ويكيبيديا

    "alışamadım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعتاد
        
    • أعتد
        
    • أتعود
        
    • معتادة على
        
    • اعتد
        
    • الإعتياد
        
    • عَلى
        
    • التعود
        
    • متعودة
        
    • أتعوّد على
        
    • الأعتياد على
        
    Daha alışamadım. Daha yeni Brewster oldum. Open Subtitles . أنا لم أعتاد عليه بعد . أنا فرد بروستر جديد
    Soymayacağım bir trene binmeye bir türlü alışamadım. Open Subtitles لا يمكنني أن أعتاد بأن أكون على متن قطار والذي لا أكون جاهزاً لسرقته
    Bütün bir yaz geçti ama hala senin şu saçına alışamadım. Open Subtitles طوال الصيف ، و مازلت لم أعتد على قصة شعرك تلك
    Burada sadece sen ve ben olmamıza alışamadım. Open Subtitles كما تعرف، لا زلت لم أعتد على تواجدنا لوحدنا هنا.
    Üzgünüm. Kız arkadaşımın süper kahraman olmasına daha alışamadım. Open Subtitles آسف , لازلت لم أتعود على واقع أن صديقتي بطلة خارقة
    Belki biraz geri kafalıyım, ama şehir hayatına pek alışamadım. Open Subtitles قد اكون قديمة التفكير , ولكنى غير معتادة على الحياة فى المدينة
    Bu alete konuşmaya hâlâ alışamadım ve bekâr olmadığının farkında olduğumu söylemek istiyorum ve öyle bir randevuyu kastetmedim. Open Subtitles حتى الأن لم اعتد على هذه الآلات. واردت ان اقول اني تذكرت انك لست اعزبا ولم أعن الأمر بهذه الطريقة.
    Hala göz hizamda olmana alışamadım. Open Subtitles لا زلت أعجز عن الإعتياد على رؤيتك بمستوى النظر
    Ne kadar çok görürsem göreyim, hala silahlara alışamadım. Open Subtitles لا يهم ولكنى بمجرد أن أرى الأسلحه لا أستطيع أن أعتاد عليهم
    Galiba duruma daha alışamadım. Open Subtitles أنا أعتقد إنني لم أعتاد على الوضع الجديد
    Birden bire bu kadar çok şeye sahip olduğum fikrine alışamadım. Open Subtitles لايمكنني وحسب أن أعتاد على فكرة، أنني وبشكل مفاجئ صرت أملك الكثير.
    Yol yorgunluğuna hiç alışamadım. Open Subtitles لم أعتد قط على إضطراب الرحلات الجوية الطويلة.
    Yani, dürüst olmak gerekirse, doktor olmaya alışamadım. Open Subtitles أعني.. لأكون صادقاً، أنا لم لم أعتد بعد على كوني طبيباً
    Seni böyle büyümüş görmeye alışamadım da. Open Subtitles فقط لم أتعود على رؤيتك و انت تكبرين هكذا
    Seni böyle büyümüş görmeye alışamadım da. Open Subtitles فقط لم أتعود على رؤيتك و انت تكبرين هكذا
    Birisine, çocuğunun 18 yaşına basmadan öleceğini söylemeye hiç alışamadım. Open Subtitles لم أتعود ابداً على أن أخبر احداً أن طفلهم سوف يموت قبل أن تبلغ الثامنة عشر.
    Az önce birini öldürdüğüm düşüncesine tam alışamadım, eğer sorduğun buysa, fakat işimi yapabiliyorum. Open Subtitles لست معتادة على فكرة أني قتلت أحدهم للتو، إن كنت تسأل عن هذا ولكني أقوم بعملي
    Evet, bu sandalyeye alışamadım henüz sanırım. Open Subtitles أجل، إنّما لستُ معتادة على هذا الكرسيّ بعد.
    Henüz buna alışamadım. Open Subtitles إنه امر جديد تماما علي ولم اعتد على هذه الفكرة بعد
    Teğmen. Daha hala alışamadım. Open Subtitles مُلازم، أظنّ عليّ الإعتياد على هذا اللقب.
    Hala buranın karanlığına alışamadım. Open Subtitles لا زِلتُ أجد صعوبة في التَعود عَلى الظلام هنا
    Bu yola bir türlü alışamadım, hemen karanlık basıyor. Open Subtitles اغلقي اعينك لايمكنني التعود على هذا الطريق لأن الليل يمضي بسرعة هنا
    Sanırım yapay zeka gibi düşünmeye hala alışamadım. Open Subtitles ! اعتقد انني لست متعودة علي التفكير انني ذكية صناعيا
    Noel'i onsuz geçirmeye hala alışamadım. Open Subtitles لا يمكنني أن أتعوّد على عيد الميلاد من دونه.
    Belçika'da 25 yıl kaldığım halde Fransızcaya bir türlü alışamadım. Open Subtitles لم أستطع الأعتياد على الفرنسية حتى بعد 25 سنة في البلجيك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد