İnternette alışveriş yapmaya hazır mısın? Fiyatı 40.000 dolar. | Open Subtitles | هَلْ أنت على استعداد للتسوق السعر 40.000دولار |
Bana araba kullanmayı öğretemedi. alışveriş yapmaya gidemedi. | Open Subtitles | لم تتمكن من تعليمي القيادة ولم تكن تستطيع الذهاب للتسوق |
Önceden benimle alışveriş yapmaya bayılırdı. | Open Subtitles | تعلم ، كان يحب الذهاب للتسوق معي |
Bir adli tıp uzmanının parası buradan alışveriş yapmaya nasıl yetiyor? | Open Subtitles | كيف يمكن لطبيبٍ شرعي تحمل تكلفة التسوق هنا؟ |
Jinekologdan sonra biraz alışveriş yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | هل قررت التسوق قليلا بعد موعد الطبيب؟ |
alışveriş yapmaya mı geldiniz peki? | Open Subtitles | لذا، هل أنت هنا للتسوق ل محلات البقالة؟ |
Rae, yüksekokul için alışveriş yapmaya çıkmadık. | Open Subtitles | راي, نحن لسنا هنا للتسوق من أجل الكلية |
Şimdi nefis bir kahvaltı yapacağız ve daha sonra seni alışveriş yapmaya çıkaracağım. | Open Subtitles | سنأكل هذا الفطور الشهيّ، وسأخذك للتسوق. |
Tekrardan alışveriş yapmaya hazır mısın? | Open Subtitles | أمستعدة للتسوق مجدداً؟ |
Yarın alışveriş yapmaya var mısın hala? | Open Subtitles | هل ما زلت ستذهبين للتسوق غدا؟ |
alışveriş yapmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | سوف نذهب للتسوق |
alışveriş yapmaya gelmedim. | Open Subtitles | أنا لست هنا للتسوق. |
Faneuil Hall'a alışveriş yapmaya çıkmıştım. | Open Subtitles | طلبت سيارة إلى (فانويل هول) للتسوق في يوم ما |
Yemek için alışveriş yapmaya gideceğim. | Open Subtitles | سوف أذهب للتسوق من أجل العشاء |
alışveriş yapmaya. | Open Subtitles | للتسوق |
Ki tekrar alışveriş yapmaya başlayabilelim. | Open Subtitles | لنذهب جميعاً إلى التسوق مجدداً |
Sen Tesco'da alışveriş yapmaya giderken bizler orada her lanet günü son günümüz gibi yaşıyorduk. | Open Subtitles | انت تحاول الذهاب من هناك " الى التسوق فى " تيسكو هذا هو الامر كله |
Jim ve ben iş için buradayız ama yarın Hawaii'ye, oradan da New York'a biraz alışveriş yapmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | انا و جيم هنا لعمل... لكن غدا سنقلع الى هاواي وبعدها الى نيويورك للقيام ببعض التسوق |
Noel zamanında alışveriş yapmaya bayılıyorum. | Open Subtitles | كم أحب التسوق في فترة عيد الميلاد |
- Bebek için biraz alışveriş yapmaya gittik. | Open Subtitles | أوه، ذهبنا وفعلنا التسوق القليل للطفل. |
Sanırım bu alışveriş yapmaya vaktim olmayacak demek oluyor. | Open Subtitles | - أوه ،يقشر ، اعتقد انني لن يكون هذه المرة الوسائل / للقيام بأي التسوق ، |