Görüyorsunuz ki, hepimiz kütleçekimin tek bir şey yapan bir kuvvet olduğu fikrine alışkınız, cisimleri birbirine çektiği fikrine. | TED | كما ترون ، فقد تعودنا ان الجاذبية هي قوة تفعل شيئاً واحداً فقط تسحب الاشياء مع بعضها |
Davetlere alışkınız ama bu bizi cidden heyecanlandırdı. | TED | تعودنا على تلقي الدعوات ولكن هذه الدعوة جعلتنا نشعر بسعادة غامرة. |
Nereye gidiyor bunlar? Biz bu şeyleri tabaklarımızda görmeye alışkınız, peki tabağımıza olan yolculukta kaybolan yiyeceklere ne oluyor? | TED | ماذا يحل به في نهاية الأمر؟ اعتدنا على رؤية الطعام على صحوننا، لكن ماذا عن كل الطعام الذي يُفقد في الوسط؟ |
Eşitsizliğe o kadar alışkınız ki, bazen, burnumuzun önünde olmasına rağmen göremeyiz. | TED | لقد اعتدنا كثيراً على اللامساواة حتى صرنا أحيانا، لا نراها وهي أمام أعيننا. |
Bu türden suçlarla uğraşmaya alışkınız. | Open Subtitles | إعتدنا التعامل مع هذه الانواع من الجرائم. |
Turuncuya alışkınız zaten. | Open Subtitles | لقد إعتدنا على اللون البرتقالي. |
Hepimiz sağlıklı besinlerin kötü bir tadı olmasına alışkınız, değil mi? | Open Subtitles | نحنُ جميعاً معتادون على أن الطعام الصحي يكون لهُ طعم سيء، صحيح؟ |
Biz tek bir vektörle çalışmaya alışkınız. | TED | نحن معتادون على العمل على فكتور واحد. |
Bunu en iyi şekilde açıklamak için bulduğum yol şu ki tahta ile ilgili düşündüğümüzde hepimiz ikiye dört inşaata alışkınız. | TED | وجدت أن أفضل طريقة لشرح هذا هو أننا جميعاً معتادين على مبنى اثنين في أربعة عندما نتحدث عن الخشب. |
İnsanların iyi davranmasına daha alışkınız yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmek gibi. | TED | نحن معتادين أكثر أن يكون الناس جيدين بالحالة الطبيعية، مثل أخذ وقت لمساعد شخص غريب بحاجة للمساعدة. |
Hastanede çok gördüğümüz için ölümlere daha alışkınız. | Open Subtitles | لقد تعودنا نسبياً إلى الموت، منذ رؤيتنا الكثير في المشفى |
Ve ne gariptir ki bir bakıma bu türde etkileşime sanal nesnelerde, bilgisayar oyunlarında ve 3B modellerde alışkınız, ama bu bilgiyi gerçek dünyâdaki gerçek nesnelerden, basit, sıradan videolar kullanarak kurtarmak, birçok potansiyeli olan yeni bir şey. | TED | وللسخرية لقد تعودنا على هذا النوع من التفاعلية عندما عملنا بالأجسام الأفتراضية وعندما حركنا الألعاب الفيديوية أوالمجسمات ولكن للحصول على هذه المعلومات لأجسام حقيقية في العالم الحقيقي باستخدام كاميرا عادية بسيطة فهو شيء جديد له الكثير من الأمكانيات |
Tarihi liderleri başarı ve zaferleriyle kutlamaya alışkınız. | TED | اعتدنا الاحتفال بالقادة التاريخيين لإنجازاتهم وانتصاراتهم. |
Fakat mantık dışı görünmesinin nedeni, çaresizlikten dolayı çoklu göreve geçmeye alışkınız. | TED | لكن السبب الذي يجعل هذا الأمر يبدو غير بديهي هو أننا اعتدنا التوجه صوب تعدد المهام بدافع اليأس. |
Buna alışkınız. Ben böyle büyüdüm. | Open Subtitles | و هذا ما إعتدنا عليه،هذا ما نشأت عليه |
Biz burada buna alışkınız | Open Subtitles | نحن معتادون على ذلك هنا. |
Ya da teknolojiye ve eylemciliğe daha alışkınız diye. | TED | أو لإننا معتادين أكثر على التكنولوجيا والنشاط. |
Hepimiz gerçek olarak algıladığımız dünyada üç boyuta alışkınız. | Open Subtitles | كلنا معتادين على العالم الحقيقى ذى الأبعاد الثلاثة المكانية. |