Sonuçta, haklı olarak, beni alaşağı etmek için çaba gösteren insanlar var. | Open Subtitles | و نتيجة لذلك، كان هناك أشخاص يحاولون الإطاحة بي و لأسباب وجيهة |
Dün gece ihanet ettiğimiz kişiler bizi alaşağı etmek istiyorlar. | Open Subtitles | الأشخاص الذين قمنا بخيانتهم ليلة أمس يريدون الإطاحة بنا |
Bak, senin bir eylemci olduğunu ve zengin kesimi alaşağı etmek istediğini biliyorum ama sence de burada o kitleden kimse var mı? | Open Subtitles | إسمع أعلم أنك ناشط حقوقي وكل ما تمثله هو قضية إسقاط فئة الـ 1 بالمئة المتسلطة لكن هل ترى أحد منهم هنا ؟ |
Bak, işimiz sistemi alaşağı etmek değil. İşimiz tek tek bu yığının erimesini sağlamak. | Open Subtitles | اصغي، وظيفتني ليست إسقاط النظام بل تقليل تلك الكومة بملف واحد كل مرة |
Bana bu organizasyonun yönetimini alaşağı etmek için yeterli kanıtı vermek üzereydi. | Open Subtitles | كان على وشك أن يعطيني أدلة كافية للإطاحة بقادة هذه المجموعه الخفيه |
Lütfen, bana Ateş Lordu'nu kolayca yendiğini ve onu alaşağı etmek için tutulmaya gerek kalmadığını söylemek için geldiğini söyle. | Open Subtitles | أرجوك قل لي أنك هنا الآن لأنه اتضح أن زعيم النار جبان و لا تحتاج إلى الكسوف للإطاحة به |
Bay Nye sizin Bayan Hewes'u alaşağı etmek için kendinizce sebepleriniz olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | (الآن، يخبرنا السيد (ناي أنه ربما تكون لديكِ أسبابكِ (للقضاء على سيدة (هيوز |
Beni yanına çağırıp seni alaşağı etmek için yardım istedi. | Open Subtitles | لقد استدعتني لسيارتها وطلبت مني المساعده للاطاحه بك ماذا اخبرتها ؟ |
Dün gece ihanet ettiğimiz kişiler bizi alaşağı etmek istiyorlar. | Open Subtitles | الأشخاص الذين قمنا بخيانتهم ليلة أمس يريدون الإطاحة بنا |
Koca, kötü bir sigorta şirketini alaşağı etmek için FBI'a yardım etmeye ne dersin? | Open Subtitles | "كيف تحب أن تساعد "الإف بي آي على الإطاحة بشركة تأمين كبيرة لكنّها سيئة ؟ |
Cyrus Beene'i alaşağı etmek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت لي أنك أردت الإطاحة بسايرس بين |
İşte bu yüzden onları alaşağı etmek çok eğlenceli olacak. | Open Subtitles | وهذا ما سيجعلها اكثر متعة الإطاحة بهم |
Dedikoducu Kız'ı alaşağı etmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ الإطاحة بِـ"فتاة النّميمة". |
İkimiz de toplumu kontrol eden yozlaşmış kurumları alaşağı etmek istiyoruz. | Open Subtitles | كلانا يريد إسقاط المؤسسات .الفاسدة التي تتحكم بالمجتمع |
Vanessa, seni bu işe sürüklediğim için çok üzgünüm ve keşke bunu senin için düzeltebilseydim ama artık Serena'yı alaşağı etmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | فينيسا" ، يؤسفني أنكِ تورطتِ في هذا الأمر" أتمنى لو باستطاعتي إصلاح ذلك "لكنني لم أعد مهتمة في إسقاط "سيرينا |
Ve bir sonraki adımım, soytarıların kralı olarak palyaçoluk sektörünü alaşağı etmek olacak. | Open Subtitles | أسرق هوية المهرجين وخطتي المقبلة هي... إسقاط صناعة المهرجين بأكملها |
Oturmak ve bebek bakıcılığı yapmak istiyorsan bu senin seçimin ama Jonathan Cartwright'ı alaşağı etmek istiyorsan şimdi gidiyoruz. | Open Subtitles | ،إذا تريدين أن تجلسي وتعتني بالأطفال ،ذلك أختياركِ لكن إذا تريدين إسقاط ،(جوناثن كارترايت) نحن ذاهبون الآن. |
Onu alaşağı etmek için şiddete başvurarak kalkışılacak her girişim onaylanmayacaktır. | Open Subtitles | أي محاولة للإطاحة به بالقوه سوف تثير الامتعاض. |
Bu videoyu izlediğin zaman onları alaşağı etmek için eline kusursuz bir fırsat geçtiğini anladın. | Open Subtitles | وعندما شاهدتِ ذلك الفيديو، أدركتِ أنّ لديكِ الفرصة المثاليّة للإطاحة بهم. |
Keller'ı alaşağı etmek için ne gerektiğini de biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم ما يجب علي فعله للقضاء على (كيلير) |
Lex'i alaşağı etmek için bu ani dürtü de nerden çıktı? | Open Subtitles | ما سبب هذا الحافز للقضاء على (ليكس) ؟ |
Beni yanına çağırıp seni alaşağı etmek için yardım istedi. | Open Subtitles | لقد استدعتني لسيارتها وطلبت مني المساعده للاطاحه بك |