Her bir kişi, bir bir mahkemenin önüne yaklaştı, şunu düşünmekten kendimi alamadım: Bu insanlar nasıl buraya geldi? | TED | بينما يقترب كل شخص واحدا تلو الآخر، أمام غرفة الجلسات، لم أستطع التوقف عن التفكير: كيف جاؤوا إلى هنا؟ |
Uzun süre bir ahırda yaşadım ancak bir türlü keyif alamadım. | Open Subtitles | لقد جرّبتُ ألوانَ الحياة في المزارع، لكنّني لم أستطع التأقلم معَها |
Birkaç telefon ettim ama babanla ilgili net bir cevap alamadım. | Open Subtitles | قمت بعدة إتصالات لكنني لم أحصل على جواب مباشر حول والدك |
Adını alamadım daha yani tanıştığımızı sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لم أحصل على أسمه بعد لذا أنا لا أعرف إذا كنا على علاقة |
Aslında senden hiç haber alamadım. Nasıl olduğunu merak ettim. | Open Subtitles | في الواقع, لم أسمع منك منذ مدة وأردت السؤال عنك. |
İyi haber; kaseti geri alamadım. | Open Subtitles | الاخبار السارة هي أنني لم احصل على الشريط وأعلم أنها تشبه الاخبار السيئة |
Biliyor musun, bu çocuklara ne kadar harika davrandığını farketmekten kendimi alamadım. | Open Subtitles | لم أستطع منع نفسي من ملاحظة كم أنتِ رائعة مع هذين الطفلين |
Habersiz geldiğim için özür dilerim ama motele gitmeyi göze alamadım. | Open Subtitles | أسف على قدومي بهذا الشكل لكنني لم أستطع الذهاب إلى الفندق |
İki yıldır oğlum aynı ayakkabıyı giydi, çünkü ona yeni bir ayakkabı alamadım. | Open Subtitles | لسنتين، ابني ارتدى الحذاء ذاته لأنني لم أستطع أن أشتري له حذاءً جديداً |
Boynumu eline alıp kafamı apış arasına öyle sert soktu ki nefes alamadım. | TED | أخذ برقبتي بين يديه، وحشر رأسي بقوة بين فخذيه، لم أستطع التنفس. |
Üzgünüm, Tercüme alamadım. Neden gülüyorlar ? | Open Subtitles | عذراً, لم أحصل على ترجمة لهذا لماذا يضحكون ؟ |
Patates bile alamadım! Oh, buna inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا حتى لم أحصل على البطاطس المقلية آه , أنا لا أصدق |
Çiçek göndermiştim ama cevap alamadım. | Open Subtitles | أنا أرسلت الزهور ولكن لم أحصل على أي رد. |
"Sevgili dostum Truman, çok uzun zamandır senden haber alamadım. | Open Subtitles | صديقي العزيز ترومان لم أسمع عنك شيئا منذ وقت طويل |
Pekala, bütün gün senden haber alamadım ve Korkin denen puşt arayıp bir de kalacak yer mi soracaktı? | Open Subtitles | ها أنا ذا, لم أسمع منك طيلة اليوم و صديقك المعتوه كوركين يتصل بي لأجد له مكانا تنامون فيه |
Pek iyi değil. Tobey Maguire' ın oynadığı filmde rol alamadım. | Open Subtitles | ليس بخير لم احصل على الدور فى ذلك الفيلم |
İyi haberden sonra kötü haber geldi. Seçilmiştim ama böyle bir okulda okumak için gereken harçlar ucuz değildi ve tüm çabalarıma rağmen bir devlet fonu alamadım. | TED | كانت أخباراً جيدة تلتها أخبار سيئة؛ قُبلت، لكن رسوم مدرسة كهذه لم تكن رخيصةً، وبالرغم من أني بذلت جهداً كبيراً، إلا أنني لم أتلق دعماً حكومياً. |
Bak, senden hiç haber alamadım. Beni arar mısın, lütfen? | Open Subtitles | لم أتلقى أى مكالمة منك ، إتصل بى من فضلك |
Ama alamadım, tahmin edin kim aldı | Open Subtitles | وقد ثبت الأوديش لكنّي لم أحصل عليه, إحزر من فعل |
Gözümü kızdan ve bebekten alamadım. | Open Subtitles | لم أستطيع تحريك عيناي من علي الفتاة و أبنها |
Bay Dahlberg'in Yeniden Seçtirme Komitesi'ne gönderdiği 25,000 $'lık bir çekin, nasıl oldu da Watergate hırsızlarının hesabına geçtiği konuşunda net bir yanıt alamadım. | Open Subtitles | لم أستطع الحصول على تفسير كيف أن الشيك ذو قيمة 25 ألف دولارا باسم السيد دالبرج كان قد أرسله إلى لجنة إعادة الإنتخاب |
Bunlardan bir tane alamadım. Burada ne işin var? | Open Subtitles | لم أتمكن من أستخدام هذه ابداً ماذا تفعل هنا ؟ |
Olmadı. Ehliyeti alamadım. | Open Subtitles | كلا، لم أحصل عليها |
Yani işi alamadım ama şimdiye kadarki en iyi görüşmelerimden biriydi. | Open Subtitles | لم أنل الوظيفة، لكنها أفضل مقابلة في حياتي |
Hemen dönecekti ama hala ondan haber alamadım. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تعود مباشرةً ولكننا لم نسمع عنها أي شيء الى الآن |