Ve onların kesinlikle bu belayı agresif olmayacak şekilde def edebileceklerini. | TED | وإنهم بالتأكيد أكثر قدرة على نزع فتيل العنف بطريقة غير عدوانية. |
Eğer ona birşey verirsen kundaktaki bebek kadar sıcak ama agresif olacaktır. | Open Subtitles | ،إن اعطيتها شيئاً فإنها ستتهادى في مشيتها بشكل أقرب و أكثر عدوانية |
Bu devasa orfoz onun binlerce katı büyüklüğünde ve resifteki en büyük ağızlardan biriyle agresif bölgeci bir yırtıcı. | Open Subtitles | هذا الهامور العملاق اكبر منها بآلاف المرات و مفترس عدواني مَحَلِّيّ مع واحد من أكبر الأفواه على الشعاب المرجانية. |
Burada olan şey, potansiyel olarak agresif, dinamit gibi bir adam istediği herşeyi yapabilecek olan bir adam. | Open Subtitles | مالدينا هنا عدواني فعلا، رجل ديناميت يمكنه أن يفعل أي شيء يريده |
agresif plazmaferezda kullanılan çalışmalar buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت دراسات حول إزالة ترسبات الدم الصفراء العدوانية |
agresif davranışlarıyla bir geçmişi olduğunu biliyordum ama böyle bir şey beklemiyordum. | Open Subtitles | علمت أن لديه تاريخ من السلوك العدواني, و لكن ليس بهذا الشكل |
En sondaki transfer puanlarında da agresif olacağına söz ver! | Open Subtitles | أعطني وعد أنك ستكون عدوانياً في خلفية ترويج النقاط |
Maymunlar biraz agresif, elma ağaçları da. | TED | فالقرود عدوانية بنفس مستوى عنف أشجار التفاح. |
Tamam, hazir olun beyler. Eger kadinsaniz ve size is yerinde cok agresif oldugunuz soylendiyse lutfen elinizi kaldirin. | TED | حسنا ،استعدوا يا سادة. إن كنت امرأة، رجاء ا ارفعي يدك إن كان قد قيل لك أنك عدوانية جدا في العمل. |
Fitbit'leri, biyokimyalarını tanımlayabildiğinde agresif fikirleri olduğunu bize gösterecek. | TED | و معلومات نظامه الصحي و العقلي عندها سيتبين ان الفرد لديه افكار عدوانية. |
İlk defa duyguları sözlere dökebildiğim ve bunun ne kadar değerli bir araç olduğunu fark ettiğim için daha az agresif bir hâle geldiğimi hissettim. Askeriyedeki zamanlarımı yansıtırken, | TED | وشعرت انني أصبحت أقل عدوانية واصبحت قادراً على ترجمة الكلمات لأحاسيس وللمرة الأولى وايقنت حينها كم انها أداة قيمة. |
ve lütfen futbol sahasında çenesini kapatmayan agresif bir babası olduğunu için onun eziyet çekmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تجعله يعاني لأن لديه أب عدواني جداً لا يكف عن الصراخ في ملعب كرة القدم، اتفقنا؟ |
Çok agresif bir genç adamsın. Bence senin sorunların var. | Open Subtitles | انت شاب عدواني جداً اعتقد بإنك تعاني من مشاكل |
Alınma ama, bu yaptığın sence de biraz agresif değil mi? | Open Subtitles | ..بدون إهانة, لكن ألا تشعر بأن هناك شيء عدواني في ما تفعله هنا؟ |
Bir kere olsun şu pasif agresif saçmalıklarını bırakamaz mısın, lütfen? | Open Subtitles | انظر، هل يمكن ان تتخلى عن العدوانية السلبية اللعينة ولو لمرة واحدة؟ رجاءً |
agresif soruşturma metodlarının kötü yanlarından biri de budur. | Open Subtitles | هذه هي المشكلة مع أساليب الاستجواب العدوانية. |
Ama bu tür agresif terapiler sende ters tepki yaratabilir. | Open Subtitles | ولكن هذه الأنواع من العلاج العدواني من الممكن أن يؤثر عليك. |
Senden özür dilemek istiyorum ola ki; sana sert ya da agresif davrandıysam. | Open Subtitles | أود الاعتذار إليك إن وجدتني عدوانياً بأي تصرف تجاهك |
Dediğine göre, zaman geçtikçe daha agresif ve saldırgan olacakmış. | Open Subtitles | تقول أنه بمرور الوقت سيصبح اكثر عدائية وعنف |
Bayan, sizde akciğer kanserinin agresif bir türü var. | Open Subtitles | أنتِ مصابة يا سيدتي بسرطان رئة عنيف يا سيدتي |
agresif olan insanlar kendilerine sınır konmasından hoşlanmazlar. | Open Subtitles | الناس الذين يتصرفون بعدوانية لا يحبون تحديد أنفسهم |
Sayın yargıç, Charlotte Dalrymple kesinlikle değişken, agresif ve saldırgan hâller sergiliyor. | Open Subtitles | سيدي القاضي، يبدو أن شارلوت داورنبل تعاني من توترٍ وعدائية، ومشاعرٍ عنيفة |
agresif sürüş şeklini ve öfkesini düşünürsek hak veriyorum. | Open Subtitles | عن القيادة العدائية و الغضب على الطرقات و حقيقة ان الرجال |
Ayrıca federal veritabanında da, şunu dinleyin, agresif milis kuvvetleri nedeniyle yer alıyor. | Open Subtitles | و يظهر في البيانات الفيدرالية ايضا بسبب.. اسمعوا هذا الميلشيات العنيفة |
Aslında muhtemelen psikopat katillerin çoğunlukla erkeklerden oluşmasının ve oldukça agresif olmalarının sebebi bu. | TED | وفي الحقيقة هذا على الأرجح السبب في أن معظمهم من الرجال ، الأولاد، هم قتلة سايكوباتيين، و عدوانيين جداً. |
-Bütün kadinlardaki ikiligi temsil eder. -Narin ama agresif. -Rahatlatan ama yine de yirtici. | Open Subtitles | إنها تمثّل الثنائية لدى المرأة طيّعة لكن عدائية، حنونة لكن شرسة |
- İyi. Sana hiç söyledim mi bilmiyorum ama hiç agresif biri değilimdir. | Open Subtitles | لا أعرف إن أخبرتك من قبل، لكنني لست شخصاً يحب المواجهة. |
Belki dindar insanlardı ama aynı zamanda da gerçekten agresif birer kapitalisttiler, ve diğer kolonistler ile karşılaştırıldıklarında aşırı kar eğilimleri sebebiyle suçlandılar. | TED | كانوا متدينين لكنهم ايضاً كانوا رأسماليين بعنف و قد اٌتهموا بميول ربحية بالمقارنة بالمستعمرين الاخرين |