Hükûmetlerinin büyük Albert Einstein'ı taciz etmesine öfkelenen vatandaşlar dışişleri bakanlığı santralini kilitlemiş. | Open Subtitles | لوحة مفاتيح وزارة الخارجية من قبل المواطنين ان الحكومة تضايق ألبرت أينشتاين العظيم |
Hükûmetlerinin büyük Albert Einstein'ı taciz etmesine öfkelenen vatandaşlar dışişleri bakanlığı santralini kilitlemiş. | Open Subtitles | لوحة مفاتيح وزارة الخارجية من قبل المواطنين ان الحكومة تضايق ألبرت أينشتاين العظيم |
En ünlü örneklerden birisi Albert Einstein'dan geliyor. | TED | أحد أشهر هذه اﻷمثلة أتى من أبحاث ألبرت أينشتاين |
Yüz yıl önce, Albert Einstein kendi teorisi olan izafiyet teorisini ilk defa yayımladı. | TED | قبل 100 عام، نشر ألبرت آينشتاين نظريته عن النسبية العامة. |
Hepimiz bazen takılıp kalabiliriz, Albert Einstein bile. | TED | يمكننا جميعًا أن نعلق في بعض الأحيان، حتى ألبرت آينشتاين. |
Ama Albert Einstein, uzayın dokusuna baktığında tamamen farklı bir şey gördü. | Open Subtitles | لكن عندما نظر البرت اينشتاين إلى نسيج الفضاء, رأى شىء مختلف تماماً. |
Yani, bu Albert Einstein'a şey demek gibi... | Open Subtitles | أعني كما لو كنت تنادين آلبرت آينشتاين... |
Ama kendimi toparladım, yeni bir hayalin peşinden gittim, sonunda bir bilim insanı olmaya karar kıldım, belki de bir sonraki Albert Einstein. | TED | ولكني تمالكت نفسي، وخرجت باحثة عن حلم جديد، وفي آخر الأمر قررت أن أكون عالمة، ربما شيئا مثل ألبرت أينشتاين التالي. |
Bir tane daha büyük, duygusal bir ders vardı. Bunu Albert Einstein'dan öğrendim. | TED | وكان هناك درس مفعم بالعاطفة كبير، وهذا الشيء تعلمته من ألبرت أينشتاين. |
Hayatının sonunda, Albert Einstein bizim normal, tekrarlayıp duran hayat deneyimimizin yanılsama olduğunu sonuçlandırdı. | TED | في نهاية حياته، إستنتج ألبرت أينشتاين بأن تجارب حياتنا العادية المكررة كدوائر مفرغة هي نوع من الخيال. |
1905'te yeni bir gün doğar iken, 26 yaşlarındaki Albert Einstein hayatla başarısız bir akademisyen olarak yüzleşti. | TED | مع بزوغ العام 1905 ألبرت أينشتاين الذي سيبلغ من العمر 26 عاما قريباً واجه الحياة بفشل أكاديمي |
Haydi buradaki Albert Einstein abimize... koduğumun Nobel Ödülünü verelim? | Open Subtitles | لماذا لا تعطي ألبرت أينشتاين هنا ... وفوكين 'جائزة نوبل؟ |
Albert Einstein tarafından yazılan herhangi bir mektubun Başkan'ın dikkatini çekeceğini sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن أيّ رسالة يكتبها "ألبرت أينشتاين" يجب أن تسترعي انتباه الرّئيس. |
Albert Einstein görecelik teoremini bulduğunda patent dairesinde çalışıyordu. | Open Subtitles | عندما وضع ألبرت آينشتاين نظرية النسبية كان يعمل في مكتب حكومي |
Albert Einstein, Berlin'de kütleçekim kuramının üzerinde çalışırken bu üç adamın portresini her zaman gözünün önünde bulundururdu. | Open Subtitles | الذي يحيكه الضوء و الفضاء و الجاذبية حينما عمل ألبرت آينشتاين في برلين على نظريته للجاذبية |
Yani büyük Albert Einstein sonunda otoriteye boyun eğdi. | Open Subtitles | إذن فإن ألبرت آينشتاين العظيم ينحني إلى السلطة بعد كل شيء؟ |
Albert Einstein ise patent bürosunda çalıştı. | Open Subtitles | البرت اينشتاين عمل في مكتب براءات الاختراع |
Albert Einstein'ın kuzenim olduğundan bahsetmiş miydim? | Open Subtitles | هل ذكرت ان ابن عمي هو آلبرت آينشتاين |
Büyük fizikçi Albert Einstein adına buradayım. | Open Subtitles | عظيم الفيزيائيين, البيرت انيشتاين |
Patent başvurularını gözden geçirirken, Albert Einstein bir yandan da ışığın davranışı üzerinde düşünüyordu. | Open Subtitles | بينما يراجع التطبيقات المسجلة ,إلبرت إينشتين كان أيضا يدرس سلوك الضوء |
Meksikalı Albert Einstein'a benziyorsun. | Open Subtitles | (أنت تشبه (ألبرت أينيشتاين لكن بالوجه المكسيكي |
Belki de bir sonraki Albert Einstein ya da Steve Jobs Afrika’nın ücra bir köyünde yaşıyor. | TED | ربما ألبرت إينشتاين القادم أو ستيف جوبز القادم يعيش في منطقة نائية في أفريقيا. |
Albert Einstein'ın dediği gibi... Hey, uyanın! Uyanın! | Open Subtitles | زي ما أينشتين كان بيقول بسرعة بالله عليك المكان هينفجر |