| Amca, acaba Joel'in düğün albümüne bakabilir miyiz? | Open Subtitles | عمي،هل يمكننا إلقاء نظرة على ألبوم زفاف جويل؟ |
| Aile albümüne baktığından beridir, merak ettiğinin farkındayım. | Open Subtitles | أعلم إنّك كنت فضولي، منذ أن نظرت إلى ألبوم عائلتي. |
| Su püskürtücüyü tamir et fotoğraf albümüne resim koy. Şeker yemeyi bırak. | Open Subtitles | أصلاح الرشاشات , ضع الصور في البوم الصور توقفِ عن تناول السكر |
| Hala o çöpte bulduğum düğün albümüne bakarak çekiyorum ama... | Open Subtitles | مازلت استمني على البوم الزفاف الذي وجدته في القمامة ولكن |
| - Mariah, yeni albümüne bayıldım. | Open Subtitles | (مّاريّا), احببت البومك الاخير |
| Demek istediğim, solo albümüne yaptıklarını yapmanı görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد رؤيتك وأنت تفعل ما فعلت في ألبومك المنفرد |
| Kısa süre sonra, ayrıldı, beraber yazdığımız son üç şarkıyıda yanında götürdü onlarıda albümüne koydu ve onlarda albümün sekiz milyon satmasını sağladı. | Open Subtitles | ثم رحل، آخذاً آخر ثلاث أغنيات كتبناها معاً، واضعاً إياها في ألبومه المنفرد، الذي حقق مبيعات تقدر بثمانية مليون نسخة |
| Cidden,elinde bunlar varken fotoğraf albümüne ne gerek var ki? | Open Subtitles | جدّيّاً، مَنْ يحتاج ألبوم صور في حين لديه هذا؟ |
| Eski bir fotoğraf albümüne benziyor, böyle şeyleri seviyorsan. | Open Subtitles | مثل ألبوم صور قديم إن كنت تحبين هذه الأشياء |
| Susan, Lynette'le yaptığı konuşmadan sonra eski fotoğraf albümüne bakmaya karar verdi. | Open Subtitles | (بعد حديثها مع (لينيت قررت (سوزان) إلقاء نظرة على ألبوم صورها القديمة |
| Bone Thugs albümüne benziyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنه ألبوم السفاحون العظام. |
| Neden hep beraber fotoğraf albümüne bakmıyoruz. | Open Subtitles | لم لاننظر إلى ألبوم الصور |
| Yüzdeki kas gerginliği modeliyle bir ilgisi olmalı. Ve Little Sid'in en yeni albümüne bir göz at. | Open Subtitles | الأمر له علاقة بنمط توتّر عضلات الوجه و إستمعي إلى ألبوم "ليتل (سيد) " الجديد |
| İnsanların hayatlarında gezer fotoğraflar çeker onları albümüne koyar ve yoluna gider. | Open Subtitles | هو يأخذ اجازات في حياة الناس ويأخذ صور ويضعهم في البوم , ثم يرحل |
| Normalde kimsenin canı fotoğraf albümüne bakmak istemez. | Open Subtitles | لا احد قد ينظر الى البوم الصور عندما يكون هنالك وقت |
| - Atlantis aile albümüne bakmak ne kadar heyecanlı olsa da... | Open Subtitles | "مثير هو , إستعراض البوم عائلات "أتلانتس أنا أبحث عن شخص محدد |
| Aile albümüne koymazdım. | Open Subtitles | لا اود ان اضعها في البوم العائلة |
| Boyz II Men Paskalya albümüne benziyorsun. | Open Subtitles | لا تبدوا مثل بويز 2 البوم رجل الفصح |
| - Mariah, yeni albümüne bayıldım. | Open Subtitles | (مّاريّا), احببت البومك الاخير |
| Albüme odaklanmamız gerekiyor. Senin albümüne. | Open Subtitles | علينا التركيز على الألبوم، ألبومك |
| Siz şu yamayı bitirmeden önce 5 dakikalığına birkaç kızın fotoğraf albümüne bakıp biraz kendimi tatmin edeyim. | Open Subtitles | قبل أن تنتهيا من إصلاح العطل اسمحا لي باختراق هواتف وتمضية خمس دقائق لتصفح ألبومات بعض الفتيات |