Sanırım bu konuda yardım için Adalind'i de getirmek istemezsin. | Open Subtitles | و أُخمن أنك لا تريد إشراك أدليند لمساعدتك في الامر |
Şey, Adalind bebeğini doğurunca ne olacak diye düşünüyordum da... | Open Subtitles | كما ترين، كنت أُفكّر حول ما سيحدث بعد ولادة أدليند |
Adalind'in büyü yapmak için kullandığı bir kitap vardı. | Open Subtitles | كان هناك كتاب استخدمته أدليند لإلقاء السحر |
Adalind'in yanlış seçim yapmasını göz önüne alamayız değil mi? | Open Subtitles | لا يمكننا ان نتحمل اداليند تتخذ الخيار الخاطئ اليس كذلك؟ |
Adalind geçen yıl Eric'in isteği üzerine Portland'a dönmüştü. | Open Subtitles | لقد عادت اداليند الى بورتلاند السنة الماضية بطلب من ايريك. |
Adalind Juliette'e, Juliette de Adalind'e dönüşürken bir şeyler oldu galiba. | Open Subtitles | يجب ان نملك شيئا نفعله لاداليند نحولها لجوليت ونحول جوليت لاداليند |
- Adalind'in neler yapabileceğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لاتعين, مالذي تستطيع ادليندا فعله؟ |
Adalind'in Nick'le sana yaptıklarını yapmak için kullandığı kitap. | Open Subtitles | إنه الكتاب الذي استخدمت أدليند ضدك و ضد نيك |
Adalind'in yaptıklarını geri çevirmek için ne yapmamız gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم مالذي توجب علينا خوضه لإلغاء ماقامت به أدليند ؟ |
Kelly Burkhardt yahut Adalind'in çocuğunu bulabildin mi? | Open Subtitles | هل عثرت على كيلي بيركهارت أو طفلة أدليند ؟ |
Adalind ve çocuklayken yardım için oğluna gitmişti. Nasıl iletişim kurduklarını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | كما فعلت مع أمر أدليند و الطفلة - أريد معرفة كيف يتواصلون - |
Juliette, bizim Adalind'in çocuğunu almamızın bedelini ödüyor. | Open Subtitles | جولييت تدفع الثمن بسبب أخدنا لطفلة أدليند |
Ama şahsen ben, Adalind'in tekrar hamile olduğunu bilmek isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | لكن يقينا أعلم أنك ستهتمين بمعرفة حمل أدليند مرّة أخرى |
Adalind'i odaya getirdiğimde Frenay, Tavitian ve Meisner'ın fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | عندما اصطحبت اداليند الى داخل الغرفة، رأيت صور لفريناي، ترافيتيان وميسنر. |
Viktor, Adalind'e hamle yapmaya hazırlanıyor olabilir. | Open Subtitles | لربما فيكتور يتجهز ليقوم بحركة نحو اداليند. |
Adalind'in Avrupa'da Kraliyetten kaçmasına yardım ettiğini. | Open Subtitles | فقط انه ساعد اداليند في الهروب من الملكيين في أوروبا |
Adalind'in annemi bulmasına yardım etti ve Trubel ona güveniyor. | Open Subtitles | وساعد اداليند في العثور علي أمي وتروبل تبدو انها تثق به |
- Viyana'da karşılaştığı tehdide rağmen neden Adalind'e annesi hakkında not bırakmak için riske girsin? | Open Subtitles | بوضع التهديد الذي عليه هُنا في فيينا في الاعتبار، لما قد يجازف بترك مُذكِرة لاداليند عن والدتها؟ |