Bu kadar da değil. Ona her gün bir balon alırdı. | Open Subtitles | ليس هذا فقط لقد كان يشتري لها بالون كل يوم |
Ayak işlerinden, köpek gezdirmekten eline geçen parasını biriktirirdi ve anne ve babamıza birşeyler alırdı. | Open Subtitles | كان يوفر ماله الذي يكسبه من الدورات أو تمشية الكلاب وكان يشتري أشياء لأبي وأمي |
Normal biri olsa mazeret izni falan alırdı. | Open Subtitles | نعم، الشخص الطبيعي كان سيأخذ إجازة شيء من ذلك القبيل |
Evet, ama eğer taşıyor olsaydı onu öldüren dağıtıcı veye uyuşturucu bağımlısı uyuşturucuyu alırdı. | Open Subtitles | نعم، لكن إذا كانت تتاجر بها التاجر أو المدمن الذي قتلها كان سيأخذ المخدرات |
- Stevie. Babam hergün kargo treniyle Manhattan'a gitmek için beni alırdı. | Open Subtitles | اعتاد أبي ان يأخذني كل يوم لأتدرب على الخيول في مانهاتن |
Eğer sen vermeseydin kendisi alırdı. | Open Subtitles | اذا لم تعطيه أنتِ كان سيأخذها هو |
Alınma ama, biliyorsun, sevgili Allen barışçıl direniş yolunu alırdı. | Open Subtitles | (لا أقصد الإهانة ، لكن ، عزيزي (آلن كان ليأخذ طريق السلام |
Zaara'ya hayır diyemeyeceğimi biliyorsun. Hayır desem bile zorla alırdı. | Open Subtitles | تَعْرفُي بأنّني لا أَستطيعُ اقَول لا إلى زارة حتى إذا رفضت كانت ستاخذة بالقوّة |
Tüm VIP'i satın alırdı. Her yeri ele geçirdi. | Open Subtitles | إنه يشتري كبار الشخصيات , إنه أحد الأغبياء في المجال |
Bu inanılmaz çirkin kıyafetleri, erkekleri bende uzak tutmak için alırdı. | Open Subtitles | إنه أعتاد أن يشتري ليّ هذه الفساتين السيئة للغاية ليبعد عني الرجال. |
Baban ona kamyon dolusu pastel boya alırdı. Ama o bile yetmezdi. | Open Subtitles | والدك كان يشتري لها أقلام تلوين بالحمولات وما كانت تكتفي. |
Evet, ama bir yere gidiyor olsa, kutusunu da alırdı bu yüzden eğilsek iyi olur. | Open Subtitles | أجل, الأمر إنهُ إذا كان سيذهب من هنا هو حتماً كان سيأخذ معهُ الحقيبة إذن دعونا جميعاً نبقى منخفضين, حسناً؟ |
Pho Than'in bizi uyanık tuttuğu yöntemle bir araba aküsü ve takviye kabloları alırdı ve onları meme uçlarımıza tuttururdu. | Open Subtitles | في الطريقة الذي جعلني مستيقظ سيأخذ بطارية سيارة و كابل طيارة وسيشبكها في حلماتنا |
Ama beni isteseydi, orada alırdı, değil mi? | Open Subtitles | كان يمكنه أن يأخذني عندها ، صحيح ؟ |
Benim babam ben küçükken alırdı. | Open Subtitles | أبي كان يأخذني عندما كنت صبياً |
Benim babam ben küçükken alırdı. | Open Subtitles | أبي كان يأخذني عندما كنت صبياً |
Bence mektuplarımı ciddiye alırdı. | Open Subtitles | أود ان اعتقد بأنه سيأخذها على محمل الجد |
Vermezdi, alırdı. | Open Subtitles | لا ليعطي بل ليأخذ |
Tabii, George gitseydi iki nişan birden alırdı. | Open Subtitles | لا شك أن (جورج) الكسول كان ليربح إثنان من تلك الأوسمة لو كان ذهب |
Değil, ama bilgiyi herkesten önce o alırdı. | Open Subtitles | لكنه كان يحصل على المعلومات قبل أي أحد آخر |
Ama bilgisayarımı Afrika'ya bağışlasak Afrika'nın en yavaş bilgisayarı ödülünü alırdı herhalde. | Open Subtitles | أجل لكن إذا قمت بالتبرع بكمبيوتري لأريقيا سيكون مشهوراً كأبطأ كمبيوتر في أفريقيا |
Karısının kazancı ile yaşar ve borç alırdı. | Open Subtitles | إعتاش على الأموال التي تستدينها زوجته |
Mısır'da akşam yemeğinde, ilk doğan en büyük porsiyonu alırdı yani en çok toksini o yemiş olur ve ölürdü. | Open Subtitles | وبالتالي كل اطفالهم لم يأكلوا وتنشقوا السموم وماتوا من جرائها عشر اوبئة في عشرة تفسيرات علمية |