Alissa'nın evine gittiğimde kapı açıktı. | Open Subtitles | " عندما ذهبت إلى شقة " آليسا الباب كان مفتوحاً |
O evde sadece Alissa oturuyormuş. | Open Subtitles | لكن " آليسا " كانت الوحيدة التي تعيش في الشقة |
Alissa karşı koyunca bize bir sürü DNA toplanmış. | Open Subtitles | آليسا " تكبدت شجاراً ووجدنا " الكثير من الحمض النووي |
Alissa Roysten Reed'in bu partide konuşmak istediği sadece 2 kişi vardı. | Open Subtitles | أليسا رويستون رييد اعتقدت أن هناك شخصان فقط في هذه الحفلة تريد أن تتحدث اليهم. |
Blake, Alissa ve Kendall arasında bir seçim yapacak. | Open Subtitles | هو اختيار بليك بين العيسى وكيندال. |
Peki sevgilin Alissa'nın evinde bulduğumuz Santeria lanetleri? | Open Subtitles | ماذا عن لعنات " السانتريا " التي وجدناها " في شقة صديقتك " آليسا |
Alissa'nın yanında bulduğumuz küçük tabut ne? | Open Subtitles | ماذا عن التابوت الصغير الذي وجدناه بجانب " آليسا " ؟ |
Sen Ed'in ölmesine yardım ettin, o da karşılığında Alissa'yı öldürdü. | Open Subtitles | إذاً ساعدت " إد " على الموت " وفي المقابل يقتل " آليسا |
Yerinizde olsam, Alissa'nın işyerindeki bilgisayarına bakardım. | Open Subtitles | إسمع لو كنت مكانك " سأتحقق من حاسوب مكتب " آليسا |
Görünüşe göre Alissa Valone'un hali vakti yerindeymiş galiba. | Open Subtitles | يبدوا بأن آليسا فالون " عملت جيداً لنفسها " |
Acayip falan değil. Buraya Alissa'nın bilgisayarını almaya geldik. | Open Subtitles | إنه ليس غريباً , نحن هنا فقط " لأخذ حاسوب " آليسا |
Alissa'nın en iyi arkadaşı değil miydi? | Open Subtitles | ألا يفترض أنها صديقة " آليسا " المفضلة ؟ |
Bu sabah polis memuruna Alissa'ya iyi arkadaş olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرنا الضابط هذا الصباح بأنك و " آليسا " كنتم أصدقاء مقربون |
Hayır hayır,gerekmez-- Bu Dennis ve Alissa arasında bir olay. | Open Subtitles | لا، لا، لا لا يجب (هذا بين (دنيس) و (أليسا |
Eğer Bayan Alissa Bonesteel ortaya çıkmazsa kadının atkuyruğuna kurşunu saplarım. | Open Subtitles | سأضع رصاصة في مؤخرة رأسها إن لم تتقدم الآنسة (أليسا بونستيل). |
Alissa'yı kovma. | Open Subtitles | ولا تطرد أليسا. |
Alissa'nın mehtap toplantısında söylediği gibi aşk bir nehirdir. | Open Subtitles | مثل قال العيسى ومن فيclambakeضوءالقمر -. الحبهومثلالنهر |
Alissa bile üstesinden gelmiş. | Open Subtitles | انتقلت حتى العيسى جرا. |
Alissa'nın bir bebeği vardı. | Open Subtitles | وكان العيسى طفل. |
Hatta Alissa'nın sevgilisiyle bile seks yapmış ve hamile kalmamış. | Open Subtitles | حتى إنّها أقامت علاقة مع حبيب (إليسا) ولم تصبح حــاملــة |
Hayır, ama Alissa onları New York Times'a gönderiyor. | Open Subtitles | لا , لكن (إليسيا) سترسلهم لمجلة (أوقات نيويورك) |