقيقةَ بأنّ شرطتنا عاجزة فى هذه المسألةِ
    Seni zavallı aciz. İkinizde işe yaramazsınız. Open Subtitles أنت رجل ضعيف, فقير أنتكلاهماعديمالفائدة.
    Bak, Lana'nın erkek arkadaşı daha yeni ondan ayrıldı, ve şuan aciz ve depresyonda. Open Subtitles إسمع، خليل لاناإنفصل معها وهي ضعيفة جدا ومكتئبة الآن
    Konu bana çok uzak olduğundan, etki alanımın dışında gibi hissettiriyor, bu yüzden bu konuda aciz hissediyorum. TED ولأني أشعر أنها بعيدةٌ جداً عني، يبدو أنها خارج دائرة تأثري لذلك أشعر بالعجز بخصوصه.
    ...tamamen aciz, kımıldamaya korkan çünkü hareket etmemen gerekiyor. Open Subtitles فى غاية العجز.. خائف من أن أتحرك لأنه ليس من المفروض أن تتحرك ..
    Ve şimdide,Kendini aciz hissediyorsun. Rüzgardaki bir yaprak gibi. Open Subtitles والأن أنت تحس بأنك عاجز كورقة شجر فى مهب الريح
    Dünyada en çok arzu ettiği şeyi istemekten aciz birini anlamak zor. Open Subtitles .... من الصعب فهم شخص عاجز كلياً ببساطة عن معرفة ما يريده
    Niye böyle olduğuna dair teoriler var ama onun insanlarla iletişim kurmaktan aciz olduğuna eminim. Open Subtitles النظريات تُكثّرُ أما لماذا، فأَنا متأكّدةُ جداً أنها عاجز عن التفاعلِ الإنسانيِ.
    Şu da ilginçtir ki, askeri alanda geldiğimizi sandığımız bu üstün noktaya rağmen iş Ruanda'da, Darfur'da, Myanmar'da ki soykırımlara müdahale etmeye, durdurmaya geldiğinde ordumuz aciz kalmştır. TED وفي الوقت نفسه، كانت كل قوى النيران عاجزة لدينا عندما جاء لوقف أو حتى الناشئة المذبحة في رواندا ودارفور وميانمار.
    Benim gibi zavallı, aciz bir kadın ne yapmalı? Open Subtitles ماذا يجب على إمرأة فقيرة عاجزة مثلى أن تفعل ؟
    Senin gibi, aciz, dinsiz, korku ve kinle dolu biri öldürdü. Open Subtitles رجل ضعيف ممتلئ كراهية هو من فعلها رجل مثلك لا يزال باستطاعته استعمال المدية يا دوغ
    İtalya'yı terkettiğin an, düşmanların artık senden korkmayacaklardır, ve onları ezmekten aciz olacaksın. Open Subtitles بمجرد أن تبعد عن إيطاليا أعدائك لن يخافوك طويلاً . و ستكون ضعيف لتهاجمهم
    Şartları yeniden görüşmek için yapılmış aciz bir yeltenme mi bu? Open Subtitles أهذه محاولة ضعيفة لإعادة التفاوض حول الشروط؟
    En iyimser ifadeyle, sizi aciz ve sorumsuz bir kadın olarak görüyorum. Open Subtitles ،في أفضل الأحوال أعتبركِ امرأة ضعيفة وغير مسؤولة
    Uğraşmam gereken birçok şey olur ama hiçbir zaman aciz hissetmem kendimi. Open Subtitles لدي الكثير للتعامل معه، ولكن لا أشعر بالعجز
    Halsizlik, bıkkınlık, aptallık hissi, oturup bir şey yapabilmekten aciz olmak. Open Subtitles الإحساس بالخمول القلق البلاهة, هذا العجز للجلوس وعمل اي شيء
    Nasıl aciz hissedilebileceğini biliyorum, ama bütün yapabileceğiniz sakin kalmak ve dua etmek. Open Subtitles أعرف مرةً شعور الضعف ، لكن كل مايمكنُك فعلهُ هو الهدوء والدعاء
    Zayıf ve aciz bir mahluğum, sadece aşağılık işlerde zekiyim, dünya işlerine dalmış, kendi zevk ve rahatını arayan biriyim. Open Subtitles فأنا المخلوق الضعيف الضئيل، ولا يسعفني الذكاء إلا بالأمور الصغرى والدنيوية سعيا وراء راحتي ومتعتي
    Kutsal yaratıklar, beni aciz hizmetkarınız yapın. Open Subtitles أيتها المخلوقات المقدسة حوّليني إلى خادمك المتواضع
    Ayrıca, Natalie benim bir randevum olmasından korkuyor, ve annem kendini sansürlemekten aciz. Open Subtitles بالضافة ناتالي تشعر بالخوف من خروجي في موعد وأمي غير قادرة سيطرة نفسها
    Zayıf ve savaşmaktan aciz oldukları için senin peşindeler. Open Subtitles يتبعوك فقط لأنّهم ضعفاء على أن يُقاتلوا بأنفسهم.
    Biriminin kayıp belediye başkanımızı bulmakta nasıl aciz olduğunu görmüşken onun adına mezunlara birkaç açıklama yapmak için buradayım. Open Subtitles حسناً، رؤية كيف قسمك غير قادر على تحديد عمدتنا المفقود أنا هنا لأعطي فصل التخرج بضع الملاحظات في بدايته
    Kendilerine yardım etmekten aciz oldukları çok açık. Open Subtitles ومن الواضح انهم غير قادرين علىمساعدةأنفسهم.
    Birçok Demokratın onu inanılmaz aciz görmesinin sebebi bu. Open Subtitles لهذا الكثير من الديموقراطيين يظنّونه ضعيفًا لدرجة صادمة.
    Ve bu büyük dezavantaj şu bütün bu öğrenimi gerçekleştirene kadar aciz olacaksınız. TED وهذا العيب المهم هو أنك حتى تنتهي من كل ذلك التعلم، ستكون قد أصبحت عاجزاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد