İşte Afrikalıların kendilerini yönetemeyeceklerinin bir kanıtı daha. | TED | وهذا هو دليل آخر بأن الأفارقة ليسوا قادرين على حكم أنفسهم بنفسهم. |
Bu, Afrikalıların yüzyıllardır bildiği bir sistem şekli değil. | TED | ليس هذا هو النظام الذي كان يعرفه الأفارقة منذ قرون. |
Afrikalıların yüzde 80'i hala geleneksel tıbba güveniyor. | TED | 80 في المائة من الأفارقة لا يزالون يعتمدون على الطب التقليدي. |
Söz konusu Afrikalıların bu tanıma uyduğu konusunda mahkemeyi tatmin edecek bir kanıt sunulamadı. | Open Subtitles | فإن هذه المحكمة لم ترى بأن هذا الوصف ينطبق على هؤلاء الإفريقيين |
İçimizde, derinlerde, gerçekten de Afrikalıların bize eşit olduğunu kavrayabilmiş olsaydık, bu ateşi söndürmek için daha çok çabalardık. | TED | وفي قرارة النفس، إذا قبلنا حقيقة ان الافارقة هم متساوون معنا، ينبغي علينا عمل المزيد لإخماد الحريق |
Burada Afrikalıların tıpkı benim yaptığım gibi sinema filmi çektiklerini anlatabilirim ve sahiden bunun bana ilham verdiğini hissetmiştim. | TED | هنا يمكنني أن أروي قصة أفارقة يصنعون الأفلام كما أفعل أنا, وفعلا أحسست بأن في الأمر إلهاما لي. |
Görüyorsunuz ki Afrikalıların çoğu artık demokrasi ile yönetiliyor. | TED | وما ترونه هنا هو أن معظم الأفارقة يعيشون في ديموقراطية |
Hayat ağacı olarak bilindiği Batı Afrika'nın manzarasını oluşturur. Afrikalıların ona neden hayat ağacı dediğini daha sonra anlatacağım sizlere. | TED | وهي مشهورة بغرب أفريقيا، حيث تعرف بشجرة الحياة، وسأخبركم لاحقا لماذا يعتبرها الأفارقة شجرة الحياة. |
Herhalde şimdi Afrikalıların neden onun hayat ağacı olduğunu düşündüklerini anladınız. | TED | هل اتضح لديكم سبب اعتبارها من طرف الأفارقة كشجرة الحياة. |
Ama biz zamana sanki zamansızmış gibi davranırız, sanki hep bu şekildeymiş gibi, sanki yerlilerin topraklarının yağmalandığı, yerlilerin soykırıma uğratıldığı, ve Afrikalıların anavatanlarından alındığı bir politik tarihi yokmuş gibi. | TED | ولكننا نتعامل مع الوقت وكأنه أبدي، وكأنه كان دائمًا على حاله، وكأنه لا يملك ماضيًا سياسيًا مرتبطًا بنهب الأرض من السكّان الأصليين، والإبادة الجماعية لهؤلاء السكان، وخطف الأفارقة من موطنهم الأصلي. |
Öğrendiğim bir şey varsa; Afrikalıların doğaçlama ustası olduklarıdır, her zaman bir yolunu buluyorlar. | TED | ولكن شيئاً واحداً تعلمته هو أن الأفارقة هم الأفضل فى الارتجال على الإطلاق، وفي التأقلم دائما وإيجاد وسيلة للمضي قدما. |
Bu, Afrikalıların, yalnızca silahın namlusuyla siyaset yapabildiklerini düşünenler için şaşırtıcı gelebilir. | TED | قد يكون هذا بمثابة مفاجأة لمن يعتقدُ بأن السبيل الوحيد لمشاركة الأفارقة في العملية السياسية هو من خلال تصويب البنادق. |
Savaş, Siyah Afrikalıların sırtlarına yüklenmişti. | Open Subtitles | حُملت تلك الحرب ، على ظهور الأفارقة السود |
Afrikalıların çoğu profesyonel basketbol oynuyor. Ama bildiğim kadarıyla çok azı profesyonel futbol oynuyor. | Open Subtitles | تعرف, العديد من الأفارقة لعبوا كرة السلة للمحترفين |
Bütün bu mallarına, mülklerine el konulmuş renkli Afrikalıların yanındayım. | Open Subtitles | مع هؤلاء الأفارقة ذَوِي البشرة الملوّنة المنبوذين. |
"Cover Girl" serisi, Afrikalıların daha karmaşık bir şekilde temsil edilebileceği farklı bir yol önerdi | TED | سلسلة "فتاة الغلاف" قدمت نهجًا مختلفًا لتمثيل الأفارقة بطريقة أكثر تعقيدًا. |
Önemli olan Afrikalıların hem eleştirel hem de ticari olarak Afrika sanatını ve fikirlerini onaylamalarıdır. Onlar istediklerini izlerler, Afrikalı yapımcılar da çekirdek izleyicileri ile buluşmuş olur. | TED | ما يهم هو أن الأفارقة يثبتون شرعية الفن والأفكار الأفريقية، سواء بشكل نقدي أو تجاري، وأنهم يشاهدون ما يرغبون في مشاهدته، وأن صانعي الأفلام الأفارقة في اتصال مع جماهيرهم الأساسية. |
Afrika'nın yüz yıllık sıçrayışı; Afrikalıların fikir üretmek için yaratıcılığı desteklemelere, ayrıca açık sözlülüğü kabul edip yaygın problemlerini çözmek için nereden gelirse gelsin fikirlere açık olmalarına ihtiyaç duyacak. | TED | إن تحقيق قفزة المائة عام بأفريقيا يستلزم استحضار الأفارقة للإبداع من أجل توليد الأفكار وإيجاد الانفتاح لتقبل والتكيف مع الأفكار من أي مكان آخر في العالم من أجل حل مشاكلنا المستفحلة. |
Ee Ken, Afrikalıların dökülen kanlarından para kazanan başka bir beyaz fotoğrafçı daha geldi demek? | Open Subtitles | إذن يا (كيفن) ، مصوّر أبيض آخر يجني الأموال من دماء الإفريقيين المهدرة ؟ |
Fakat Afrikalıların iradeleri güçlüydü ve kendilerini korumak için | Open Subtitles | و لكن ارادة الافارقة كانت قوية و قد هرب العديد منهم الى الغابة |
Fakat Afrikalıların iradeleri güçlüydü ve kendilerini korumak için | Open Subtitles | و لكن ارادة الافارقة كانت قوية و قد هرب العديد منهم الى الغابة |
Afrikalıların yedide biri Nijeryalıdır, bu nedenle herkes Nijerya'daki cep telefonu pazarına girmek ister. MTN firması geldiği zaman mobil hizmeti, benim Birleşik Devletlerde aldığım veya insanların İngiltere'de veya Avrupa'da aldıkları gibi satmak istediler. pahalı aylık tarife ücretleri, telefonu alıyorsun, fazlalıkları ödüyorsun ücretler tarafından öldürülüyorsun ve bu planları çöktü ve yokoldu. | TED | واحد من كل سبعة أفارقة هو نيجيري وهكذا الكل يريد الدخول إلى سوق الهواتف المتنقلة في نيجيريا. وعندما أتت MTN، أرادوا أن يبيعوا خدمة التنقل كالتي أحصل عليها أنا في الولايات المتحدة أو مثل ما يحصل الناس عليه هنا في بريطانيا أو في أوربا الخطط الشهرية المكلفة، تحصل أنت على هاتف وتدفع الفائض فتقتل الرسوم -- فاحترقت خطتهم وتحطمت |