Viyana'nın dışından edilen bir telefon Al-Saleem'in sesine çok benziyordu. | Open Subtitles | صوت واحد على الخصوص من (فيينا)، يبدو مثل صوت (السليم). |
Burası canlı hedef. Al-Saleem hücresinin bilinen eylem merkezi. | Open Subtitles | هذا هدف حيّ، قاعدة عمليّات معروفة لخليّة (السليم). |
Al-Saleem'in bulmak için bizim kadar hevesli Ürdün istihbaratıyla çalışacaksın. | Open Subtitles | ستعمل كضابط إرتباط مع المخابرات الأردنيّة، والتي تسعى بشدّة خلف (السليم) مثلنا. |
Bir avantajımız vardı. O ev bizi Al-Saleem'e götürebilirdi. | Open Subtitles | كان لدينا الامتياز الذي كان يقودنا إلى (السليم). |
Al-Saleem böyle bir rekabete nasıl tepki verir? | Open Subtitles | أعني، كيف سيستجيب (السليم) لمثل هذا التحدي لمركزه؟ |
Tamam, lafı yayarım ama Al-Saleem'in dikkatini çekecek kadar büyük bir şey olmalı. | Open Subtitles | سيحرك هذا المحادثة... لكن يجب أن يكون كبيراً في نظر (السليم) لتجذب نظره. |
Viyana'dan yapılan bir görüşmedeki ses Al-Saleem'e çok benziyordu. | Open Subtitles | صوت واحد على الخصوص من (فيينا)، يبدو مثل صوت (السليم). |
Bir, gösteriyi Aisha'yı kaçıranlar yönetiyor ki bu durumda Al-Saleem'e yakınlar. | Open Subtitles | الأول، أن من يحتجز (عائشة) هم من يحركوا الأمور، لذا فهم مقربون من (السليم). |
Burası, Al-Saleem hücrelerinden birinin operasyon merkezi olan canlı bir hedef. | Open Subtitles | هذا هدف حيّ، قاعدة عمليّات معروفة لخليّة (السليم). |
Al-Saleem'le bizim kadar ilgilenen, Ürdün istihbaratı ile birlikte hareket edeceksin. | Open Subtitles | ستعمل كضابط إرتباط مع المخابرات الأردنيّة، والتي تسعى بشدّة خلف (السليم) مثلنا. |
Avantaj bizdeydi. O ev bizi Al-Saleem'e ulaştırabilirdi. | Open Subtitles | كان لدينا الامتياز الذي كان يقودنا إلى (السليم). |
Yani, onun gücüne böylesine bir meydan okumaya Al-Saleem nasıl tepki verirdi? | Open Subtitles | أعني، كيف سيستجيب (السليم) لمثل هذا التحدي لمركزه؟ |
Birincisi, Aisha'yı elinde tutanlar, gösteriyi onlar yönetiyor yani Al-Saleem'e yakın adamlar. | Open Subtitles | الأول، أن من يحتجز (عائشة) هم من يحركوا الأمور، لذا فهم مقربون من (السليم). |
Amman'da büyük bir Al-Saleem hücre evi ve eğitim merkezi keşfettik. | Open Subtitles | الآن. اكتشفنا مؤخراً منزلاً آمناً كبيراً لـ(السليم)... وخليّة تدريبيّة هنا في (عمّان... |
Tanrım. Elinde Al-Saleem'in yeni çekilmiş bir fotoğrafı varmış. | Open Subtitles | بحقك، لديك صورة حديثة لـ(السليم). |
Yapmamız gereken, Hani'nin işbirliği olsa da olmasa da adamımızı Al-Saleem'in çadırına sokmak. | Open Subtitles | ما علينا أن نفعله، مع أو دون تعاون (هاني)... هو أن نحصل على عميل لنا داخل منظمة (السليم). |
- Ama Al-Saleem bunu bilmiyor, değil mi? | Open Subtitles | -لكن (السليم) لا يعرف ذلك، صحيح؟ -ماذا؟ |
Yerini kesinlikle bilmiyor ama kuzeyde, Balad yakınlarında Al-Saleem'in bulunabileceği bir güvenli mekandan bahsetti. | Open Subtitles | قطعاً ليس لديه موقعه. لكنّه ذكر أنّ هناك منزلاً آمناً شمالاً بالقرب من (بلد)... ربما تواجد به (السليم... |
Şimdi kısa bir süre önce, Al-Saleem'in Amman'daki büyük bir güvenli evini ve eğitim hücresini keşfettik. | Open Subtitles | الآن. اكتشفنا مؤخراً منزلاً آمناً كبيراً لـ(السليم)... وخليّة تدريبيّة هنا في (عمّان... |
Bombalamayı kimse üstlenmediğine göre Al-Saleem'in işi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | حيث أنّه لم يعلن أحد مسؤوليته عن التفجير... فنحن نعتقد أنّها من عمل (السليم... ). |