(Sahne seslerinin efektli örnekleri) (Çello müziği ve efektli örnekler) (Müzik sona erer) (Alkış ve tezahüratlar) | TED | (مقاطع متكرّرة من أصوات المسرح) (عزف التشيللو ومقاطع متكرّرة) (انتهاء الموسيقى) (تصفيق وهتاف) |
(Alkış ve tezahüratlar) Onlar zamanlarında ne yaptılar? | TED | (تصفيق وهتاف) ماذا كانوا يفعلون بوقتهم؟ |
(Banjo) (Müzik sonu) (Alkış ve tezahüratlar) Bu şarkının adı ''East Virginia''ydı. Clifton Hicks adında birinden öğrendim, kendisi Georgia'da yaşıyor. | TED | (بانجو) (تنتهي الموسيقى) (تصفيق وهتاف) كانت هذه أغنية تسمى "شرق فيرجينيا" تعلمتها من رجل اسمه كليفتون هيكس الذي عاش في جورجيا. |
(Alkış ve tezahüratlar) Trombonda Corey Peyton. | TED | (تصفيق وهتافات) للسيد كوري بايتون على آلة الترومبون. |
(Alkış ve tezahüratlar) Trompette Marcus ''Red'' Hubbard. | TED | (تصفيق وهتافات) ماركوس "ريد" هابارد على آلة البوق. |
(Alkış ve tezahüratlar) Trompette Julian Gosin. | TED | (تصفيق وهتافات) جوليان جوسين على آلة البوق. |
(Alkış ve tezahüratlar) Ama gördüğünüz gibi, annem Teksas'tayken kadınlar için fazla olanak yoktu ve açıkçası hayatı boyunca bunu değiştirmeye çalıştı. | TED | (تصفيق وهتاف) كما ترون، عندما ظهرت والدتي في تكساس، لم يكن هناك الكثير من الفرص للنساء، صراحةً، قضت والدتي حياتها بالكامل محاولةً تغيير ذلك. |
İlk kayıt dönemimde, (Alkış ve tezahüratlar) ilk kayıt dönemimde, 10 kızın gelmesini umuyordum. | TED | في أول عملية تسجيل لي... (تصفيق وهتاف) في أول عملية تسجيل لي، طمحت إلى عشر فتيات. |
(Alkış ve tezahüratlar) O zaman bu hayalin ne kadar büyük olduğunu fark ettim ve kısa sürede okulumun temel olabileceğini keşfettim, ama bu yeterli olmayacaktı. | TED | (تصفيق وهتاف) بدأت أُدرك مدى ضخامة هذا الحلم، وسرعان ما تعلمت أن مدرستي يمكن أن تكون الأساس... لكن لم تكن لتصبح كافية. |
Bugün Linet, Avustralya'da üniversitede okuyor (Alkış ve tezahüratlar) ve Momposhi bizim toplumdaki en büyük destekçimiz. | TED | اليوم تدرس لينيت في جامعةٍ بأستراليا... (تصفيق وهتاف) وموموشي هو مناصرنا الأكبر في المجتمع. |
(Alkış ve tezahüratlar) Teşekkürler. | TED | (تصفيق وهتاف) شكرًا لكم! |
(Alkış ve tezahüratlar) Teşekkürler, teşekkürler. | TED | (تصفيق وهتاف) شكرًا، شكرًا. |
(Alkış ve tezahüratlar) | TED | (تصفيق وهتاف) |
(Alkış ve tezahüratlar) Bunu yapmak ABD'nin 3'te 1'ini ırksal ayrımlarda tutuklama ve durdurmaları ve güç kullanmalarını azaltam yöntemlerle, aynı zamanda yağmacıları, toplu hapisleri, ailesel değişkenlikleri ve kronik akıl sağlığını madde bağımlılıklarını ve bizim arızalı ceza hukukumuzun kışkırttığı diğer bütün hastalıkları azaltan yöntemlerle donatmak anlamına gelir. | TED | (تصفيق وهتاف) إن تحقيق ذلك يعني تجهيز حوالي ثلث الولايات المتحدة بأدوات للنقص من التفاوتات العرقية خلال عمليات التوقيف والاعتقال واستعمال القوة، ولكن أيضًا أدوات للتقليص من التجاوزات في نظام الكفالة، والحبس الجماعي، وانعدام الاستقرار الأسري، والأمراض العقلية المزمنة، ومشاكل تعاطي المخدرات، وكل العلل التي تساهم أنظمتنا القانونية الجنائية المعطلة في تفاقمها. |
(Alkış ve tezahüratlar) Trampette Lumar LeBlanc. | TED | (تصفيق وهتافات) لامبر ليبلاس على آلة الطبل المطوّق. |
(Alkış ve tezahüratlar) Üflemeli çalgıda Manuel Perkins. | TED | (تصفيق وهتافات) مانويل بيركنس على آلة الساكسفون. |
(Alkış ve tezahüratlar) Bass davul ve perküsyonda Derrick ''Oops'' Moss. | TED | (تصفيق وهتافات) ديريك "اوبس" موس على الطبل الكبير والإيقاعي. |
(Alkış ve tezahüratlar) Tenor saksofonda Erion Williams. | TED | (تصفيق وهتافات) إيرين وليامز على الساكسفون عالي النغمة. |
(Müzik) (Alkış ve tezahüratlar) Evet! | TED | (موسيقى) (تصفيق وهتافات) نعم! |
(Alkış ve tezahüratlar) | TED | (تصفيق وهتافات) |
(Alkış ve tezahüratlar) | TED | (تصفيق وهتافات) |