Daha sonra duyduğum ilk şey o zavallı Alice'in çığlık çığlığa bağırması oldu. | Open Subtitles | ثم الأمر التالى الذى علمته ان هذه التعيسة أليس كانت تصرخ فى الأسفل. |
Burada Alice'in sonuçları yeşil renkli Bob'unkiler ise kırmızı. | TED | هنا لدينا أليس باللون الأخضر و بوب بالأحمر. |
Çünkü Alice'in haklı olduğuna dair ihtiyaç duyduğu güveni kendinde bulabilmesi, George'un ona teorisinin yanlışlığına dair bulgular sunamamasıyla mümkün olabilirdi. | TED | فقط لأنه كان غير قادر على إثبات كونها مخطئة، كان جورج قادرا على إعطاء أليس الثقة التي تحتاجها لكي تعلم أنها على حق. |
Her şey olduğu gibi aynıydı ama insanlar Alice'in boğulduğu söylüyordu. | Open Subtitles | كل شئ كان مصمما كالعادة بأن الناس لاتقتنع أن "ألس" غرقت |
Alice'in ölümünden sonra onu hatırlıyor musunuz? - Ne değişti? | Open Subtitles | "أتتذكر ماذا حدث له بعد حادثة"ألس هل حصلت أي تغيرات؟ |
Bu korkunç olayin Alice'in baSina geldigine inanamiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق بأن هذا الشيء الفظيع يمكن أن يحدث إلى أليس |
Düşündüm, hiçbir çıkar yolu yok, bunu aklına sok ve bu andan itibaren Alice'in peşini bırak. | Open Subtitles | لقد فعلت , فلا وجود لأي حلقة مفقوة اخرج من الأمر بسلام , من الآن فصاعدا فأنت ستترك أليس |
Tıpkı Alice'in aynanın diğer tarafında keşfettiği dünya gibi. | Open Subtitles | أغرب من العالم الذي إستقبل أليس في الجانب الأخر من الزجاج |
Alice'in isterik olduğunu söyledi ve paranoyak kuruntuları olduğunu. | Open Subtitles | قال بأن أليس لديها هستيرية وبأنّها لديها أوهام بالارتياب |
Alice'in kiz kardesinin evinde havuz var ama siz içimde yasadiniz. | Open Subtitles | أعلم أن أخت أليس لديها مسبح ولكنكم عشتم بداخلي |
Neden bu kadar gergin hissettiğimi Frank'le Alice'in neden şikayet ettiklerini anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أدري لماذا كنت متوترة و لماذا يتذمر فرانك و أليس هذا سهل جداً |
Mary Alice'in kendini önemli bir şey yüzünden öldürdüğünü biliyordum ama... | Open Subtitles | "كنت اعلم أن سبب انتحار " ماري أليس .. خطير ولكن |
Alice'in hamburgerin içine tükürebileceğinden veya bir başka şekilde kirletebileceğinden endişe etti. | Open Subtitles | خوفا من أن تبصق أليس فيه أو تلوثه بطريقة ما |
Alice'in hamburgerin içine tükürebileceğinden veya bir başka şekilde kirletebileceğinden endişe etti. | Open Subtitles | خوفا من أن تبصق أليس فيه أو تلوثه بطريقة ما |
Ve inanıyorum ki Cate'in nedimelerinden Alice'in bir konuşması olacak. | Open Subtitles | قبل العائلة ، قبل الاصدقاء وأعتقد إن لدينا مقولة من أليس ، واحدة من وصيفات كيت ؟ |
Bob ne görür ve Alice ne görür? Peki, Bob Alice'in karadeliğe doğru düştüğünü görüyor, ufka yaklaştıkça yaklaşıyor, fakat yavaşlıyor. | Open Subtitles | من جهة أخرى ، تعطي أليس وصفاً مختلفاً تماماً لما يحدث |
Dalgıçlar Alice'in cesedini akşam 9:25 civarında buldu. | Open Subtitles | "تم تحديد مكان جثةالإبنة المفقودة" ألس بواسطة الغواصين في الساعة ال2: 5 صباحا |
Alice'in babası olarak bunun benim sorumluluğum olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | تلك كانت مسؤليتي لأنني والد"ألس"أنت تعرف |
Bu yüzden, Alice'in odasının kapısını tekrar çıkarıp taktık ve odada termit var mı diye bir zirai denetimci çağırdık. | Open Subtitles | لذا قمنا بإغلاق الباب "الذي في غرفة"ألس ولدينا مسؤل صحي يأتي إلينا كل شهرين |
Alice'in yatak odası ve koridordaki görüntülerini 28 Nisan'daki fotoğraflardan yaratmış ve ruh çağırma kaydında kullanmıştım. | Open Subtitles | عن صور"ألس"التى كانت فى الممر وغرفه النوم وايضا الصور فى 28 ابريل فى الحديقه |
İki fotoğraf çektim. Alice'in arka bahçedeki fotoğrafını resimlerle birleştirdim. | Open Subtitles | أخذت صورتين ، واحدة من صور"ألس"وواحده من الحديقة الخلفيه |