ويكيبيديا

    "alırdı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يشتري
        
    • سيأخذ
        
    • يأخذني
        
    • سيأخذها
        
    • ليأخذ
        
    • ستاخذة
        
    • من تلك الأوسمة لو
        
    • كان يحصل على
        
    • لأريقيا سيكون
        
    • إعتاش على
        
    • الأوسمة لو كان
        
    • اوبئة
        
    Bu kadar da değil. Ona her gün bir balon alırdı. Open Subtitles ليس هذا فقط لقد كان يشتري لها بالون كل يوم
    Ayak işlerinden, köpek gezdirmekten eline geçen parasını biriktirirdi ve anne ve babamıza birşeyler alırdı. Open Subtitles كان يوفر ماله الذي يكسبه من الدورات أو تمشية الكلاب وكان يشتري أشياء لأبي وأمي
    Normal biri olsa mazeret izni falan alırdı. Open Subtitles نعم، الشخص الطبيعي كان سيأخذ إجازة شيء من ذلك القبيل
    Evet, ama eğer taşıyor olsaydı onu öldüren dağıtıcı veye uyuşturucu bağımlısı uyuşturucuyu alırdı. Open Subtitles نعم، لكن إذا كانت تتاجر بها التاجر أو المدمن الذي قتلها كان سيأخذ المخدرات
    - Stevie. Babam hergün kargo treniyle Manhattan'a gitmek için beni alırdı. Open Subtitles اعتاد أبي ان يأخذني كل يوم لأتدرب على الخيول في مانهاتن
    Eğer sen vermeseydin kendisi alırdı. Open Subtitles اذا لم تعطيه أنتِ كان سيأخذها هو
    Alınma ama, biliyorsun, sevgili Allen barışçıl direniş yolunu alırdı. Open Subtitles (لا أقصد الإهانة ، لكن ، عزيزي (آلن كان ليأخذ طريق السلام
    Zaara'ya hayır diyemeyeceğimi biliyorsun. Hayır desem bile zorla alırdı. Open Subtitles تَعْرفُي بأنّني لا أَستطيعُ اقَول لا إلى زارة حتى إذا رفضت كانت ستاخذة بالقوّة
    Tüm VIP'i satın alırdı. Her yeri ele geçirdi. Open Subtitles إنه يشتري كبار الشخصيات , إنه أحد الأغبياء في المجال
    Bu inanılmaz çirkin kıyafetleri, erkekleri bende uzak tutmak için alırdı. Open Subtitles إنه أعتاد أن يشتري ليّ هذه الفساتين السيئة للغاية ليبعد عني الرجال.
    Baban ona kamyon dolusu pastel boya alırdı. Ama o bile yetmezdi. Open Subtitles والدك كان يشتري لها أقلام تلوين بالحمولات وما كانت تكتفي.
    Evet, ama bir yere gidiyor olsa, kutusunu da alırdı bu yüzden eğilsek iyi olur. Open Subtitles أجل, الأمر إنهُ إذا كان سيذهب من هنا هو حتماً كان سيأخذ معهُ الحقيبة إذن دعونا جميعاً نبقى منخفضين, حسناً؟
    Pho Than'in bizi uyanık tuttuğu yöntemle bir araba aküsü ve takviye kabloları alırdı ve onları meme uçlarımıza tuttururdu. Open Subtitles في الطريقة الذي جعلني مستيقظ سيأخذ بطارية سيارة و كابل طيارة وسيشبكها في حلماتنا
    Ama beni isteseydi, orada alırdı, değil mi? Open Subtitles كان يمكنه أن يأخذني عندها ، صحيح ؟
    Benim babam ben küçükken alırdı. Open Subtitles أبي كان يأخذني عندما كنت صبياً
    Benim babam ben küçükken alırdı. Open Subtitles أبي كان يأخذني عندما كنت صبياً
    Bence mektuplarımı ciddiye alırdı. Open Subtitles أود ان اعتقد بأنه سيأخذها على محمل الجد
    Vermezdi, alırdı. Open Subtitles لا ليعطي بل ليأخذ
    Tabii, George gitseydi iki nişan birden alırdı. Open Subtitles لا شك أن (جورج) الكسول كان ليربح إثنان من تلك الأوسمة لو كان ذهب
    Değil, ama bilgiyi herkesten önce o alırdı. Open Subtitles لكنه كان يحصل على المعلومات قبل أي أحد آخر
    Ama bilgisayarımı Afrika'ya bağışlasak Afrika'nın en yavaş bilgisayarı ödülünü alırdı herhalde. Open Subtitles أجل لكن إذا قمت بالتبرع بكمبيوتري لأريقيا سيكون مشهوراً كأبطأ كمبيوتر في أفريقيا
    Karısının kazancı ile yaşar ve borç alırdı. Open Subtitles إعتاش على الأموال التي تستدينها زوجته
    Mısır'da akşam yemeğinde, ilk doğan en büyük porsiyonu alırdı yani en çok toksini o yemiş olur ve ölürdü. Open Subtitles وبالتالي كل اطفالهم لم يأكلوا وتنشقوا السموم وماتوا من جرائها عشر اوبئة في عشرة تفسيرات علمية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد