diyebiliriz, değil mi? Bu şekilde ahlaki tartışmayı yürütebiliriz, çünkü ahlaki değerleri somut oluşumlar olarak değerlendirmiyor oluruz. | TED | ويمكنك الحصول على البراهين الأخلاقية من الواقع، ثم، لأنك لا تتعامل مع مبادئ الأخلاق كأشياء ملموسة. |
Orta sınıfın ahlaki değerleri de ülkemizin olmazsa olmaz değerleri arasındadır. | Open Subtitles | وكثير من القيم الأخلاقية للطبقة الوسطى هي قيم لا يمكن الاستغناء عنها من قبل البلاد. |
Çünkü kuvvetli ahlaki değerleri onları daha ayırdedici kılıyor. | Open Subtitles | لأن أحساسهم العالى بالقيم الأخلاقية يجعلهم محافظيين بشدة. |
Ama şimdi İngilizler korkunç bir hata yapmıştı ahlaki değerleri bir kenara atmış, ve Paskalya İsyanını İrlanda'nın özgürlüğü olayına çevirmişlerdi. | Open Subtitles | ولكن البريطانيين، ارتكبوا خطأ فظيع.. أطاح بسلطتهم الأخلاقية وحول انتفاضة عيد الفصح.. الى حدث يمثل الدولة الأيرلندية.. |
Bazıları, insanların ölüme yaklaşırken kuralları, kanunları alışılagelmiş ahlaki değerleri eskisi kadar umursamadıklarını söylüyor. | Open Subtitles | يوجدبعضالأشخاصالذينيقولونأنهعندمايتقاربالناس. بمماتهمفلاتلقىبالاًتجاه القوانينوالقواعدو.. المبادىء الأخلاقية التقليدية. |
Bu da sosyal ve ahlaki değerleri olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | ممــا يــدل على أنه فقد كل قيوده الأخلاقية والإجتماعية |
Aç ayı doyunca, ahlaki değerleri oynamaya başladı. | Open Subtitles | إرتفاعاتك الأخلاقية لكن معدتك فشلت |
Sadece hayatıyla ilgili bazı detaylar, ahlaki değerleri vs. | Open Subtitles | معلومات عن شخصيته الأخلاقية |
Ben ve Senatör Keeley Ahlaki Düzen Cephesini kurduğumuzda amacımız siyasi değil ahlaki değerleri öne çıkartmaktı. | Open Subtitles | عندما أسّست أنا والسيناتور (كيلي) "إئتلاف السياسة المحافظة". كان لطرح وجهات نظرنا الأخلاقية لا السياسية. |
Gabe o çizgiyi aştıysa tüm ahlaki değerleri kaybettiyse Vincent'ın onu durdurmasının tek yolu, Vincent'ın da o çizgiyi aşmasıdır. | Open Subtitles | إذا تجاوز (غايب) ذلك الحدّ فَقَد كلّ أحاسيسه الأخلاقية فحينها السبيل الوحيد كي يستطيع (فينست) إيقافه هو كي يجتاز ذلك الحدّ نفسه |