ويكيبيديا

    "akut" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حاد
        
    • الحاد
        
    • الحادة
        
    • حادة
        
    • حادّ
        
    • حادّة
        
    • بتأجج
        
    • الحادّ
        
    • الخطرة
        
    Deneye başladıktan bir hafta sonra akut karaciğer yetmezliğinden vefat etti. Open Subtitles وبعد أسبوع من أداء التجارب عانت من فشل حاد بالكبد وماتت
    Nörolojik durumunun altında, seksüel hoppalığından kaynaklanan akut idrar yolu enfeksiyonu da mevcut. Open Subtitles حالة عصبية كامنة تفاقمت بسبب التهاب حاد للمجاري البولية سببها بسبب مغامراتها الجنسية
    Düne kadar gayet iyiyken akut karın ağrısıyla yere yığılmıştır. Open Subtitles كان بصحة ممتازة حتى الأمس عندما أصابه ألم بطني حاد
    akut maruz kalma vücudun kendi kendine hasar onarma yeteneğini etkiler. TED التعرّض الحاد يُقضي على قدرة الجسم الطبيعيّة للترميم.
    akut şizofreni hastalarında pek çok dinsel kuruntu görülür. Open Subtitles هناك الكثير من الأوهام الدينية بين مرضى الفصام الحاد.
    Böylece, doktorumun tavsiyesiyle, Üniversite hastanemizin Psikiyatri Üniti akut Bakım' ına kendi kendimi yatırdım. TED لذلك، استجابة لنصيحة طبيبى، قمت بدخول وحدة العناية النفسية الحادة للمستشفى الجامعى عندنا.
    35 yaşında beyaz bir adam, akut afazi atağı, geçmişinde travma yok. Open Subtitles رجل أبيض يبلغ من العمر 35 عاما، بداية حادة في فقدان القدرة على الكلام، لا يوجد تاريخ للصدمة.
    6 ay sonra akut miyeloid lösemili olarak geliyor. TED بعد ستة أشهر، قد عادت بسرطان دم نخاعي حاد.
    Tamam. Hastaya daha sonra üçüncü nesil bir sefalosporin antibiyotik ve doksisilin verildi, ve üçüncü gün, işe yaramadı; akut yetmezliğe ilerledi. TED و قد قمنا بعلاج المريضة عن طريق أدوية و مضادات حيوية مثل دوكسيسيكلين وفي اليوم الثالث تأزمت حالتها إلى قصور حاد
    Görünen o ki akut epileptoid belirtiler ve nörasteni kordis belirtili pan fobik melankolili. Open Subtitles تبدو لى أن هذه أعراض صرع حاد رهابى سوداوى عام مع وهن عصبى
    Hastane raporlarında akut travma ve silah yarası olduğu yazıyor. Open Subtitles نتائج المشفى تشير إلى جرح جنينى حاد و جرح نتيجة عن عيار نارى
    Uzun süre maruz kalmalarda ve akut radyasyon zehirlenmesinde; Open Subtitles بالتعرض الطويل لها ونحن نتكلم عن تسمم إشعاعي حاد
    Steroide rağmen hızla ilerleyen akut lupus başlangıcı mı? Open Subtitles مرض ذئبة حاد يتطور بسرعة بمريض يتناول الستيرويد
    Bedenin akut organ reddine girdiğinde karaciğerin şişmeye başlayarak, karnına baskı yapacak... Open Subtitles بدخول جسدك لرفض حاد للعضو سيبدأ كبدك بالتورم ..مما سيضغط على
    49 yaşında, kadın. akut mide ağrısı var. Open Subtitles امرأة تبلغ من العمر 49 عاما مع آلام في المعدة الحاد.
    Elizabeth'te akut viral kardiyomiyopati var. Open Subtitles هي مريضة بإعتلال عضلة القلب الفيروسي الحاد
    Raporun, onun vücudu akut bir stres altında olduğunu gösteriyor. Open Subtitles يشير تقريركم إلى أن جسدها كان تحت الضغط الحاد.
    Onlar, akut travmalar ve tedavi edilebilir hastalıklar içindir. TED هي أماكن للأمراض البدنية الحادة والأمراض القابلة للعلاج
    Sözü geçen virüs, 2003'te ağır akut solunum sendromu yoluyla veya SARS ile küresel salgına yol açan bir koronavirüs idi. TED كان هذا الفيروس هو فيروس كورونا الذي سببَ وباءً من المتلازمة التنفسية الحادة الشديدة، أو السارس في عام 2003.
    Senin yaşındaki bir kadın böylesi bir akut narsizmi geride bırakmış olmalıydı. Open Subtitles أن امرأة فى مثل عمرك كان ينبغى لها أن تقفز عبر نطاقاً من النرجسية الحادة
    Dinle dostum, bende kronik kalp çarpıntısı ve... akut sikik nevralji var. Open Subtitles اسمع، يا صديقي، أنا أعاني من خفقان انقباضي مزمن... وآلام عصبية حادة.
    Notlardan anlaşılan akut depresyon geçiriyorsun ve bunu gayet güzel gizliyorsun. Open Subtitles في هذه الملحوظات، أدلّة كثيرة تبيّن أنّك كنت تعاني من اكتئاب حادّ وأنّك تقوم بعمل بارع في تغطيته
    Kanamalı ateş. Üşüme nöbeti. akut şok. Open Subtitles الحمّى النزفية، الحادّ يبرّد، صدمة حادّة...
    Birkaç hap aldım. Sırtımda akut yanma vardı. Open Subtitles تناولت حبتين ,فقد شعرت بتأجج في ظهري
    akut görsel agnozi beyin kanaması ya da tümörü gösterir. Open Subtitles العَمَه البصريّ ذو البدء الحادّ يشير إلى جلطة أو ورم دماغيّ
    Şu an akut tedavide çalışıyorum. TED الآن، أعمل في عناية الحالات الخطرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد