Ve bir aktör olarak hayatta başarılı olabileceğimi keşfettim, suça bulaşmadan, kimseyi aldatmadan, yalan dolan konuşmadan. | TED | و أكتشفت إمكانية أن أكون ناجحا في حياتي كممثل, من دون الإتيان بأي جرم , من دون خداع أحدهم و من دون الكذب. |
Ancak başka bir güçlü his daha var, aktör olarak tecrübe etme şansı edindiğim bir his. | TED | لكن هناك شعور مؤثّر آخر كنتُ محظوظًا أيضًا لتجربته كثيرًا كممثل. |
Ancak malesef bir aktör olarak mesleğin seni en onur kırıcı durumlara bile katlanmaya mecbur bırakıyor. | Open Subtitles | و لكني للأسف مهنتك كممثل تجبرك في أحيان بأن تتحمل الإهانات الأكثر اذلالا |
Gerçekten işleri döndürmek için, insanların beni ciddi bir aktör olarak algılaması için. | Open Subtitles | لِقَلب الأُمور وجَعْل الناس تتقبلني كممثل جَدير |
Yani, aktör olarak bizim işimiz seyirciyi olayların gerçekten olduğuna inandırmaktır. | Open Subtitles | عملنا كممثلين هو جعل المشاهد يصدق ما يراه |
aktör olarak hep böyle bir araba hayal ettim. | Open Subtitles | دائماً أحلم إنها ستكون لي سيارة مثل هذه كممثل |
Ama farkettim ki, etrafta bir aktör olarak dolanmak, bu durumun içindeki alıntılar yeterli değildi, tırmanmam gereken bir dağ, çıkmam gereken bir seyahat olmalıydı. | TED | ولكنني أدركت بانني بينما كنت أتلاعب بتركيب النص كممثل بان سلسلة من الصوت والكلام لا يكفي يجب ان يكون هناك جبل حتى يمكننا تسلقه يجب ان يكون هناك رحلة حتى استطيع ان اخوضها |
Şimdi, bir aktör olarak asla ağlayamadım bu yüzden ağlamam gerekirse cebimde bir delik açar bir cımbız alır ve çekmeye başlarım. | Open Subtitles | لم يسَبَقَ لى أَنْى كُنْتُ قادر على البُكاء ..كممثل. ..إذن لو يَجِبُعلى أَنْأَبْكي... |
Bir aktör olarak, hazırlıksız hareketlerin en büyük varlığındır. | Open Subtitles | - الآن، يَستمعُ، عفويّتكَ الطبيعية ثروتُكَ الأفضلُ كممثل. |
Hayatımda hiç sizden aktör olarak bahsedildiğini duymadım. | Open Subtitles | -و لا مرة في حياتي سمعتك تتحدث مع أحد كممثل |
Sen bir aktör olarak açılmak Strinberg ile, O'Neill ile çalışmak istiyorsun ama tek istedikleri "Rotamıza oturduk Kaptan." | Open Subtitles | ..يحاول الشخص أن يتوسّع كممثل (تمثل بدور (ستريندبيرغ) أو (أونيل :لكن كل ما يريدونه هو "اللعنة قادمة, يا كابتن" |
Elbette biliyorsun. Ama buraya bir aktör olarak gelmedim. | Open Subtitles | بالتأكيد تعرفين ، لكن أنا لست هنا كممثل |
Bir aktör olarak... şunu fark ettim ki gerçek hayattaki realiteleri bir oyun sahnesinden ayırmakta problem yaşıyordum. | Open Subtitles | ...كممثل لقد توصلت إلى أنني أعاني من مشكلة في الفصل بين أدواري في المسرحيات |
Sadece heyecanlı olmakla kalmayıp, burada çalışmak aktör olarak bana ve çalışanlarımıza olduğu kadar umarım izleyicilerimize de bir seyahate çıkmak gibi olacak. | Open Subtitles | لن يكون مثيراً فقط كما كان العمل هنا بالنسبة لي كممثل ولفريقنا. أتمنى أن يكون الأمر أشبه بالقيام برحلة للمشاهدين، أتفهمونني؟ |
İşe bir aktör olarak başlamıştın değil mi? | Open Subtitles | ،لقد بدأت بالعمل كممثل أليس كذلك؟ |
Bir aktör olarak gerçekten kutsanmışım. | TED | كنتُ محظوظًا حقًا كممثل. |
Belki aktör olarak yeni bir kariyere başlarsın! | Open Subtitles | رائع يا(ماكس)، رائع، ربما يمكنك أن تبدأ مستقبلك المهني كممثل! |
Sadece aktör olarak değil, aynı zamanda seni insan olarak takdir ediyorum. | Open Subtitles | و ليس فقط كممثل ، ولكن كرجل |
Booth'un bir aktör olarak sahnede söylediği son sözleri başkana ait locanın birkaç metre yakınında söylediği bu sözler bizi Booth'un kafasında bir şimşek çakmış olabileceğini hayal etmeye itiyor. | Open Subtitles | وآخر كلماته التي نطقها كممثل وصلت ضمن أمتار من المنصة الرئاسية (يشدنا أن نتصور أن (بوث ربما أصيب بعنفوان المشاعر |
Tabiki de aktör olarak beğeniyorum. | Open Subtitles | انا أعني انني أحبه كممثل |
Bildiğin gibi, aktör olarak vücutlarımız bizim esntrümanlarımız. | Open Subtitles | أتعلم كممثلين أجسدنا هي أداتنا |