| Arabanın bagajına soktuğun adama gelmedim daha. adam kaçırma. Cezası 60 ay kadar. | Open Subtitles | دون ذكر الذي في صندوق سيارتك , حالة اختطاف هذه حوالي 60 شهر |
| Saldırı, adam kaçırma ve çocuk istismarı iddialarıyla ilgili sorgulanacaksınız. | Open Subtitles | ،سيتم استجوابك بشأن قضيى اعتداء اختطاف وتعريض حياة طفل للخطر |
| Uyuşturucu, adam kaçırma, fuhuş? Seçin birini. | Open Subtitles | مخدرات , الإختطاف , الدعارة إختاروا ما أردتم |
| Bu soygun değil, adam kaçırma. Adam kaçırıyorlar! 911'i ara! | Open Subtitles | هذه ليست سرقة, إنها إختطاف إنها عملية إختطاف, إتصل بـ911 |
| - adam kaçırma federal bir suçtur. Bu FBI meselesi. | Open Subtitles | الخطف هو جريمة فيدرالية إنها مسألة تخص الأف بي أي. |
| Ne zamandan beri adam kaçırma bu yeni dininin bir parçası oldu? | Open Subtitles | معنا ، كيفين منذ متى أصبح الاختطاف جزءا من دانتك الجديدة ؟ |
| Evet tatlım. Kesinlikle. Bu adam kaçırma, bu bir saldırı. | Open Subtitles | ـ أجل يا عزيزي، تمامًا ـ هذا خطف وأعتداء |
| Bu bir adam kaçırma. Dış dünya her zaman son duyandır. | Open Subtitles | انها عملية اختطاف , العالم الخارجي هو دائما آخر من يسمع |
| Bir şeyler olacağını anlamıştım etrafı dağıttım, adam kaçırma olayıymış gibi gösterdim. | Open Subtitles | كنت أعرف شخص قادم، لذلك أنا قذف المكان. جعلتها تبدو وكأنها اختطاف |
| Beş sefer adam kaçırma teşebbüsü, ve beş kıtada yasadışı muz ticareti yapmak. | Open Subtitles | خمس تهم من محاولة اختطاف. تجارة غير مشروعة في الموز في خمس قارات! |
| Son suçlama, adam kaçırma ve Julie Bynd, Max Conlan Rosa Gonzalez, Doktor Allen Klein... | Open Subtitles | وفى الإدعاء الأخير، الإختطاف وإحتجاز الرهائن جولي بيرد، ماكس كونلن روزا جونذالس، الدّكتور ألين كلاين |
| Evet, adam kaçırma insana bu etkiyi yapabilir. | Open Subtitles | نعم، الإختطاف يكون له هذا التأثير على الناس |
| Sanırım adam kaçırma yüzünden ıslah evine yatırıyorlar. | Open Subtitles | أظن أن القصر قد يعاقبوا على جريمة الإختطاف |
| Buna hem saldırı, hem adam kaçırma derler! | Open Subtitles | هذه جريمة إختطاف وإعتداء تعرف ذلك، أليس كذلك؟ |
| Bu gördüğüm en acımasız, en haksız adam kaçırma. | Open Subtitles | هذا أقسى إختطاف غير مبرر رأيته في حياتي كم واحد رأيتي؟ |
| Yani elimizde politik görünmeyen politik bir adam kaçırma var. | Open Subtitles | إذن فلدينا إختطاف سياسي لا يبدو كأنه سياسي |
| Bu adam kaçırma işi beni gerçekten sinirlendiriyor. | Open Subtitles | حادثة الخطف هذه تجعلنى عصبى المزاج حقاً. |
| Durumu etkilemek için adam kaçırma veya tehdide baş vuracak kimse var mı? | Open Subtitles | هل سيلجأ أحدهم ..إلى الخطف والابتزاز للتأثير على الوضع؟ |
| Hakkınızdaki suçlamalar, silahlı soygun, adam kaçırma, 3 cinayet. | Open Subtitles | أملي عليه تهمه سطوبالاكراه,الخطف, و ثلاثة جرائم قتل من الدرجة الاولى |
| Önce beni adam kaçırma ve cinayetten sorguluyorsunuz, şimdi de yardım etmemi istiyorsunuz. | Open Subtitles | فى البداية كنتم تستجوبونى بشأن الاختطاف و القتل و الان تريدونى ان اساعدكم |
| FBI tarafından adam kaçırma ve seks ticareti suçlarından aranıyor. | Open Subtitles | مطلوبة من قبل المباحث الفيدرالية لتهم الاختطاف و الإتجار بالجنس |
| Çalıntı bir kamyonu satmak için yardımımı istedi ama olay adam kaçırma ve saldırıya döndü, ...ve bir suçlu olarak geçmiş tecrübem uzak durma zamanın geldiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد طلبت مساعدتي في بيع الشاحنه ولكن.. ـ تحول ذالك الى خطف وتهمه |
| adam kaçırma falan olmadıktan sonra bir şey yapamam ki. | Open Subtitles | مالم يكن أختطاف أو شيء ممكن أن اكون لك فيه عونًا |
| adam kaçırma ve cinayetten suçlanabileceklerini bildikleri için müvekkillerim paniklediler ve cesetten kurtuldular. | Open Subtitles | عندما عرفوا بانهم متهمين بالخطف و القتل خاف موكلي و تخلصوا من الجثة |
| adam kaçırma, büyü, kara büyü vardı. | Open Subtitles | كان هناك إختِطاف, السحر المُظلم |
| Bizi lobiden geçirmek mi istemediniz yoksa adam kaçırma basına kötü mü yansır diyorsunuz? | Open Subtitles | ألن نخرج عبر المدخل الرئيسي، أو تخافون التغطية الصحفية للاختطاف ؟ اخرسي |
| Uzaylıların adam kaçırma teorisine geri dönmüş olduk. | Open Subtitles | إذاً نعود مرة أخرى لإحتمال الإختطافات من قبل المخلوقات الفضائية؟ |