Makinelere gerçekten de düşünmeyi öğretiyoruz, davranışlarımızı anlamayı, kendilerini savunmayı ve hatta aldatmayı. | TED | نحن فعلياً نعلم الآلات كيف تفكر، كيف تفهم سلوكنا، كيف تدافع عن نفسها وحتى أن تمارس الخداع. |
Sizce de evliliğin en güzel tarafı aldatmayı, her iki taraf için de, zorunlu hale getirmesi değil mi? | Open Subtitles | الاتعتقدينأن أمتعشىء فىالزواج.. ان يجعل عملية الخداع ملحة لكلاهما كى يحتفلوا ؟ |
Şimdi, bizim işimiz aldatmayı kolaylaştırmak. | Open Subtitles | الآن, لأجل درسنا بالخيانة العلاجية |
aldatmayı aklımdan bile geçirmedim. | Open Subtitles | ولم أعلم بالخيانة لكن مؤخراً |
Yalanı ve aldatmayı gizlemeye çabalamak ömrümü tüketti. | Open Subtitles | المجهود الذي تبذله للاختباء والكذب والخداع إنه مرهق |
Yalanı ve aldatmayı gizlemeye çabalamak ömrümü tüketti. | Open Subtitles | السخافة في كونك ما أنت عليه المجهود الذي تبذله للاختباء والكذب والخداع |
Evet Don genellikler eşler aldatmayı küçük bir şey gibi görmez. | Open Subtitles | الزوجات يرين العلاقة الغرامية أكثر من كونها مجرد شيء. |
Aldatma aldatmayı doğurur, aldatma da aldatmayı, Bay Webber. | Open Subtitles | المكر يولد مكر يولد مكر, سيد ويبر |
Karınızın hatırı için. Tanrı bu ufak aldatmayı affeder. | Open Subtitles | من أجل زوجتك سيد ثورن سيغفر الرب هذا الخداع الصغير |
Yönlendirmeyi, aldatmayı kokusundan anlaman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تكون قادرا على شم من الخداع والتلاعب. |
Ben sihir yapmıyorum doktor. Sihir aldatmayı içerir. | Open Subtitles | أنا لا أمارس السحر يا دكتور السحر يتضمن الخداع |
"Ah ne kadar da karışık bir ağ ördük, "ilk olarak aldatmayı öğrendik." | Open Subtitles | يا للشبكة المعقدة التي نحوكها" "عندما نتعلّم ممارسة الخداع |
aldatmayı Abed'in Cougar Town'ı sevdiği kadar sevdi. | Open Subtitles | تقبلت الخداع كما تقبل (عابد) مسلسل Cougar Town |
Bense aldatmayı bile doğru dürüst yapamıyorum. | Open Subtitles | و لا يمكنني ان اقوم بالخيانة |
Evet, siz sadece açgözlülük bencillik ve aldatmayı bilirsiniz. | Open Subtitles | أنت تعرفون فقط معنى الجشع.. والأنانية والخداع |
kelimelerin gücünü, dilsel aldatmayı, konuşmadan iletişim kurmayı ve diğer çeşitli teknikleri kullanır. | TED | والخداع اللغوي، و التواصل الغير ملفوظ - لغة الجسد وتقنيات أخرى متنوعة تسهم في خلق الإيهام بالحاسة السادسة |
Ben sadece pahalı hediyelerin aldatmayı affedemeyeceğini söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول المجوهرات المكلفة لا تعفي العلاقة الغرامية |
Böylesine bir aldatmayı yapabilecek birisi yıllarca bunu gizli tutan birisi böyle biriyle asla huzurlu olamam. | Open Subtitles | شخص ما قادر على ذلك النوع من المكر... شخص من يستطيع إبقائه بشكل حرفي لسنوات... لن أشعر بالراحة أبدا معه |
Böyle bir aldatmayı affedemem. | Open Subtitles | لن أغفر لك ذلك المكر |