Ben de tam sizi ve o korkunç Adirondack Shakspeare festivalini düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر بكما وحفلة (شيكسبير) الرهيبة تلك التي مثلناها في الـ(أديرونداك) في (نيويورك) |
Kurucu'nun sinyal aktarım dizisi Adirondack dağlarındaki Long Lake Dam bölgesinde yer almakta. | Open Subtitles | شبكة أجهزة تعقب المؤسس تقع داخل سد بحيرة (لونغ)، في جبال (أديرونداك) |
Adirondack dağlarının derinliklerinde 145 dönümden daha büyük eski bir kireçtaşı madeni. | Open Subtitles | هناك، في عمق جبال (أديرونداك) في منجم مساحته أكبر من 145 فدان من الحجر الجيري |
Birkhoff, Adirondack Reaktörünün görüntüsünü göster. | Open Subtitles | (بيركوف)، أظهر لي المفاعل (آديرونداك) بالقمر الصناعي. |
Adirondack dağının tepelerinde. | Open Subtitles | تلال جبال (آديرونداك). |
Ama sanırım bunu daha önceden polislere söylemeliydim ama kardeşim Bennett durmadan evimizin arkasındaki Adirondack Dağları'na giderdi. | Open Subtitles | ولكـن أظننـي يجب أن أقول ذلك للشرطــة منذ وقت طويل (بينيـت) عاش في غابات آندريودكس خلف بيتنا وكان يختفي لفتــرة فيها |
Jules, bana Northville'in üzerindeki Adirondack Dağlarının bir haritasını çıkar. | Open Subtitles | جولز) أعطيني خريطـة لشمال غابات آندريودكس) أعلى نورثفيـل |