Ve eğer sana seni affettiğimi söylemediysem bil ki affettim. | Open Subtitles | و اذا كنت لم اخبرك أني قد سامحتك فلقد سامحتك |
Ama bana mutlu olduğunu söyle, ben de sana seni affettiğimi. | Open Subtitles | ولكن أخبرنى أنك سعيد وسأخبرك أننى سامحتك |
Hayatımı mahvettiği için, onu gerçekten affettiğimi söyleme şansını bulamadım. | Open Subtitles | انظر,انا لم تتاح لي الفرصة لأخبرها اننى غفرت لها تخريبها لحياتى. |
Ben büyürken yaptığın her şey için seni affettiğimi bilmeni istedim. | Open Subtitles | اردتك ان تعرفي انني اسامحك لكل شئ فعلتيه عندما كنت اكبر |
Ona onu sevdiğimi ve yaptığı her şeyden dolayı onu affettiğimi söyle. Kardeşleriyle barış içinde olsun. | Open Subtitles | أخبره بأنني أحبه، وبأنني أسامحه على كل شيء وبأنه بحاجة للتصالح مع إخوانه |
Ve ona kendisini affettiğimi söyle ve herşey için seni affediyor | Open Subtitles | أخيريه انني سامحته بالنسبة للباقي وأنه يسامحك |
Bu olayın seni herkesin içinde affettiğimi gösterdiğini düşünüyorsan, tamam. | Open Subtitles | هل تعتقد أنه بصنعك شيئاً ستسامح نفسك على الملأ |
"Bu yüzden seni affettiğimi söylediğim zaman sesimdeki gücü duymanı istiyorum çünkü seni seviyorum." | Open Subtitles | لذا أريدك ِ أن تصغى إلى القوة الكائنة بصوتى عندما أقول لك ِ إنى أسامحكِ لأننى أحبك ِ |
Sana sadece... 3 yıl önce Bangkok'ta bana yaşattığın şeyleri... affettiğimi söylemek istedim. | Open Subtitles | أريدُ أن أقول بأني سامحتك على ما حصل بيننا قبل ثلاث سنوات في بانكوك |
- Evet. Yaptığın onca kötü şeyi de bir şekilde affettiğimi biliyorum. - Evet. | Open Subtitles | وأعلم أنّي كما يتّضح، قد سامحتك على كلّ الشنائع التي أثمتَها. |
Ama seni affettiğimi unutma. | Open Subtitles | لكن اريدك ان تتذكر انني سامحتك |
Seni affettiğimi sana söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت لك بأني سامحتك |
Yıllar geçtikçe annemin kendini neden öldürdüğünü anlamaya başladığımı, ...ve sonuç olarak annemi affettiğimi söyledim. | Open Subtitles | قلت مع مضي السنوات بدأت افهم لماذا قتلت نفسها وبالنهاية غفرت لها |
Yaptıklarından dolayı seni affettiğimi bilmeni istedim. | Open Subtitles | لنعلمك أن غفرت لك على ما فعلت. |
- O, benim onu uzun zaman önce affettiğimi biliyor. | Open Subtitles | -إنه يعرف أنني غفرت له منذ عهد بعيد |
Ben sadece, paranın Six Flags konusunda lazım olduğu yalanın için seni affettiğimi söylemek istemiştim. | Open Subtitles | اتعرفين، انا اريد فقط ان اخبرك انني اسامحك للكذب على بخصوص الرحلة |
Seni affettiğimi söylemem gerekiyor. | Open Subtitles | يفترض بأن اقول لك بأنني اسامحك |
Sadece onu affettiğimi bilmesini istiyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | فقط أريده أن يعرف إني أسامحه |
Ne biliyor musun, hemen şimdi babamı arayacağım.... ...ve onu affettiğimi söyleyeceğim. | Open Subtitles | (أتدري لأمراً, سأتصل بوالدي في (سكوتسدل الآن, و سأخبره أنني أسامحه |
Ve, bu ona her şeyi affettiğimi söylemek için son şansım. | Open Subtitles | وهذه اخر فرصة لى ، حتى أخبره اننى سامحته |
Bu olayın seni herkesin içinde affettiğimi gösterdiğini düşünüyorsan, tamam. | Open Subtitles | وهذه حياتنا هل تعتقد أنه بصنعك شيئاً ستسامح نفسك على الملأ |
Seni affettiğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أتعرفين، أردتُ أن أقول أنني أسامحكِ |