Benim kardeşimle, başka akrabamız yok. | Open Subtitles | الأمر أني وشقيقتي ليس لدينا أقارب |
- Karısı bizim akrabamız olur. | Open Subtitles | لدينا أقارب زوجته. |
İngiliz kontu olup da hapiste yatan bir sürü akrabamız var. | Open Subtitles | أعرف الكثير من أقارب (إيرل) الإنجليزي الذين يستحقون السجن. |
Peki akrabamız olmadığı hâlde ona neden amca diyoruz? | Open Subtitles | لماذا نطلق عليه "عمي" و هو ليس من أقاربنا ؟ |
Yani ev elden gitmesin diye akrabamız bana cinsel tacizde bulundu derken büyüklük edince bir sorun çıkmıyor ama önümüzdeki yıl nerede yaşayacağız diye sorunca birden çocuklaşıp çenemi kapamam gerekiyor öyle mi? | Open Subtitles | حينما يأتي الأمر لحماية هذه الأسرة من فقدان هذا المنزل باتهام الزائفة لأحد أقاربنا أنّه قد قام بالتحرش بي ..ولكن حينما أريد أن أعلم |
Efsanevi iz sürücüsü Gus Hayden'la buluşmaya giderken, birçok hayvanla karşılaştık, buna tüylü akrabamız da dahil, maymun. | Open Subtitles | ,على طريقنا لإيجاد المتقفي الأسطوري غاس هيدن ,صادفنا الكثير من حيوانات الغابة متضمناً قريبنا المكسو بالفراء القرد |
Ama onlar, bizim de akrabamız olan primatlar. | Open Subtitles | لكنهم من فصيلة الرئيسيات، إنهم أقرباءنا |
Hiç akrabamız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا أقارب. |
Russ'a ve bana hiç akrabamız olmadığını söylemiştiniz. | Open Subtitles | لقد أخبرتني و(روس) أنه ليس لدينا أقارب |
akrabamız. | Open Subtitles | هو قريبنا, يظهر على الشاشة |
Bizim kır saçlı akrabamız Bay Collins bizimle kalıyor. | Open Subtitles | قريبنا أشيب الشعر السيد (كولينز) مقيم لدينا. |
Dr. Hoffman, bu bizim uzaktan akrabamız Barnabas Collins... | Open Subtitles | دكتور "هوفمان" إنه أحد أقرباءنا بارناباس كولينز" ، الثالث" |
Dr. Hoffman, bu bizim uzaktan akrabamız Barnabas Collins... | Open Subtitles | دكتور "هوفمان" إنه أحد أقرباءنا بارناباس كولينز" ، الثالث" |