Daphne, Alice'le çalışıyordu, Frank müşterisiydi ve Bob da komşusu. | Open Subtitles | دافني عملت مع أليس , فرانك كان عميلها و بوب هو جارها |
Alice'le konuşuyorum. | Open Subtitles | أتحدث مع " أليس " |
Alice'le beraberdi. | Open Subtitles | (كان على علاقة مع (أليس ماذا.. |
Senin Rachel'la aranda ne varsa Alice'le benim aramda o var. | Open Subtitles | الذى اعتدت ان تفعله مع رايتشل أليس نفس الذى اعمله مع اليس |
Hala soğuk havalarda derin nefes alamıyorum ama Alice'le, bütün bunlar yok oluyordu. | Open Subtitles | وبعد ذلك موضع الرئة التالفة مازال من الصعب اخذ نفس عميق فى الجو البارد و لكن مع اليس نوعا ما كل تلك الاشياء ذهبت |
Alice'le kısa bir konuşma yaptım ve neden birlikte olmamanız gerektiğini anlamasını sağladım. | Open Subtitles | لقد تكلمت نوعا ما مع اليس و بينت لها نوعا ما لماذا يجب الا تكونوا مع بعض |
Biliyorsun bütün öğleden sonrayı Alice'le geçirdim. | Open Subtitles | تعلم، قضيت الظهيرة كلها مع (أليس). |
Alice'le sabahladım. | Open Subtitles | كنت مع أليس |
Alice'le ne oldu? | Open Subtitles | ما الذي حدث مع (أليس)؟ |
Rosie, Alice'le bu şey... Bu.. | Open Subtitles | روزي )، هذا الشيء ) ...مع ( أليس )، أنه |
- Alice'le öğle yemeğine çıkacağız. | Open Subtitles | -يجب ان اذهب لاتغدا مع اليس -اووه ، جميل |
Alice'le aramı yapamıyorum, bana hep kızgın. | Open Subtitles | انا حقاً سيء مع اليس - هي دائماً غاضبة مني |
Butterfield, onu arka kapıdan götüreceğim. Sen Alice'le kal. | Open Subtitles | (باترفيلد) سأخرجه من الخلف ابق مع (اليس) |